53.Bölüm - Part 2

2.4K 104 457
                                    

Bu bölüm beni yorumlara boğsanız son kez :')

*

*

*

Geceyi sabah ettiğimiz ve onun telaşa vermeden ama buna rağmen hızlı olmamı söylemesi üzere saat sekiz civarı ayakta dikilmiş,uykunun beni tekrar esir almamasına karşın direnç gösterip zar zor kendimi banyoya atmıştım.Mehran'la çıkacağımız için oğlumu da güzel uykusundan edip, babasının kucağına vererek,ben hazırlanana kadar bakmasını sağlayıp sabahın bir vakti bizi kaldırdığı için ikimizin de mızmızlanmasını çekmesini memnuniyetle izledim.

"Neden yani illa okulda göreceğiz Berfan'ı?"

"Konakta olmaz."

"Ağabeyim hiçbir şey diyemez!Hem üstelik Berfan'ı buraya da getirebilirdik.Kızı da dersinden edeceğiz."

"Ben böyle münasip gördüm Hevi...Mehran'ın tişörtü üzerine bir ceket geçir."

Onun söylemesi üzerine oğluma baktım,giydirmezsem de yanıma bir ceket almam iyi olacaktı.Bebek bakım sırt çantasına Mehran'a gerekli tüm her şeyi koyduğumda hazırdım ve neden sonra aklıma birden bugün duruşma olduğu ve bizim okulda bulunacağımız saat dilimiyle çakıştığını anlamam saniyemi almadan Karan'a döndüm.

"İyi de bugün babanın mahkemesi var."

"Ne yapayım?"

"Ne demek ne yapayım?Mahkemeye gitmeyecek misin?Zozan anne,Aram abi gidecek."

"Gitmeyeceğim."

"Neden?Orada bulunman önemli olabilir hakeza bir tanık da sensin."

"Bir haftadır lüzumsuz insanlar için çok vakit harcadım.Onun da sonu belli.Orada bulunmam bir şeyi değiştirmez,cezasını daha da ağırlaştırmaz.Gitmem manasız,sizinle olacağım."

Bu açıklaması daha fazla ısrarın ve soruların önünü keser misali tok bir genizden ve istikrarlı bir duruşun birleşimiyle ortaya çıkmış ve beni de bundan alıkoyarak haklılığını göstermişti.Mirhan Ağa,ağabeyinin cenazesini beklemeden aynı gün içerisinde emniyete teslim olmuş ve bu yaşına kadar yaptığı yasadışı veya başka suç işleriyle de meşgul olduğunu itiraf etmekle yetinmeyip aile içi şiddet ve adam öldürmeden de kendi kendini ihbar ederek,doğruluğunu ispat ederek,yeğeni Serhat'ın ölümünden de mesuliyet üstelenip bir haftadır cezaevindeydi.Bugün mahkemesi olacak ve müebbet alacağını düşündüğümüz adamın cezasını öğrenecektik.

Berzê Hanıma mı ne olmuştu?Torunlarının acısına evlat acısı eklenmiş,bir oğlu mezara bir oğlu cezaevine girmişti.Kızı Şehnaz'ın kocası ve üç oğlundan biri serbest kalarak diğer iki oğlu da tutuklanmıştı.Emri altında daha birçok insan.Kendisi ise ölümün bedenine uğramadığı her gün,hayır,her saniye kıvranarak kendini yerlere atıyor,sürünüyor,ağzından köpükler geliyor,anlamadığımız bi iletişim hâlinde inleyerek ağlıyordu.Buna rağmen ona beslenen nefret,öfke Zozan Hanım tarafından merhamete dönüşse de kalpte açılan yaranın,evlat hasretinin getirdiği acı ve yokluk bir annenin çıplak ellerle dahi hırçınlaşıp güçlendiğini bu kadınla tanımlanır,Berzê Hanımın bu ahvellerine aldırış etmeden ona hazırladığım odaya bir hafta bile yas tutmasına izin vermeden yaşlı kadını götürmesinden anlaşılır haldeydi.Berzê Hanım acıyla yıllar önce karşılaşmıştı lakin çaresizliği hiç yaşayamamış yalnızca yaşatmakla bugününü bulmuştu.İlahi Takdir bu acınasını yaşında kendisine uğrayıp, yarına kalır da yanına kalmaz deyiminin vücut bulmuş halini yaşlı intikama aç yeminli kadına yaşatmıştı işte.Midyat'ta ses getirdiği aşikâr,beddua üzerine aldığı ise kesindi...

GÜL İLE BÜLBÜL |Bir Doğu Masalı| -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin