BERZÊ

1.5K 103 295
                                    


48.Bölüm - Part 2'yi lütfen okumadan geçmeyin.

*

*

*

Bir yaz akşamıydı.Gökte parlayan milyonlarca yıldızın ve ayın toprağa düşüşü ile aydınlanmıştı yer ve gökte yine bi zifirilik vardı.Tenhalık tüm şehri gece boyu kasıp kavururken huzrun uğramadığı bedenler perdelerini göğe çekmiş bir korku içinde odalarına doluşmasına izin vermemişti.Bunlardan biri de yabancı gördüğü insanların zalimliğine uğrayan,gözlerini ilk defa huzura kapatan Zerya Karaman'dı...

Eskiye dönüldü tüm bilindik her şey.Sıra bu zalimliğin başındaki insanın geçmişine gelindi.Çok yıllar öncesinden verilmiş intikam yeminin gerçek yüzü bu satırlarda verildi ve Berzê Bozarslan o gece tüm Midyat'a yemin etti.

"Canımdan can gitse de Karaman'lar yeryüzünden gerek Bozarslan'larla gerekse tek başına silinecek!.."

...

Genç kız,avluyu dolduran yaşlı başlı insanlara gözlerini acımadan dikmiş Kendal Ağanın kendi odasından çıkmasını bekleyenlere katılmıştı.Tek bir kadın meydan da bulunmazken Kendal Ağanın kızı onlara bakışlarıyla yargı dağıtıyordu.İster istemez bu çatık kaşlara mana yükleyemeyen ağalar bakışlarını birbirine dayatıyor,köşe de duran kızı yok sayıyorlardı.

Dakikalar birbirini kovalarken yöresel kıyafetini giymiş şekilde odadan çıkan Kendal Ağa rahatsızlık duyduğu bu toplanmayla epey bir gergin ve sinirliydi.Birkaç gün evvel yaptığı plan işe yaramamış,yumuşayacak sandığı Karaman'lar kızların ırzına geçmiş Kendal Ağaya daha bir düşman olup üzerine farklı kollardan hücum etmeye başlamıştı.

Bugün iki aşiretin de selameti için Karaman kızı Zerya kesinkes Kendal Ağanın nikahına girecek tartışılan arazi de Karaman'lara bırakılacaktı.Bozarslanlar bu görüşteyken henüz Karaman'ların dinmeyen öfkesiyle iki aşireti aynı yere toplamayı başaramamışlardı.

Otuzlu yaşlarının ortalarında olan Kendal Ağa giydiği asbabıyla içinde rahat hareket sergileyerek,belindeki kuşağın içine sıkıştırdığı hançeri tutarak merdivenlerden aşağı indi.Gözleri bir bir karşısındaki aşiret üyelerini tararken kardeşleri bir tarafa yakın akrabaları bir tarafa epeyce kalabalıktı ve dahi arkalarında duran birçok korumadan da saldırıya uğrasa da sağ çıkma ihtimali yüksekti keza Karaman'lar her an bir huzursuzluk çıkarmaya çarşı da bile tek gezinmeyen bu insanlar bir belaya sebep olabilirlerdi.

Kendal Ağanın bakışları karşı sütunların içiçe geçirdiği duvar dibinde duran kızına değdi.Kendine dönmeyen kızının başı nefretle ağalardan taraftı.Kendi kızı olmazsa bu dik başlılığından kellesine düşen hükmü bu söz dinlemez bedenine verirdi.Sevmezdi Kendal Ağa sözünün dinlenilmemesini üstelik bunca erkeğin içine yüzünü gözünü kapatmadan çıkacak kadına daha bir kin güderdi.

"Berzê!Gir içeri almayayım ayağımın altına!Yarın bugün amcanın oğlu Adar'la evleneceksin bu kadar erkek içine çıkman doğru mudur,söz mü getireceksin lan?"

Babasının keskin sesiyle irkilen kız gözlerinde bitmek bilmeyen öfkeyi dindirmeden merdivenler başında duran babasına döndü.Kendal Ağa tespihli eliyle önce kızını ardından odalardan herhangi birini göstererek gitmesi için emir verdi.

"Berzê,geç içeri kızdırma daha da babayı!"

Bu sefer ikinci emir büyük ağabeyinden gelirken,tüm bu bağırışa tanıklık eden diğer ağalar söz dinlemez bu kıza olumsuzca baş sallayıp konaktan çıkmaya yeltendiler.Büyük divanda toplanacaktı aşiret ama birlikte gitmek daha da güçlü kılardı Bozarslan'ları bu yüzden her biri kendi arabasına binmek için ayrılmıştı avludan.

GÜL İLE BÜLBÜL |Bir Doğu Masalı| -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin