Hepimiz geleceğimizi garantiye almak için çabalarız ama çok azımız garantiye ala biliriz. Hepimizin gelecek kaygıları, hayalleri, umutları ve istekleri var. Bunlar için çalışırız, çabalarız. Ama herşeyden önce önümüze bir maksat koyarız. Maksatı olmayan bir insan asla hayallerine kavuşamaz. Çünki en baştan emin değildir ne istediğine, maksatının ne olduğuna. Böyle insanlar hep kaybolurlar hayatta.
Ben o gün, apartmanın merdivenlerindeki konuşmamızdan sonra anlamıştım bu hayatta maksatsız olduğumu, kendime geleceğim hakkında, kendim hakkında hiç sorular sormadığımı...
Ben geçmişteki travmalara takılmıştım, kurtulamıyordum ve geçmiş beni esir almıştı, bırakmak istemiyordu. Ve ben gittikce kayboluyordum bu hayatta.
Kafamdaki düşüncelerle birlikte eve girdim. İçerisi sessizdi. Annem uyuyor olmalıydı. Uzun zamandır doğru dürüst konuşmuyordum onunla. Ne yaptığıma bakmadan annemle babamın odasına doğru yürüdüm. Belki de uzun süre sonra anneme sarılmak, yanına uzanmak bana iyi gelecekti. Düşünmeme, kararlar vermeme yardımcı olacaktı.
Kapıyı tıklatmadan açtığımda annemi uzanırken buldum. Kumral, uzun saçlarını açmıştı ve telefonuyla ilgileniyordu. Beni gördüğünde şaşırmıştı ama belli etmemeye çalıştı. Yatakta oturur pozisyon alarak merakla ve endişeyle bana baktı. Bir anne neden çocuğu yanına geldiğinde öyle bakardı? Çünki çocuğu hiç yanına gitmek istemezdi ve şimdi gelmesi şaşırtıyordu...
"Hazan? İyi misin, kızım?" diye sorduğunda, yanında yürüdüm. Yüzümdeki ifadede ne görmüştü bilmihordum ama ben kendimi dağılmış hissediyordum.
"Anne, yanına uzana bilir miyim?"
"T-tabi, gel kızım." dedi ve yatağa uzandı. Yanına uzandım ben de. Başımı göğsüne koydum ve karnına sarıldım. Elleri saçlarıma gitmişti. Okşadığında gözümü kapatarak derin bir nefes aldım. Bunu özlediğimi kendime itiraf etdim o an. Ben annemi çok özlemiştim. Onun tüm çabalarına rağmen istememiştim onu ama şimdi ne kadar istediğimi görüyordum.
"Hazan, beni endişelendiriyorsun kızım... Ne oldu?"
"Normal bir aile olsaydık, ben senin kucağına uzandığımda böyle şaşırmaz ve endişelenmezdin... Senin bir suçun yok aslında, ben geçmişe takılı kalarak kendimi yiyip bitiriyorum ve bu herkesi etkiliyor..."
"Hazan..."
"Bu gece benim odamda uyur musun anne?"
"Tabi ki, uyurum... Konuşmak ister misin?"
"Galiba evet... Uzun zaman oldu konuşmayalı."
"Öyle oldu evet,"
"Biliyor musun anne, on dakika önceye kadar farkında olmadığım bir şey vardı. Ben hiç kendimle konuşmuyor, kendimi tanımaya çalışmıyor, kendime sorular sormuyormuşum. Kendimi o kadar değersiz ve önemsiz görüyormuşum ki, bir geleceğim olduğuna, benim de herkes gibi hayallerim olmasına önem vermiyormuşum. Ben bunu hiç fark edememişim... Sınavlar olacak birkaç güne, iyi geçsin diye çalışacağım ama ya sonra? Liseyi bitirdikten sonra ne olacak? Ben bunu hiç düşünmemişim. Kendimi iyi olan hiçbir şeye layık görmemişim..."
Burnumu çektim. Ağladığımı daha yeni fark ediyordum. Annem saçlarımı okşayarak konuştu.
"Herkes hatalar yapar, Hazan. Bu dünyada hatasız kimse yoktur. Ama bazılarımız geridönüşü olmayan, özrü olmayan hatalar yaparız. Biliyorum, ben de onlardan birini yaptım... Belki de birden fazlasını. Ama zaman herşeyin ilacıdır, derler. Zamanla yaralarımız belki iyileşmez ama alışırız. Önceki gibi yakmaz canımızı. Ya da affederiz kalbimizi kıran insanı. Sen kimseyi affetmedin kızım, sen sorunu hep kendinde gördün, kendini cezalandırdın. Kimsenin seni sevmediğini düşündün, önemsiz olduğunu düşündün ve bu yüzden iyi olan herşeyden uzak kaldın. Kendini yalnızlığa haps etdin. Biliyorum; buna sebep olan bizlerdik ve bunun için kendimi ömrümün sonuna kadar affetmeyeceğim... Ama artık büyüme zamanı güzel kızım, iyileşme ve değerini bilme zamanı. Sen değersiz değilsin, önemsiz değilsin, seni seven bir sürü insan var. Artık geçmişten kurtulman, yaşananları unutmasan da kalbine gömmen, kendini ve bizi affetmen lazım... Ancak böyle yaparsan kendini seversin, tanırsın ve geleceğini düşünecek kadar kendine değer verirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bende Gizlisin
Teen FictionAşk yaş tanımaz, zaman tanımaz, yer tanımaz, insan tanımaz... Aşk beklemediğimiz anda beklemediğimiz kişiye hissedilen bir duygudur. Peki Hazan hissetmemesi gereken duygular karşısında ne yapacak? Onu neler bekliyordu? Lise öğrencisinin öğretmenine...