BÖLÜM 15

240 30 236
                                    

Güzel, tatlı mı tatlı bir bölümle geldim ve umarım eğlenirsiniz.

Sizi sevdiğimi unutmayın.

Öpüldünüz ve şuraya bir yere Jiso'nun bir fotoğrafını bırakacağım. Sehun'la konuşurken tam olarak böyle görünüyor tamam mı xkmxpxmxlx

Yorumlarınızı alabilirsem eğer çok sevinirim. Öpüldünüz.

Basın toplantısının yapıldığı salonda büyük bir sessizlik hakimken, Bay Tae'nin toplantının bittiğini söylemesiyle basın mensupları tekrar sorularını sıralamaya başlamışlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Basın toplantısının yapıldığı salonda büyük bir sessizlik hakimken, Bay Tae'nin toplantının bittiğini söylemesiyle basın mensupları tekrar sorularını sıralamaya başlamışlardı. Okların bize çevrilmemesi için gergin bir bekleyiş içindeyken Sehun koluma dokundu. Gözlerim ona çevrildiğinde diğerlerinin ayağa kalktığını, Bay Tae'nin peşinden kapıya ilerlediklerini gördüm.

Salladığım bacağımı durdurup ayağa kalktığımda parmaklarım, Sehun'un parmaklarıyla iç içe geçti ve o önde ilerlerken ona ayak uydurup ben de kapıya ilerledim. Gazeteciler peşimizden koşturarak gelirlerken, "Öne geç." dedi Sehun ve adımlarını durdurup ona yetişmem için sadece bir saniye bekledi.

Onun önüne geçtiğimde parmaklarımı ayırmadan bir diğer elini koluma yerleştirdi. Etrafımızda bir anda o kadar gürültü oluşmuştu ki hem bu ses hem de sürekli patlayan ışıklar ürkmeme neden olmuştu ama soruların hiçbirini duymuyordum. Daha doğrusu anlamıyordum.

Bay Tae önde birkaç gazeteciye, gerekli açıklamayı içeride yaptığını söylerken en sonunda asansöre binebilmiştik. "Oh be," dedi Jongin gözündeki gözlüğünü çıkarıp sırtını aynaya yaslarken. "O ne kadar gergin bir ortamdı öyle."

"İnsanlar merak ediyorlar haliyle." dedi Chanyeol. O da kollarını Baekhyun'un omuzlarından aşağıya sarkıtıyordu. "En başından bu kargaşanın olacağını bildiğim için sıcak bakmamıştım zaten basın işine."

"Her neyse, geçti gitti." dedim ve başımı arkamdaki Sehun'un omzuna yasladım.

"Dosyanın kapanması şerefine yok mu bir partilememiz?" diye sordu Baekhyun.

Kyungsoo alnını karşısında durduğu Jongin'in omzuna bastırdı ama konuşmamayı seçmişti. Jongin'i böyle görmek dudaklarıma ufak bir tebessüm yerleştirdi. Sehun, Baekhyun'a bir şeyler söylerken Jongin'le göz göze geldik ama bu kısa sürdü. Jongin anında bakışlarını çekip öylece dikilmeye devam etti.

"Jiso'yu ne yaptınız?" diye sordu bu sefer Baekhyun. Bu sırada asansörün kapıları açılmış, hepimiz inmek için harekete geçmiştik.

"Annem yanında ama bakıcı araştırmaya başladık." dedim koridorda ilerlerken. "Kolay olmayacak gibi."

"Luhan, ben aslında birini buldum sayılır." dedi Sehun. Bakışlarım ona dokunduğunda kaşlarını kaldırıp hızla ekledi. "Annem buldu. Küçükken bana bakan kadın'ın kızı. Kendisini tanıyorum. En son on dört, on beşli yaşlarda görüşmüş olsak bile güvenilir insanlar."

It's not over yet 2 /HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin