It's not over yet 2 /HunHan

BÖLÜM 5

Selam ben geldim hoş geldim

Keyifli okumalar dilerim

Sizi seviyorum

Odanın içini sleep on my shoulder şarkısı doldururken derin bir nefes alıp gözlerimi içerideki herkesin üstünde itinayla dolaştırdım. "Moon Hana'nın ailesiyle görüştünüz mü?" diye sordum sessizce.

"Dün gece görüştük... Kadın'ın durumu kötü." dedi Hyunjin. "Yani en son öyleydi. Söylediğimiz an'da yıkıldı."

Birkaç saniye gözlerimi onun yüzünde dolaştırdım ve ardından iç çekip başımı salladım. Kendimi o kadın'ın yerine koymaya cesaret bile edemiyorken bir şey söylemek içimden gelmemişti. Bu yüzden konuyu açan ben olmama rağmen dağıtmak için, "Jongin ve Kyungsoo dönse iyi olacak." diye mırıldandım. "Olay büyüyecek ve daha da iğrençleşecek."

"Biraz olumlu düşün." dedi Sehun.

"Üzgünüm polyanna Sehun, ortada kaybolan çocuklar ve karnı ağzına kadar deşilmiş bir çocuk varken ancak bu kadar olumlu olabiliyorum." diye alay ettim onunla.

Sehun bana sırıtarak göz devirdiğinde kapı sert bir şekilde açıldı ve stor perdeler rüzgarla beraber cama vurarak tıkırdadı. "Kapı çalma adetin olmadığını unutmuşum." dedi Chanyeol gözlerini elindeki kağıttan çekmeden.

"Ne güzel işte, hatırladın." dedi Kris ve kapıyı arkasından kapattı. Ancak henüz bir şey söyleyemeden arkasındaki kapı bir kez daha hızla açıldı, bu sefer içeriye giren Yixing oldu.

"Çekil." dedi Kris'i kenara iterek. "Benim söyleyeceğim önemli bir şey var."

"Önce ben geldim." dedi Kris.

Yixing ona ters bir bakış attı. "Bana bak, sabaha kadar senin görsen kusacağın bedene otopsi yaptım. Üstelik boş bir gövdeyle karşılaştığım için son derece gerginim, seni de keserim. Çekil şimdi." dedi ve nefes almadan devam etti. "Eğer şimdi lafımı bölmeye kalkarsan boğazındaki şah damarını koparıp dudaklarını o damarla dikerim. Sen güzel silah kullanıyor olabilirsin ama benim bıçak kullanma yeteneklerimin yanında hiçbir şey kalır. Geride dur, moralimi bozma."

Hepimiz dehşet içinde ona bakarken, "Manyağa bak." diye fısıldadı Kris ama geriye çekilmişti. "Silaha bıçak çekiyor."

Yixing onu duymamış gibi yaparak hepimize teker teker baktı. "Beyler," dedi masaya yaklaşarak. "Kızın içi bomboştu."

"Nasıl yani?" diye sordu Sehun ve sandalyesinde doğruldu.

"Bildiğin bomboştu. Kızın organları yerinde yoktu. Henüz raporlar çıkmadı ama bilmeniz gerektiğini düşündüm." dedi Yixing. "Altı yıllık gözlemlerime ve mesleğime dayanarak söylüyorum, bu kesinlikle öylesine işlenmiş bir cinayet değil. Sanki birisi gelmiş, kızı çok steril bir ortamda kesip içindekileri toparlamış."

Baekhyun burnundan sert bir nefes vererek, "Nasıl bir psikopat bunu yapar ki?" diye sordu.

"Umarım sadece bir psikopattır bebeğim." dedi Yixing.

"O ne demek?" diye sorduğumda gözleri beni buldu. "Şu demek," dedi sessizce. "Eğer bir psikopatsa kız onun ilk ve son kurbanı olur. Katili bulmak çok zor olmaz çünkü kızın çevresini araştırırız ama bence çok daha büyük bir sorunumuz var gibi... Kızın organları uçmuş."

Gözlerimi birkaç saniye masanın üstünde dolaştırıp, "Organ mafyası!" dedim elimdeki kalemi masaya çarparak. "Organ ticareti yapıyorlar."

"Bingo!" dedi Yixing parmağını bana uzatarak. "Neşterle açılmış bir kesik vardı kızın kızın gövdesinde. Bir psikopat olsaydı eğer direkt bıçakla girişirdi diye düşünüyorum. Yüksek dozda sakinleştirici verilmiş kıza. Ardından anestezi falan işte. Sanki organları alana kadar ona en değerli şeyleriymiş gibi bakmışlar ve sonra alacaklarını alıp onu öylece atmışlar."