hunhanstan_ aşkım bu bölüm sana
Nolur nolur nolur ilk bölüme özel olarak duygularınızı ve yorumlarınızı benden esirgemeyip paragraf aralarını doldurun ve ben de hızlı hızlı yazayım, nolur
Sizi seviyorum
Umarım çok beğenirsiniz
Görüşürüz
Bu arada Jiso bu aşkolarım
Herkesin bugüne kadar en dibi gördüğünü düşündüğü bir hatırası vardır. Asında en dibi görmüş olmasak bile ömrümüzün bu zamana kadar gelen kısmını parsellere ayırırsak bu parsellerin birinde bir dip vardır. En derinidir ve bazen onu düşündüğümüzde o andan nasıl sağ çıktığımıza hayret ederiz. Bir masal kitabındaki gibi tasvir edilebilir. Karanlık, uçsuz bucaksız ve bir o kadar da dar. Kendi etrafınızda döndüğünüzde yine kendinize çarptığınız derin bir dip. Ne korkunçtur insanın kendinden kaçarken kendisine rast gelmesi. Zaman gelir, zaman geçer. Nasıl göğe kavuşacağım derken bir şekilde o dipten kurtulursunuz. Hangi şekilde olduğunu bazen fark etmeden, bazen uzun çabalar sonucu ama bir şekilde. Dipten çıktığınızda, etraf o kadar aydınlık bir haldedir ki bazen o dibi bile özlediğinizi düşünürsünüz. Yine de kurtulmuşsunuzdur. En başta en dibi gördüğünüz o anı hatırlamak bile istemezsiniz. Düşüncesi gözlerinizi doldurur, yüreğinizde bir dağı devirir; sizi altında bırakır. Karnınıza hep bir düğüm oturur hatırladıkça. O zamana kadar, hatırlamanın ne denli acı bir eylem olduğunu fark etmediğinizi düşünürsünüz. Dipte geçirdiğiniz zamanı hatırlamak, dilinize çivi çakmak; gözünüze mil çekmekten farksızdr. Tek bir fark vardır, o da duyduğunuz acı fiziksel değildir. Sonra, yine bir şekilde sönen bir yangn, kuruyan bir kan gibi geride sadece hasar bıraktığını ama eskisi kadar acımadığını fark edersiniz. Hasar büyük ya da küçük olabilir, sizden pek çok şeyler götürmüş olabilir ama artık hatırlarken ne dudaklarınıza çivi çaklıyordur ne de gözlerinize mil çekiliyordur. Ustünde devrilen asılsız zamanın ardından, hatırlamaktan daha fazlasını yaparsınız. O dip hakknda konuşmaya başlarsınız. Bir daha
kurtulamayacağmı düşünmüştüm dersiniz, sesiniz titremez. Ölmeyi düşünmüştüm dersiniz, dileğinizin içtenliğini hatırlarsınız ve bu düşünceden utanırsınız. Bir de en yaygın düşünce vardır.Neden bu benim başıma geldi düşüncesi.
Oysa ki sizin başınıza gelen o şeyin çok daha ağırı bir başkasının başına gelmiştir, bilmezsiniz. En karanlık dip sizdedir çünkü. Daha sonra büyürsünüz. Öyle çok büyürsünüz ki, daha önceleri takıldığınız o taş, yıllar sonra öylece yürüdüğünüz kaldırıma ait olmuş olur.
İşte insanın hayatı böyledir.
En dibi gördükten sonra bile mutlaka bir çıkış yolu bulunur. Asıl meziyet o çıkışı aramaktadır çünkü. Ya da sizi o dipten çıkaracak eli bulmakta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's not over yet 2 /HunHan
Fanfictionİhanetle sarsılan aşk tekrar filizlenmiş ve boyumu aşan bir ağaca dönüşmüştü. Ölümler, yaslar ve yaşananlar unutulmamış olsa bile tozlu raflara kaldırılmış, hayatın ipini bir ucundan dört elle yakalamayı bir şekilde başarmıştık. Çünkü Sehun vardı...