Medyadaki teyzeye bayılıyom amkndndjdjsjfjejd
"Kara!" Alex'in bana seslenmesiyle offlayıp yanına gittim. Kolu alçıya alınalı iki hafta olmuştu. Bu iki haftada çekmediğim dertle çile kalmamıştı. Gerçekten Lena'ya kaçmayı bile planlamıştım.
"Ne var?! Yeter artık her şeyini bana yaptırıyorsun ya. Yeter! Sol kolun kırık alt tarafı. Ne yapacaksan kendinde yapabilirsinin. Yıldım ya gına geldi artık! Kara su verir misin? Kara şunu alır mısın? Yemekleri yap. Temizlik yap. E ebesinin amı ama artık. Benimkide can yani. Cıvkımı çıkarttın be kadın. Ben gidiyorum. Sevgilini çağır o çeksin kahrını" Alex ağzını açmadan diyeceklerimi sıralamış ardından yanından ayrılmıştım. Odama çıkıp sırt çantamın içine gecelik ve bir kaç günlük kıyafet koydum. Üstümde hala siyah saten geceliğimle duruyordum. Bununla dışarı çıkmam şuan hiç umrumda değildi. Zaten güzel duruyordu. Şık ve seksi bir elbise gibi. Güneş gözlüklerimi takıp aşağı indiğimde Alex telefonla konuşuyordu. Ona bir şey demeden siyah topuklularımı giyip evden çıktım. Nereye gideceğim hakkında zerre fikrim yokken telefonum çalmıştı.
Anneciğim👅 arıyor... çağrıyı hemen onayladım.
"Efendim?"
"Ne yapıyorsun?"
"Alex'e isyan edip evden çıktım. Gidecek yer düşünüyorum. Sen ne yapıyorsun?"
"Cidden bunu yaptın mı? Neredesin?"
"Evin önündeyip. Sanırım Nia'ya gideceğim"
"Nia mı? Ben varken Nia'ya gideceksin yani"
"Sana rahatsızlık vermiyeyim şimdi"
"Saçmalama Kara. Bekle beni 5 dakikaya yanındayım"
"Lena ha-" yüzüme kapatmıştı. Sıkıntıyla offladım ve beklemeye başladım. Yoldan geçenler bana bakıyordu sürekli. Telefonumun tekrar çalmasıyla arayana baktım.
Sam😇 arıyor... çağrıyı onaylayıp telefonu kulağıma götürdüm.
"Efendim Sam?"
"Alex beni arayıp evi terk ettiğini söyledi. Bunu gerçekten yaptın mı?"
"Evet yaptım. Lena'ya gidiyorum. Hatta şuan beni almaya geldi. Kapatmam gerek. Sevgiline çok üzülüyorsan gelip onunla ilgilenebilirsin. Görüşürüz" telefonu kapatıp önümde duran Lena'nın arabasına bindim. Lena şaşkınlıkla üstümü süzüp bakışlarını yüzüme sabitledi.
"Sen evden gecelikle mi çıktın?!"
"Evet biraz öyle oldu" dedim gergince sırıtarak.
"Biri seni böyle gördü mü?" Kaşlarımı çattım. Kıskanıyor olamazdı değil mi?
"Gördü tabii ki. Yol kenarında bekliyordum. Ayağımda yüksek topuk bir ayakkabı var. Beni sürtük sananlar bile olmuştur" kahkaha attığımda Lena gülmüyordu. Tanrım cidden beni kıskanıyordu.
"Sen ciddi ciddi kıskanıyorsun beni"
"Ne kıskanacağım seni. Koskoca Lena Luthor'un asistanı kötü yola düşmüş demesinler diye dedim" bu sefer daha yüksek sesle kahkaha atmıştım. Lena'da benim gibi gülüp arabayı sürmeye başladı. Evine ilk defa gidiyordum. Heyecanlıydım açıkcası. Evini merak ediyordum. Tabii bir kaç gün onda kalacağım için neler yapacaktık onuda merak ediyordum. Kendimi zorla davet ettirmiş gibi olmuştum.
"Sende zorla kalıyormuş gibi hissediyorum. Sen beni Nia'ya bırak en iyisi"
"Kara saçmalama lütfen. Ben ısrar ediyorum bende kal diye. Alex'in alçısı çıkana kadar bendesin" Gözlerimi kocaman açtım. Alex'in alçısının çıkması demek 3 haftadan fazla onda kalmam demekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deportation {GxG} |supercorp |
Fanfiction"Cat Grant'ın yeni asistanı..." dedim kendi kendime. James kaşlarını çattı. "Cat mi? Hayır hayır. O eski patron. Geçen hafta kanadaya taşındı. Bugün yeni patronla tanışacağız. Sen onun asistanı olacaksın." "Kimse tanımıyor mu bu yeni patronu?" "Hay...