BÖLÜM 12

205 29 297
                                    

Aşklarım size bir şey söyleyeceğim. Ben hani yorumlarınıza cevap vermiyorum ya... Siz küsüyo musunuz acaba ufacık bir soru sadece.

Eğer öyleyse cevap veririm.

Sizi çok seviyorum.

Yine de bir miktar küs değilsek falan yorum yaparsanız acayip mutlu olabilir ve size bir süpriz yapabilirim.

Öpüldünüz.

Kızımı kaybedeli üç gün olmuştu. Babamla dün yaşadığım tartışmayı unutmamıştım ama umurumda olduğu söylenemezdi. Orada kullandığı her söz beni gazlamak içindi. Babam'ı tanıyordum. O da beni tanıyordu. Onun yaptığı tek şey tıpkı geçen sene yaptığım gibi bir farkındalığın çökmesini istemesiydi.

Dolmuştum, patlayacak yer arıyordum.

Sabahtan beri ne yapmam gerektiğini düşünüyordum ama bir şey bulduğum söylenemezdi. Belki de o gün olduğu gibi bir kaos anında aklıma gelecekti. Emin değildim.

Hızlı adımlarla toplantı salonuna ilerlerken bana selam veren insanlara bön bön bakmakla yetiniyordum. Yüzümde manasız bir ifade olduğuna emindim. Pek sıcakkanlı bir insan hiç olmamıştım ama üç gündür olduğumdan daha huysuzdum.

"Luhan canımıza okuyor." diyen bir ses duyduğumda adımlarım yavaşça duraksadı. Yanımdaki kolon'a baktım. İlk önce beş metre kadar uzağımdaki toplantı odasına gitmeyi düşündüm ama sonra durmak daha mantıklı geldi.

"Duydum." dedi bir başka ses. İkisinin de kadın olduğunu seslerinden anlıyordum. "Bizim kata kadar geldi gerginliği. Konunun ne olduğunu bilmiyorum ama narkotikle alâkası bile yok, biz bile gerildik. Her an katı basacakmış gibi dolaşıyor ortalıkta."

Gülüşme seslerini duydum. Kaşlarım biraz daha çatıldı. İleriden yaklaşan bir üniformalı kadın bir bana bir de kolonun diğer tarafına baktı. Gözlerini irileştirip tekrar bana bakmıştı ki işaret parmağımı dudaklarıma bastırdım.

O yanımdan geçip giderken, "Kızları kaybolmuş." dedi canına okuduğum kız. "Şu an narkotikte olmayı o kadar çok isterdim ki."

"Kızları mı?" diye sordu diğeri. "Ben daha yeni geldim biliyorsun. Kiminle evli?"

"Araştırma müdürüyle evli." dedi ama sesinde sıkıntı vardı. Bu alayla gülmeme neden oldu. "Geçen sene ayrılacaklardı ama ayrılmadılar. Adam'a ne yaptıysa bir ay peşinden koşturdu." Aşık ettim tatlım dememek için kendimi tuttum. "Sonra da işte Jiso diye bir kızı evlat edindiler. Luhan'ın baskısıyla olduğu açık."

"Oh Sehun'la mı?" diye sordu yeni geldiğini söyleyen. "Öyle bir adam'a baskıyla çocuk sahiplendirecek değil ya... Ben sanmıyorum."

"Sen Luhan'ın nasıl biri olduğunu bilmiyorsun." dediğinde gözlerim toplantı odasından çıkan Sehun'a dokundu. Bir bana bir de kolonun diğer tarafına baktıktan sonra kaşlarını kaldırdı ama hareket etmedi. Ona bekle der gibi işaret parmağımı gösterdim. "Çocuk şubede Yunho diye biri var. Sırf Sehun'dan hoşlandığı için Luhan, Sehun'a göz açtırmadı." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Geçen sene Lisa diye bir kadın vardı. Araştırmanın başındaydı ama Luhan ne yaptı ne etti trafik şubeye gönderdi."

"Sonuçta Sehun'u seviyor, kıskanması normal." dediğini duydum diğerinin. "Biz olsak biz de aynı şeyi yapardık."

"Ama Luhan kıskandığı için yapmadı." dedi. "Çekemedi, o yüzden yaptı. Hem bence Sehun onu sevmiyor. Elinden kaçırmaktan korktu, anlasana kızım. Neyse, sonuç olarak sevmiyorum Luhan'ı. Çok havalı." İç çekti. "Hadi gel gidelim, zaten saatli bomba gibi dolaşıyor ortalıkta... Sana yeni aldığım ojeyi göstereyim, bayılacaksın."

It's not over yet 2 /HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin