30.Bölüm : 'Herkes kendi mezarını kazdı.'

2.8K 157 888
                                    

Canı yananlar gördüm gerçek denilemeyecek bir ıstırapta.Hakları çalınanlar köşe başı dizilmiş sema hilafına.Bir bir kesilmiş hesaplar insafsızca.Saplanmış kırık kırklı kör bıçaklar ruha.Dönülenler var,devam edenler.Çığlık çığlığa susturulan bedenler var...Bazısı toprak altında bazısı dibimizde...

...

Öyle hain bir oyun kurulmuştu ki üzerlerine her biri kendi acısını diğerinin acısına az bulup susarak birbirlerinden uzaklaşmıştılar.Bir intikam uğruna bir aile paramparça olmuş,her bir parçası bir tarafa dağılmıştı.Yalanlar kulaktan kulağa duyurulup değiştirile değiştirile kalplere kazık saplarken belki de en büyük hata susarak pay biçmekti kendine.Gurur meselesi değil yanlış zamanda yanlış yerde olmaktı mesele...

Mesela bir hastane köşesinde her şey açığa çıkmamalıydı fakat her şey olup biterken artık yakınmanın kime faydası olabilirdi ki?

Süratle sürdüğü araba konağın önünde durdu.Ansızın basılan frenle öne düşerken bu denli öfkeli oluşu o kadar doğaldı ki onu bu arabaya binerek durdurmaya gelmemiştim fakat ben kendine zarar verecegini düşünürek yanında olmak isterken onun konağa,o adama gelmesiyle her şeyin sarpa saracağını anladım.

"Ne yapacaksın?"

"Hakettiğini..."deyip anlına düşen birkaç tel saçını arkaya ittirdi.

Terleyen anlı, şakaklarında belirginleşen damarlar ve kasılan yüzüyle hiç iyi olmadığını tekrar ve tekrar kavrıyor gibiydim.Arabanın üzerinde anahtarı bırakarak indiğinde bende süratle inmiş,delirmenin eşiğine gelmiş bu adam sanki son darbeyi yiyerek çıldırmıştı.Yumrukları bir an olsun açılmazken eklemleri giderek beyazlıyordu.Sesi haddiden fazla yüksek çıkıyordu genzinden.

"Araba burada kalacak hazır bir şekilde."

"Tamam ağam."

"Çıkmadı konaktan,değil?"

"İzin vermedik."

"İyi."

Aldığı haberle başını omuzuna doğru kırıp bi hırsla belindeki silahı ortaya çıkardı.Gözbebeklerim çemberinde büyürken katil olacağı beynimin içinde yankılandı, üstelik babasının her ne kadar fiilen babası onun katili olsa da o da mı ölümü dile getirecekti?

Geceyi kana bulayacak bu silahın emniyeti de çekildiğinde her şeyin bir son olduğunu açık seçik görebiliyordum bundan sonra.İliklerime kadar korkunun içinde onun babasının ismini haykırışlarıyla bende konağa girdim.Mirhan Ağa başına geleceği önceden sezmiş gibi kaldığı odadan ses etmeden çıktı.Öfkesi dinmiş,kahveye çalan gözleri ürkekliğin titrekliğini takınmıştı bile fakat şu vazgeçemediği gururundan başını dimdik tutup kaşlarını nefretle çatabiliyordu.Bir baba bu kadar vicdansız nasıl olabiliyordu, akıl erdiremiyordum...

"Nasıl!..Nasıl lan vicdanın sızlamadan kıydın?"diye seferber ettiği kurşun yağmuruyla kulaklarımı kapattım.

Havaya sıktığı her bir kurşun elbet kendi yüreğineydi.Gözlerimi avluya korkudan çıkmış insanlara dayatırken her biri neyin vicdanından bahsedilğini merak ediyordu biri hariç fakat o da bu denli acı verecek bir muamele fark etmemişti demek ki zamanında.Zenan abla Zozan Hanımın susmasını korktuğunu savunanlardandı onun bile haberi yoktu asıl konuşamama sebebinden ve bunu Zozan Hanımın neden kimseye belli etmediğini anlamazken merhametten yoksun Mirhan Ağanın ve Berzê Hanımın parmağının olduğu bilincine vardım.

"Susacaktı!"diye tiz sesini tıslarcasına duyururken aleme merdivenleri pişkinlikle indi.

Bu rahatlığa,bu küstahlığa ibareti alem için ders verilmeliydi,diye buruşturduğum yüzümle içimden dile getirdim.Karan'ın çılgınlığını görememesine mi acımalıydım yoksa kendini bu denli kolay aklayacağını düşünmesine mi,bilemedim.

GÜL İLE BÜLBÜL |Bir Doğu Masalı| -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin