12.Bölüm "Yıkıntı"

10 2 16
                                    

"Bu üçüncü ağrı kesicin," diye mırıldandı Melisa. Bana bir şey demeye çekiniyordu çekinse de iyi ederdi.  Arkamdan Kaan'la bir olup iş çevirmişti. 

Henüz her şey için çok erkendi. Daha hiçbir şeye başlamamışken, işler nasıl bu noktaya gelmişti? Başımı ellerimin arasına alıp öylece durdum. 

"Sevinirsin sandım," dedi suçlulukla. İç çekip benim gibi yere oturdu. "Abla sana diyorum."

"Çok sevindim şu an Melisa," dedim homurdanarak.  Elza'nın gelişi her şeyi mahvetmişti. Kaan benden habersiz şekilde düğün tarihimizi erkene almıştı. 

"Abla daha üç gün var hem hazırlanırsın dert etme." 

Benim de tek derdim düğüne hazırlanamamaktı zaten. Yine de Melisa'ya kıyamadım ona ufak bir gülümseme gönderdim. 

"Tabii ya," diye mırıldandım kendi kendime. Başımı ellerimin arasından hıza çıkartıp Melisa'ya döndüm. Bu ani hareketim onu ürkütmüş olacak ki oturduğu yerde irkildi. "Babam evde mi?" 

Melisa başını olumlu anlamda salladı. Duvardan tutunarak ayağa kalktım bu yaşadığım şeylerin en temelinde babam vardı ve bu işi halletmek zorundaydı. 

Kapılarını çalmadan Ebru ve babamın odasına girdiğimde Ebru'nun gözleri kocaman açıldı. "Ne yapıyorsun sen?" diye sordu yatakta toparlanırken. "Ya uygunsuz halde olsaydık."

Başımı yere eğip güldüm. "Sorun yok." Başımı kaldırıp Ebru'yla göz teması kurdum. "Unuttun mu Ebru? Babam annemle evliyken bile ben sizi yatakta bastım."  Gülümsemem hala silinmemişti. "Görmediğim şey değil."

Ebru'nun yüzü sinirden kızarırken babam araya girdi. "Terbiyesizleşme Tanya."

"Sahi mi?" diye sordum kaşlarımı kaldırarak. "Evliyken başka bir kadınla yatan sensin ama terbiyesizleşen benim mi?"

Senin babandan bir farkın var mı Tanya? 

"Haddini bil şu an Ebru'yla evliyim." Artık bağırıyordu. "Çocuk gibi sürekli geçmişi didikleme." 

Geçmiş. Geçmişim.

Ebru'yu affetmek istemiyordum, babamı affetmek istemiyordum. Geçmişimi de affedemiyordum. 

"Geçmiş demişken," dedim babama bakarak. "Geçmişte başıma açtığın bir işle alakalı konuşmamız lazım." 

Ebru sorgular gibi tek kaşını kaldırdı ama onu kimse hesaba almadı.

Babamla odanın dışına çıktığımda uzun süredir babamla konuşmadığımı fark ettim. "Kaan düğün tarihini öne almış," diye konuya direk girdim. 

Babamın kaşları çatıldı. "Bunun benimle ne alakası var Tanya?"

Ciddi olup olmadığını anlamak için babamın tam gözlerinin içine baktım. Çok ciddiydi. Birden bire gülmeye başladığımda babamın kaşları daha da çatıldı. Gülmem kahkahaya dönüştü. Koridorda kahkaham yankılanırken kimse ne olduğuna bakmak için gelmedi. 

Kimse gelmemişti.

Kahkahamı durdurmak için derin bir  nefes aldım. Gülmekten gözlerimden gelen yaşı elimin tersiyle sildim.  Kafamı kaldırdığımda aynı ifadeyle babam bana bakıyordu. "Ben senin kızınım." Şaşkınlık babamın suratını kapladı. Kızı olduğumu yeni mi fark ediyordu?

"Ne saçmalıyorsun Tanya?" Arkamdan bir yere baktı ama arkam dönük olduğu için göremedim. "Tabii ki kızımsın ama konumuzla ne alakası var?"

MorganitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin