SENİ SEVMEK İNTİHAR OLUR

7.6K 535 212
                                    

İyi okumalar delilerim✨💜

Bartın gözlerini açalı 2 gün olmuştu ve bu süre boyunca Arda bir kez bile yanından ayrılmamıştı. Zar zor uyuyor ve yemek yiyordu. Yaptığı her şeyi Bartın üzülmesin diye yapıyordu.

Caner okuluna gidip geliyordu. Arda devamsızlıktan okuldan belki de çoktan atılmıştı. Bu yüzden hiç bir şeyi umursamıyor ve sadece Bartın ile ilgileniyordu.

"Daldın gittin?" dedi Bartın birden.
Ani gelen sesle yerinden sıçradı ve gözlerini karşısında ki adama çevirdi.

"Ha yok bir şey ne zaman eve dönebiliriz diye düşünüyordum." diye cevap verdi ama durgun bir hâli vardı Arda'nın.

"Emin misin? Durgun gibisin, gel bakalım şöyle." dedi ve dikkat ederek yana kaymaya çalıştı. Canı yandığı için dişlerini sıktı ama belli etmedi.

"Dikkat et." dedi ama yardım etmek için geç kalmıştı.

"Sorun yok iyiyim. Kolay kolay ölmem ben çocuk, seni şuan bırakma gibi bir düşüncem yok." dedi ve Arda'nın elinden tutup yanında otutturdu.

"Hastalıktan ölmesen yaşlılıktan öleceksin." dedi ve kafasını diğer tarafa çevirdi ama ölüm kelimesini duydukça boğazı düğümleniyordu.

"Doğru ben yaşlı bunaktım. Neyse neden bu kadar durgunsun?" diye sordu bir kez daha. Aşağıdan kafasını kaldırmış ve Arda'ya bakıyordu.

"Yok bir şey ya ben iyiyim sadece dalmışım." dedi cevap olarak.

"Arda oğlum var bir şey anlat." diye ısrar etti.

"Güvenli yerime sığınabilir miyim?" dedi titrek ses tonuyla.

Bartın ilk başta biraz durdu sonra kollarını açtı. Arda yatakta uzandı ve çok hafif bir şekilde kafasını, Bartın'ın göğsüne koydu.

Kalp atışlarını dinledi. Kendisini daha büyük bir çıkmaz sokağa sokuyordu ve bunu bile isteye yapıyordu. Kalbinde ki ağrı gittikçe daha fazla büyüyordu.

Bartın uyandığı zaman Arda'nın dediklerini duymuş ama 2 gündür hiç bir şey dememişti. Konuşsa bile ne diyeceğini bilmediği için duymamış gibi yapmıştı. Fakat bu Arda'nın inancını daha fazla kırmıştı.

"Bana biraz kendinden bahseder misin?" diye sordu Arda.

Tanımak istiyordu, kendisini tanıtmıştı ama Bartın'a sorduğu soruların cevapları hep havada kalmıştı.

"Mesela ne öğrenmek istiyorsunuz bu yaşlı adamdan, küçük bey?" dedi Bartın gülerek.

Bu kasvetli ortam onu boğuyordu. Arda ile sadece mutlu zamanlar geçirmek istiyordu. Bu yüzden biraz farklı bir hava katmaya çalışıyordu.

"Bilmem seni tanımak istiyorum." dedi cevap olarak. Sesinde ki durgunluk Bartın'ın içini daha fazla sıkıyordu.

"Hmm o zaman ilk önce. Ben Bartın Kara, 39 yaşına gireceğim. Ayakkabı tasarımcısıyım, şirketim var. Bildiğin üzere Caner adında kardeşim var. 1 arabam, 1 evim, bolca param var. İzmir'den talibim size." dedi ve sonunda ciddiyetine bozarak kahkaha atmaya başladı.

Arda kafasını biraz kaldırdı ve Bartın'ın gülüşüne odaklandı. Gözlerini ayırt etmeden dudaklarına bakıyor ve yanağında oluşan gamzeyle bir kez daha mest oldu.

Bartın gülmeyi bıraktı ve Arda'ya bakmaya başladı. İkisi de hipnotize olmuş gibi birbirlerine bakıyordu.

"Neden bu yaşına kadar evlenmedin? Daha önce seninde dediğin gibi, eğer evlenseydin benim yaşımda oğlun olurdu." dedi ve kafasını eski yerine yerleştirdi.

