~7.Bölüm~

1.9K 110 62
                                    

Gözlerimi durmadan çalan telefonumun sesiyle açtım. Winn arıyordu.

"Ne var Winn? Uyuyorum işte pazar paza-"

"Aşık oldum!"

"Ne!"

"Yardımına ihtiyacım var. Lütfen Kara. James yurt dışına çıktı. Nia'nın sevgilisi hastalanmış. Alex'te Sam'le. Lena'ya zaten söyleyemem o kadar yakın değiliz. Lütfen Kar!"

"İyi. Bana konum at olabildiğince çabuk gelmeye çalışırım"

"Tamam! Hemen atıyorum" Telefonu yüzüne kapatıp yataktan çıktım. Tanrı aşkına pazar sabahı nelerle uğraşıyordum. Üstümdeki gecelikleri hızla değiştirip saçlarımı topladım. Güneş gözlüklerimi takıp telefonumu aldım ve evden çıktım. Alex motorunu almıştı yani banada taksi düşüyordu. Taksi çağırıp beklemeye başladım. Kısa sürede taksi gelmişti. Winn'in attığı konumu söyledim.

Yaklaşık 20 dakikada konuma gelmiştik. Ücreti ödeyip arabadan indim. Ara sokakta bir yerdi. Karşımda büyük siyah bir kapı vardı.

"Beni nerelere sokuyorsun Winn!" Derin bir nefes alıp sıkıntıyla verdim. Kapının önüne gidip kapıyı çaldım. Yukardaki minik pencere açılmıştı.

"Parola?"

"Ne parolası be! Arkadaşıma bakıp çıkacağım" gözlerimi devirdiğimde adam pencereyi kapatmıştı. Kapıyı açmasını bekliyordum. Kapı açıldığında karşımda zenci iri bir adam vardı.

"Girebilirsiniz." İçeri girdiğimde buranın gerçekten güzel olduğunu fark ettim. Bilardo masaları bir kaç masa ve büyük bir bar vardı. Winn'i gördüğümde yanına adımladım. Beni fark etmemişti. Elimi omzuna attım.

"Kime aşık oldun Schott" dedim gülerek. Hızla aban bana dönüp kolumu tuttuğunda kaşlarımı çattım.

"Şşşsh. Sessiz ol" karşısına oturup gözlüğümü çıkarttım. Winn arka masalardan birine odaklanmıştı. Elimi gözünün önünde salladım.

"Kime Winn? Söyle hadi!" Winn odağını bana çevirdiğinde kaşlarımı kaldırdım. Winn masaya doğru eğilmişti.

"Şu arkadaki masada oturan bir kadın var. Çok güzel Kara... Onunla konuşmam gerek ama ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyorum lütfen yardım et" sıkıntıyla offladım. Arkamı dönüp tek başına oturan sarışın kadına baktım. Güzel bir kadındı... Lena kadar olmasada. Tekrar Winn'e döndüm.

"Ben sevdiğim kadına açılıp bir şey diyemiyorum Winn. Şuan çok yanlış kişiden tavsiye istiyorsun. Ama halledeceğiz merak etme" Düşünmeye başladım. Eline iki içki alıp yanına gidebilirdi. Evet çok mantıklıydı ama bir o kadarda klişeydi. Daha orjinal bir şeyler bulabilirdim. Masasına içki göndersek. Ne hayır! Ben düşüncelerimle boğuşurken Winn kolumu dürtmüştü.

"Ne var ?düşünüyorum işte"

"Kara gidiyor. Ne yapacağız?" Kadına baktığımda kapıdan çıkmıştı. Hemen ayağa kalktım.

"Kalk gidiyoruz! Takip edeceğiz"

"Sapık gibi mi?" Gözlerimi devirdim.

"Ne hayır! Tanrı aşkına tanışmak istiyor musun? İstemiyor musun?"

"Çok istiyorum"

"O zaman beni takip et. Ajan Schott" gözlüğümü takıp mekandan çıktım. Kadın taksiye biniyordu. Koşup arkasındaki taksiye bindim. Winn'de hemen yanıma geçmişti.

"Önümüzdeki taksiyi takip edin" Taksiyi takip etmeye başlamıştık.

