"Aria!"
Araz'ın sesi ile ona döndüm. Diğerleri de revirde çıkmış ya kendi aralarında konuşuyor ya da her zamanki gibi benim tiyatromu izliyordu.
"Konuşabilir miyiz?"
Dediğinde başımla onayladım.
"Dinliyorum."
"Özel?"
"Araz ne özeli? Söyle ne söyleceksen?"
Benim özel olarak konuşması gereken bir konu yoktu. Elini ensesine attı ve çekingen bir ifade ile bana baktı.
"Sırası değil, biliyorum ama... O gün... Gerçekten gitmemi mi istemiştin? İsyanın çıktığı gün..."
Bedenimi tamamen ona çevirdim.
"Araz... Sen o gün benden bir seçim yapmamı istedin. Ya ben ya da Dima, dedin."
Ona doğru bir adım attım.
"Sana aşık değildim. Sana karşı hislerim yalnızca bir tür takıntı, hırstı. Üzgün değilim ama. Ben intikamımı aldım, Araz ve gitme seçeneği bana sen sundun."
Ona doğru bir adım attım.
"Gitmen ya da kalman bir şeyi değiştirmedi. Her türlü ben kazanıyorum. Hep ben kazanırım."
Kaşları çatıldı.
"Bu da ne demek?"
Şu anda resmen onun duygularını ayaklarımın altına alıyor ve un ufak ediyordum. Ama intikam... Ah, öyle güzel bir duyguydu ki...
"Gitseydin beni Dima'ya bıraktığını düşünerek kendini yiyecektin. Beni düşündüğün her saniye bana olan hislerin artacaktı ve bu, senin kendine verdiğin en büyük ceza olacaktı."
Umarsamaz sözlerimin ucundaki zehip Araz'ın kalbi ile buluştu ve ona şifa olmak yerine onu yok etmeye başladı.
Oysa Matt, zehrimin şifası olduğunu söylerdi.
" Kalmayı seçtin. Ben gitmeni isterken sen kalmayı seçtin. Bu kalp senin için atmayı bırakalı çok oldu, Araz. Ve evet... Beni seçim yapmaya zorlayan, senin yerinde kim olursa olsun seçimin hep bir diğeri olurdu."
Uzun tırnaklarım ince tişörtü üzerinden kalbinin üstüne dokundu.
" Buraya gelince... Kalbini avuçlarım arasına zincirledim ben, Araz ama artık seni istemiyorum."
" Çünkü sen kendin gibi birini istiyorsun. "
Her daim sert olan sesi kulaklarıma dolduğu zaman kaskatı kesildim.
"Çünkü sen zehrini akıttığın zaman ölmeyen birini istiyorsun. Sen kendin gibi hasta birini istiyorsun, Aria.
Sana zarar verecek ama ondan başkasının zarar vermesine izin vermeyecek birini istiyorsun.
Acı verebileceğin ama sana acı çektirmekten korkmayan birini istiyorsun."
Nefesini ensemde hissettiğim zaman kirpiklerim titredi. Karşımdaki Araz'ın kalbinin üstünde duran elim yanıma düştü.
" Sen... "
Dedi dudaklarını boynuma tüy gibi bir şekilde değdirip.
" Benim gibi birini istiyorsun. "
Gülümseyerek geri çekildi. Ölüm kokmasına rağmen son derece melodik olan gülüşü kulaklarıma doldu.
"Zaten bu yüzden benden kaçmıyor musun, Aria? Kurallarına uymadığın için kaçmadım mı benden? Kurallarını yıktığım için gitmedin mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınırsız / ASKIDA
FantasíaYks bitene kadar bölüm gelmeyecek ne yazık ki. *** #Sınırsız 1. Sırada #Zihin 5. Sırada *** Sınırları aşma. Aşık olma. Kurallara uy. Vazgeçilmez üç kural... Değiştirilemez üç kural... Sınırları zorlayan bir aşk hikayesi... Nefretin aşka dönüştüğü...