"Ne alırsınız efendim?"
"Viski lütfen. Sen ne içersin Kara?"
"Soda lütfen" içki içmeyi sevmiyordum ne yapayım. Garson gülümseyip yanımızdan ayrıldığında Lena'ya döndüm.
"Dün neler olduğunu anlatmak ister misin? Mesaj atmanı bekledim ama..." derin bir nefes aldım.
"Dün sabah Winn beni arayıp aşık olduğunu söyledi"
"Sana mı?!"
"Hayır Lena. Bölmezsen anlatacağım"
"Pekala üzgünüm. Devam et"
"Barda bir kadını görmüş benden yardım istedi. Bende gittim. Kadın bardan çıkınca bizde takip ettik. Sonra Winn kadınla tanıştı sonunda. Bende hazır dışarı çıkmışken banka işlerimi halledeyim dedim. O sıradada sen yazdın. Sonra bankada işim uzadı şarjım bitti. Eve akşam geldim. Eve gelince Alex temizlik diye tutturdu burde evi temizledim. Sonra duş alıp uyudum. Sabahta ondan uyanamadım ve geç kaldım. Şimdi neden bana bu kadar soğuk davrandığını açıklar mısın?"
"İş yerindeki tutumumu biliyorsun Kara. Eğer sana ayrıcalık tanırsam ve yumuşarsam insanlar bundan faydalanmaya çalışır. Dünden sana kırgın olduğum için üstüne fazla gelmiş olabilirim. Özür dilerim. Birazda Lauren'ın gazına geldim sanırım" Lauren'ın ismini duymamla tepem atmıştı yine.
"Ne dedi sana Lauren hanım?"
"Eskiden böyle değildin açık verme falan dedi. Bir anlık şeylede sana patladım özür dilerim gerçekten"
"Pekala" Kalbimi kırmıştı hemen yumuşamayacaktım.
"Affedecek misin?"
"Patronumsun sonuçta affedeceğim illaki. İşimden olmak istemem" kaşlarımı kaldırıp indirdim. Kollarımı göğsümde bağlayıp arkama yaslandım.
"Kara... lütfen bebeğim yapma böyle" bebeğim demesiyle kalbim yerinden fırlasada sakinliğimi korumalıydım.
"Potstickers yesek birlikte affeder misin?" Zayıf noktamı iyi biliyordu ama hayır kanmayacaktım. Biraz nazdan zarar gelmezdi değil mi?
"Her asistanınıza yemek ısmarlar mısınız Bayan Luthor?" Lena sırıtıp yerinden kalktı ve yanıma oturdu. Kolunu omzuma attığında bayılmak üzereydim. Yüzünu bana yaklaştırıp kulağıma doğru yüzünü çevirdi. Sıcak nefesini kulağımda hissetmem bana hiç iyi gelmiyordu.
"Sadece size özel Bayan Danvers" yanağıma bıraktığı öpücükle gerçekten bayılmama bir iki saniye kalmıştı. Yanağımı öptükten sonra yüzüne geri çekmemişti. Ona dönersem burun buruna gelirdik ve ben ölürdüm.
"Lena..."
"Hım?"
"B-biraz geri çekilir misin? Ç-çok yakınsın bana"
"Rahatsız mı oldun yani?" Seksi ses tonuyla fısıldıyordu ve ben fena sızlıyordum.
"Hayır rahatsız olmadım ama... hava , hava çok sıcak ondan" biraz yana kaydığımda Lena gülmüştü.
"Sen yanıyor olmayasın?" Anında yüzüm alev alırken o viskisini kafasına dikmişti. Tek yudumda içip bardağı masaya bıraktı ve bana döndü.
"Kalkalım mı?" Kafamı sallayıp ayağa kalktım. Lena dışarı çıkmamı söyleyip hesabı ödemeye gittiğinde dışarı çıktım. Temiz hava gerçekten iyi gelmişti. Lena'nın hareketlerinr anlam veremiyordum. Benimle bayağı flört etmişti. Fazlasıyla yakınlaşmıştıda. Yavaş yavaş sakinlerken sırtımdaki eli hissetmemle sıçradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deportation {GxG} |supercorp |
Fanfiction"Cat Grant'ın yeni asistanı..." dedim kendi kendime. James kaşlarını çattı. "Cat mi? Hayır hayır. O eski patron. Geçen hafta kanadaya taşındı. Bugün yeni patronla tanışacağız. Sen onun asistanı olacaksın." "Kimse tanımıyor mu bu yeni patronu?" "Hay...