"Bunu yaptığımıza inanamıyorum"

"Bunu sen istedin dostum. Hem eğlence oluyor işte. O kadınla manita olduğunuzda anlatırsın" göz kırptığımda Winn gülmüştü. Tekrar önüme döndüğümde kadın taksiden iniyordu.

"Şurada inelim lütfen" daha yeni binmişti neden iniyordu ki? Taksi sağa çekip durduğunda hemen taksimetreye bakıp fiyatı ödedim. Arabadan inmeden Kadının nereye gittiğini izledim. Bayağı büyük bir müzenin önündeydik. Taksiden inip müzenin önünde durdum. Winn'de yanıma geçmiş müzeye bakıyordu.

"Hazır mısın dostum?"

"Kesinlikle" Winn'e gülümseyip içeri girdim. Sanırım bilet almamız gerekiyordu.

"Biletleri ben alırım" Winn gişeye gidip iki bilet aldi ve birini bana uzattı. Elinden aldıktan sonra biletleri okutup içeri girdik. Burası dışarıdan göründüğünden daha büyüktü. Bu koca yerde o kadını nasıl bulacaktık ki? Bir yerden başlamamız gerekiyordu. Yan tarafımdaki rafta müzenin haritası olduğunu görüp hemen elime aldım. Tabloların olduğu taraftan başlayabilirdik.

"Winn hadi burdan başlayalım. Herkes tabloları sever sonuçta" omuz silkip etrafıma baktım. Winn beni onayladığında tabloların olduğu kısma doğru yürüdük. Herkes tabloları incelerken benim gözüm sarışın kadınlardaydı. Tablolar olan bölümü komple gezmiş ama kadını bulamamıştık. Mücevherler! Kadınların ilgisini çeken o parıltılı ve pahalı şeyler. Kesinlikle orada olduğuna emindim.

"Winn beni takip et!" Hızlı hızlı yürüyerek mücevherlerin olduğu kısma geldim. Burası kadın kaynıyordu. Tanrım! Bütün odayı gözlerimle taradım. En köşede o kadını gördüğümde Winn'i omuzlarından sarstım.

"Bak şurda! Sol köşede. Git ve onunla konuş. Selam falan de koş" onu o tarafa ittirdiğimde hemen dediğim yere gitmeye başlamıştı. Umarım kadın onu terslemezdi. Yada onu takip ettiğimizi anlamazdı. Winn ve kadın konuşmaya başladığında rahatlamıştım. Kadın gülümsüyordu. Etrafıma bakmaya başladım. Mücevherlere aşkla bakan bir sürü kadın vardı. Nedense hiç ilgimi çekmiyordu. Pek tarzımda değildi zaten. Telefonuma mesaj gelmesiyle cebimden çıkartıp mesaja baktım.

Minik göbiş💗

> Günaydın😊

Öğlen oldu Bayan Luthor<
Tünaydın😙<

>😒
> Ne yapıyorsun?

Winn'le ajancılık oynuyoruz🙃<

>nasıl? Anlamadım

Boşver sonra anlatırım<
Çıkmam gerek sana sonra döneceğim<

>Peki

Lena offline olduğunda telefona baktım bir süre 'peki' trip mi atıyordu yani? Winn yanıma gülümseyerek geldiğinde ona döndüm.

"Ne oldu kızı kaptın mı?"

"Evet! Bu akşam uzaylı barında randevumuz var Lyra'yla" Kadının ismini bastıra bastıra söyleyip gülümsedi. Çok şapşaldı.

"Uzaylı barı mı ? Orası neresi?"

"Geldiğin bar işte. Çok güzel bir yer. Bir ara hep beraber gitmeliyiz"

"Pekala. Burada işimiz kalamdığına göre gidebilir miyiz?" Sıkılmıştım açıkcası.

"Ben Lyra'nın yanına gidiyorum sen istersen gidebilirsin. Teşekkür ederim Kara"

"Önemli değil winni. Kaçtım ben" Winn'e el sallayıp müzeden çıktım. Bir kaç banka işim olduğu için onları halletmeye karar verdim. Zaten yapacak başka işimde yoktu. Taksi çevirip bankanın ismini verdim.

786 kelime

Küçük bir ara bölüm gibi oldu. Umarım beğenmişsinizdir 😙😙

Deportation {GxG} |supercorp |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin