BÖLÜM 6

251 32 118
                                    

Luhan'ı yeni bölüme hazırlıyorumdur; şaka şaka bu kadar kötü durumda değil tabii dkxmdoxmxld neyse sizi öpüyorum yorumlarınızı alırım hadi baaay

Luhan'ı yeni bölüme hazırlıyorumdur; şaka şaka bu kadar kötü durumda değil tabii dkxmdoxmxld neyse sizi öpüyorum yorumlarınızı alırım hadi baaay

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gözlerimi başımın içinde dönen derin bir ağrıyla araladığımda birkaç saniye olduğum durumu kavramaya çalıştım. İçerisi karanlıktı, ne kadar süredir böyle uzandığımı bilmiyordum ama aniden göğsümün içine çığ gibi yayılan panik ayaklanmama neden oldu. Olduğum yerde birkaç kez sendelemiş olsam bile duvara tutunarak ayakta durmayı başarmıştım.

Gözlerim yerdeki ufak kan birikintisine dokundu, parmaklarımı alınmın sol kısmına götürdüğümde yüzümdeki yapışkanlığın varlığını hissettim. Gözlerimi sımsıkı kapatıp açarken bu sefer arkamdaki açık kapıya baktım. Sokak şimdi hiç olmadığı kadar karanlık ve ıssızdı.

Parmaklarım aklıma gelen şeyle alnımdan belime düştüğünde silahımın varlığını orada hissedemedim. O an bir bok çukuruna çekildiğimi kabullendiğim andı.

Bundan sonrasında ne geleceğini biliyordum.

Böyle adım adım gelirdi hep.

Gözlerim yere saçılmış fotoğraflara dokunduğunda eğilip onu aldım ve beklemeden dükkanın içinden çıktım. Bu göğsümü kıvrandıran hissi biliyordum. Güzel bir günün nasıl dehşetle sonuçlandığını biliyordum. Sadece bir daha yaşamamayı umuyordum.

Arabaya bindiğimde birkaç saniye ne yapmam gerektiğini düşündüm. Titreyen ve az önce alnıma dokunduğum için kan olmuş elimi direksiyona yerleştirirken gerçek yüzüme tokat gibi çarptı.

Sorumluluğunu alarak departmandan çıkarttığım çocuğu silahımla beraber kaybetmiştim.

Gürültülü bir küfür savurup elimi direksiyona çarptım. Ardından daha fazla oyalanmadan arabayı çalıştırıp yola koyuldum. Sehun'a söylemeliydim, o ne yapacağımızı iyi bilirdi. Buna emindim. O ne yapılması gerektiğini benden çok daha iyi bilirdi.

Yol boyu yanaklarımı ıslatan yaşların varlığı beni rahatsız etmiş olsa da onları silme uğraşına giremedim. Parmaklarım deli gibi korkuyla ve endişeyle titrerken çoğu kırmızı ışığı hiçe saymıştım. Daha kötüsü olabilir miydi? Bu soruyu her sorduğumda çok daha kötüsü oluyordu. Bir felaket oluyordu.

Dakikalar süren yolu sonunda aştığımda departmanın bahçesinde arabayı düzensiz bir şekilde bıraktım ve doğruca arabadan indim. Ancak ben kapıya ilerlemeye başladığım anda Sehun'da diğerleriyle beraber departmandan çıkmıştı. Onu gördüğümde adımlarımı biraz daha hızlandırdım.

Sehun beni gördüğü an duraksamış olsa da yanaklarımı ıslatan yaşlar biraz daha hızlandı ve bedenim bedeninin karşısına geçti. "Kaybettim onu." dedim gözlerindeki ifadeye bir anlam yükleyemeden. Parmaklarım ne yapacağını bilemez bir tavırla saçlarımın arasında dolaşırken başımı salladım. "Almam gereken şeyler var dedi," Küçük bir hıçkırık dudaklarımı yokladı. "Annesiyle babasının fotoğrafını almak istedi. Sen yanımdasın dedi... Oraya gittik ama sadece bir dakika gözden kayboldu, bir dakika!"

It's not over yet 2 /HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin