POZİSYON

15.9K 789 340
                                    

Smutsuz merak etmeyin... Günaha sokmuyorum sizi... Böyle diyorum birde ortalarda smut oluyormuş ksndjanjdndjs

İyi okumalar delilerim✨💜

Arda uyandığı zaman gözlerini belli bir süre açamadı. Ne kadar ağladığını bilmiyordu. Aklına dün ki görüntüler geldiği zaman gözlerini yavaşça açtı.

Bartın'ın kucağında ağlamıştı, uyuya kalmıştı. Bartın'a sığınmıştı, kimsesi yoktu.

Gözlerini açtığı zaman ilk önce tavanla karşılaştı, sonra kafasını çevirdi ve etrafı taradı. Gözüne hiç tanıdık gelmiyordu. Bartın'ın kendi evinde değildi.

Gözlerini ovuşturdu ve ayağa kalktı. Yeniden, bu sefer detaylı bir şekilde eve göz gezdirdi, karşısında ki koltukta bir beden gördüğü zaman korktu. Sesin sahibini duyduğu zaman rahatlamıştı.

"Daha iyi misin?"

Arda sustu ve sadece kafa salladı. Konuşabiliceğini düşünmüyordu. Her şey üst üste gelmişti. Bartın'da karşısına en berbat anda çıktı.

"Aç mısın?" diye sordu.

Arda bu sefer de kafasını iki yana salladı.

"Benimle konuşmayı düşünmüyor musun?"

Ortalıkta bir sessizlik oluştu. Çok kısa bir an olsa da Bartın almıştı cevabını. Zamana ihtiyacı vardı.

"Hadi kalk yemek yiyelim. Kaç gündür yemek yemiyorsundur." dedi Bartın.

Arda kafasını iki yana salladı. Aç olduğunu hissetmiyordu. Annesiyle yediği son yemeği hatırlıyordu. Birlikte oturdukları, onunla vakit geçirdiğini düşündüğü o yemek. Gözleri yeniden dolmaya başladı. Bundan sonra Bartın'ın Arda'yla daha çok ilgilenmesi gerekiyor.

"Hadi kalk." dedi Bartın ve ayağa kalktı.

Arda'ya baktığı zaman hâlâ koltukta kafası eğik bir şekilde oturuyordu. Bu durum artık hem sinirlerini bozuyor, hemde daha fazla canını yakıyordu. Çok şey söylemek istiyordu ama söyleyemiyordu.

Arda'nın yanına adımladı ve dizlerini kırıp, önüne geçti. Küçüğün hâlâ kafası eğikti. Bartın, elini çenesine koydu ve kafasını kaldırdı. Dolu gözlerle karşı karşıya geldiği zaman, kalbinde yine bir ağrı hissetti.

Arda dolu gözleriyle Bartın'a baktı. Ne kadar güvende olduğunu hissetsede yaşadıklarını unutamıyordu. Unutulacak kadar hafif şeyler değildi. Bartın çok bilmese de hissediyordu.

"Ağlama artık küçüğüm." dedi ve çenesinde ki elini yanağına çıkardı. Diğer elini de diğer yanağına koydu.

İki kocaman elin arasında yavru bir köpek kadar tatlı duruyordu. Arda iki elin arasında kafasını aşağı yukarı salladı.

Bartın güç vermek için kocaman bir gülümseme sundu, 38 yıllık hayatı boyunca güldüğü nadir anlardan biriydi. Bu sefer ki kendisi için değil, karşısında ki kişi için yapmıştı. Bu çocuk Bartın'ın ilkleri olmaya devam edecek gibi duruyordu.

Arda o kadar tatlı duruyordu ki, Bartın ısırmamak için zor duruyordu. Neden bir anda böyle hissetmeye başlamıştı?

Ayağa kalkarken, Arda'nın da belinden tuttu ve onu da kaldırdı. Arda'ya fazla temas etmek istemiyordu. Fakat ona dokunmaktan kendisini alamıyordu.

İlk önce her şeyi öğrenip, ondan sonra güzel bir ders vermek istiyordu. Bunu yapanlar her kimse, onları bulup doğduğuna pişman etmek istiyordu.

Bartın Arda'yı ilk o şekilde gördüğü zaman her şeyi yakıp, yıkmak istedi. Hayatında belki ilk defa birilerine karşı bu kadar öfke ve nefret hissetti.

YALANCI •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin