Medyaya ağlıyorum şuan 🥺
Yorum yapmayı unutmayınız efenim💗💗Odamın kapısının çalınmasıyla gözlerimi açtım. Alex kapıyı açıp içeri girdi.
"Uyan hadi. Kalk duş al!" İstemeye istemeye yataktan çıkıp banyoma girdim. Kısa bir duş alıp çıktım. İç çamaşırı çekmecemden çamaşırlarımı çıkartıp giydim. Dolabımın önüne geçip neler giyebileceğime baktım. Elime kazağımı aldığımda Bayan Luthor'un dedikleri aklıma gelmişti. Elimdekini dolaba geri koyup elbiselerime bakmaya başladım. Siyah düz bir elbiseyi elime alıp üstüme tuttum. Bu elbise gayet güzeldi. Elbiseyi giyip aynanın karşısına geçtim. Vücudumu tam saran dizlerimin üstünde bir elbiseydi. Karın kaslarımıda belli ediyordu. Makyaj masama oturup saçlarımı kurutup düzleştirdim. Gözlerimin mavisini belli eden bir makyaj yapıp kırmızı rujumu sürdüm. Siyah topuklularımı giyip aynanın karşısına geçtim.
"Bakalım bugünde bana sıkıcı diyebilecek misiniz Bayan Luthor?" Histerik bir kahkaha atıp mutfağa indim. Alex masaya çoktan oturmuş kahvaltısını yapmaya başlamıştı. Beni görünce ağzı açık kalmış bönbön üstümü süzüyordu.
"A-man tan-rım! Kara fazla güzel olmuşsun. Kime bu hazırlık? Bayan Luthor'a mı yoksa?" Alex'e göz devirip masaya oturdum.
"Dün bana sıkıcı giyinme dediği için bende sıkıcı giyinmedim. Kimseye hazırlandığım falanda yok." Karnım fazla aç olmadığı için ağzıma bir kaç şey atıp masadan kalktım.
"Gitmem gerek. Akşam görüşürüz"
"Görüşürüz" Alex'e gülümseyip mutfaktan çıktım. Çantamı elime alıp siyah paltomu giydim. Bugün hava bayağı güneşli ve sıcaktı. Paltomu üstümden çıkarıp koluma aldım. Havanın ne olacağı belli olmazdı sonuçta. Taksi çağırıp beklemeye başladım. Kısa sürede taksi gelmişti. Catco'ya gitmesini söyleyip telefonumu açtım. James mesaj atmıştı.
James: Kara nerdeysen çabuk gel. Bayan Luthor geldi ve biraz sinirli duruyor
Siz: 5 dakikaya oradayım.
Bayan Luthor'un erken gelmiş olması hiç işime gelmemişti. Üstüne birde sinirliydi. Bugün zor geçeceğe benziyordu. Arabanın durmasıyla etrafa baktım. Gelmiştik. Ücreti ödeyip arabadan indim. Hızla içeri girip dün Bayan Luthor'la bindiğimiz özel asansöre binip katı tuşladım. Gerginlikten ellerimle oynamaya başlamıştım. Asansörün kapısı açılınca hemen masama gidip çantamı ve paltomu bıraktım. Bayan Luthor'un ofisine baktığımda göz göze geldik. Gözlerinden ateş fışkırıyordu adeta. Eliyle gel dedikten sonra derin bir nefes aldım ve odasına girdim.
"Günaydın Bayan Luthor" bir kaç kez üstümü süzüp masasından kalktı ve kendine bir bardak viski doldurdu. Sabah sabah viski içilir mi? Diye düşünüyorken konuşmaya başladı.
"Geç kaldın" sakin ses tonu daha çok ürpermeme neden oluyordu.
"Özür dilerim dünde aynı saate çıkmıştım ama erken geleceğinizi bilmiyordum. Tekrarlamayacağım" bana kafa sallayıp masasına geçti. Bacak bacak üstüne atıp bana bakmaya başladı.
"Bugün sıkıcı görünmüyorsun" biraz utanmıştım. Başımı yere eğip teşekkür ettim. Bayan Luthor'un telefonunun çaldığını gördüğümde odadan çıkmak için hareketlenmiştim ki elini kaldırıp beni durdurdu. Telefonu açıp kulağına götürdü.
"Söyle.. hayır.. istemiyorum Lauren.. kapatmam gerek" telefonu kapattığında ilk gördüğümden daha sinirli duruyordu ve üzgün..
"Bayan Luthor iyi misiniz?"
"İyiyim. Bana latte getir"
"Dün ki gibi mi olsun?" Kafasını salladığında odadan çıkıp asansöre bindim. Lauren.. konuştuğu kadın dün instagramına baktığım kadın mıydı acaba? Herneyse niye umrumda. Asansör durduğunda Noons'a girip istediği kahveyi aldım. Yukarı çıkıp odasının önüne geldiğimde balkonda olduğunu fark edip içeri girdim ve balkona çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deportation {GxG} |supercorp |
Fanfiction"Cat Grant'ın yeni asistanı..." dedim kendi kendime. James kaşlarını çattı. "Cat mi? Hayır hayır. O eski patron. Geçen hafta kanadaya taşındı. Bugün yeni patronla tanışacağız. Sen onun asistanı olacaksın." "Kimse tanımıyor mu bu yeni patronu?" "Hay...