"Aslında yıllarca bir kadını sevdim. Öyle böyle değil çok sevdim. Hani istersin ya her mutluluğu yaşadığın, yanından ayrılmasını istemediğin. Öyle biri vardı hayatımda." dedi söyledikleri güzel sözler, Arda'nın boğazını düğümlemişti.

"Bu kadar seviyorsan neden ayrıldınız?" dedi zar zor konuşarak. Biraz daha konuşsa ağlayabilirdi ama merak ediyor ve tanımak istiyordu.

"Aldatıldım. Nişanlıydık, düğünümüze çok az kalmıştı. Ayakkabılarını bile özel olarak tasarlamıştım. Hani derler ya aşktan gözlerin kör olur diye. Tam olarak öyleydim. Kendi gözlerimle görene kadar inanmadım. Sonrası işte belli nişan atıldı." dedi duygusuz bir şekilde.

Artık bunları anlatırken aklına eski anılar gelmiyor, sadece çektiği acılar ve hayal kırıklıkları geliyordu.

"Peki sonra neden hiç ilişkin olmadı ya da oldu mu?" diye sordu bu sefer.

"Sonra 4 yıl boyunca sadece kendimi işime adadım. Şirketi büyüttüm ve saygın bir konuma getirdim. Bir ilişkiye başlayacak vaktim olmadı." dedi Bartın.

"Belki de karşına doğru kişi çıkmadı. Herkesi eski nişanlın gibi zannettin ve kimseye güvenmedin. Ayrıca onun kadar kimseyi seveceğini düşünmemiş de olabilirsin." dedi Arda düşüncelerini dile getirerek.

"Böyle düşünmedim sadece vaktim yoktu. Caner ve işle ilgilenmekten vaktim olmadı." dedi inkar ederek.

"Bence kendini kandırma Koca Adam." dedi ve kafasını göğsünden kaldırmaya çalıştı fakat Bartın hemen tuttu ve yerine geri koydu.

"Biraz daha böyle kal. Söyleyeceklerim var. Ayrıca gözyaşların sakin akmasın. Seni üzüntünü hissediyorum." dedi Bartın düz bir sesle.

Arda sadece kafasını salladı ve Bartın'ın canını yakmamaya çalışarak, kendisini daha rahat pozisyona getirdi.

"İlk olarak belki dediklerinde haklısın ama böyle bakmadım olaya. Sadece kendimi kapatmak ve işe adamak istedim, sebebini hiç sorgulamadım. İkinci olarakta benim sana olan sevgim Caner'e gösterdiğim kardeş sevgisi gibi değil." dedi Bartın. Son söyledikleriyle o gün Arda'yı duyduğunu belli etmişti.

"İlk başta öyleydin Arda, farklı bir şey düşünmedim. Caner benim kardeşimden çok oğlum gibidir. Ailemizden fazla ben baktım, büyüttüm onu. Seninle tanıştığım zamanda öyleydin benim için. Fakat sonra ortadan kaybolduğun 3 hafta. Ömrümden 30 yıl gitmiş gibi hissettim. Ne zaman hayatıma beni sarsacak derecede girdin bilmiyorum ama bundan pişman değilim. Sana hissettiğim bu şeye bir ad vermek istemiyorum çünkü verirsem olmaz." dedi Bartın, Arda'nın saçlarını okşayarak. Şuan canı yanıyordu ama Arda ile bir saniye daha fazla geçirmek için her şeyi yapabilirdi.

"Neden olmasın?" diye sordu yaşlı gözleriyle.

"Olmaz işte küçüğüm. Ben yapsam sen yapamazsın. Daha çok küçüksün, sonradan pişman olmanı istemiyorum, bunu görmeye dayanamam." dedi sorusunu yanıtlayarak.

"Haklısın, seni sevmek intihar olur Koca Adam. Ben yemek yiyeceğim, birazdan gelirim." dedi ve kafasını kaldırmadan yaşlı gözlerle yataktan kalktı.

Bartın durdurmak için hamle yapmamıştı. Arda hızlı adımlarla odadan çıktı ve tuvalete gitti.

Aklında tek bir şey vardı;
"Bizden olmaz..."

Ben dedim Bartın'ı öldüreyim diye al üzdü çocuğumu... neyse ben deliysem seni pişman etmez miyim?? Sözde kitabı 25. bölümde final yapacaktım ha kanfianxjamkz

Umarım beğenirsiniz...🏳️‍🌈

YALANCI •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin