Bir Dilek Tut | Leyyağ

3.0

Leya'dan 

Ülkü ile iyi anlaşmaya başlamıştık gerçi zaten bizim aramız o kadar da kötü değildi ama şimdi mavi ay'da onunla anlaşabiliyordu ve bu beni mutlu ediyordu. Dersin başlamasına yaklaşık üç dakika falan kalmıştı Tuana yanıma gelip sandalyeye oturdu. "Plan tamamdır kanka , ayy izlemesi çok keyifli olacak"  Yağız bey ona kızgın olmadığımı düşünüyor olabilirdi ama dün az kalsın kalpten gidecektim bence küçük bir intikam fena olmazdı.

Dün Tuana ile bu konuyu konuşmuştuk oda bana yardım etmek istemişti , kendisi zaten kaos sever bir insandı bu nedenle sadece olacakları izlemek için bile kabul ederdi.

Size planı kısaca anlatmam gerekirse olay şundan ibaret ; yağız nasıl beni kıskandırmaya çalıştıysa ben de tuana'nın kuzeni ile ondan intikamımı alacaktım. Yağız'lar tuana'nın kuzenini biliyorlardı ama daha önce hiç fotoğrafını falan görmemişlerdi bu nedenle adını da farklı söylersek tanıma imkanları yoktu.

"Kuzenini nasıl ikna ettin" bize anlattığı kadarıyla kuzeni sakin ve ciddi bir insandı yani bir intikam planına dahil olmayı isteyeceğini sanmıyordum. "Bana ufak bir borcu vardı diyelim"

Ders her zamanki sıkıcılığı ile ilerlemişti neyse ki şimdi uzun bir öğle teneffüsü vardı. Öğle teneffüslerinde ailemizin izni olursa okul dışına çıkabiliyorduk , bu nedenle rahattık. Planı bu öğlen uygulamaya koyacaktık. Ben önden gidecektim ve tesadüf eseri herhangi bir sebepten Tuana'nın kuzeni ile tanışmış gibi yapacaktım , bakalım bunu gören Yağız bey ne yapacaktı.

*içimden bir ses bu işin sonu iyi bitmeyecek diyor*  iç sesin de mi iç sesi varmış? 

Parkta yer bulma bahanesiyle onlardan önce çıkmıştım yağız başta benimle gelmek istemişti ama sonunda onu da ikna etmiştim.

Okulun alt sokağına geldiğimde Aras orada bekliyordu yanına gidip selam vermiştim oda karşılık vermişti , bizimkiler de birkaç dakika içinde gelirlerdi herhalde. Tuana okuldan çıktıklarına dair bir mesaj attığında aras'a biraz daha yaklaşmıştım ve sanki bir şey konuşuyormuşuz da çok eğleniyormuşum izlenimi vermiştim.

Bizimkilerin ayak seslerini duyduğumda yüzüme yalandan bir gülümseme kondurdum Aras'ta elini omzuma koymuştu acaba bu durum karşısında yağız ne yapacaktı? 

Sağımda gülen deniz'e ölümcül bakışlarımdan yollamıştım aras ne hale gelmişti deniz ise eğleniyordu. Olayları birkaç dakika öncesine alırsam ben yağız'ın gelip bir şeyler demesini beklerken o direkt gelip aras'a yumruk atmıştı çağan'da rahat durur mu yağız'a destek çıkmıştı oda geçirmişti birkaç tane Aras'a. Çocuk koşarak evine gitmişti Tuana'ya da çok ayıp olmuştu kuzeni benim yüzümden dayak yemişti , Deniz derseniz işin eğlence tarafındaydı. 

"Kimdi o çocuk , neden ona gülüyordun , iyi misin sana bir şey yaptı mı , o elini neden kırmadıysam zaten , iki dakika yalnız bıraktım seni hemen başına üşüşmüşler"  Yağız çok seri bir şekilde konuştuğunda ağzım şaşkınlıkla aralanmıştı resmen canavar çıkmıştı çocuğun içinden. Sanırım artık olanları açıklamanın vakti gelmişti...

"Özür dileriz Tuana" işin aslını öğrenince hem Yağız hem Çağan Tuana'dan özür dilemişlerdi Tuana'da bu güne kadar beni çıldırtmalarının cezası olsun diyerek dert etmemişti. Deniz ise bugün yaşananların onun planının sonucu olduğunu öğrenince kendine övgüler yağdırmıştı bunun neresinden mutlu oluyordu anlamıyordum.

Tuana , Çağan ve Deniz önden okula gittiklerinde biz de Yağız ile baş başa kalmıştık. Tam artık okula gitmek için ayağa kalkacağım sırada kolumdan tutarak beni geri banka oturttu. "Bir daha böyle yapma olur mu? Dayanamam çünkü , herkesten gizlemek sadece kendime saklamak istediğim o gülüşünü başkalarının görmesine dayanamam , başkasının sana dokunmasına dayanamam..." Onu onaylayıp başımı göğsüne yaslamıştım her ne kadar istemesek de artık okula gitmemiz gerekiyordu.

Ülkü'den 

Mavi ay okuldan çıktıktan sonra sinirle kasırga odasına girmiştim resmen beni kullanıyorlardı ve ben buna göz yummak zorunda kalıyordum. Odanın kapısını sertçe kapattığımda hepsinin bakışları bana dönmüştü , onlar bana ben onlara bakıyordum tek bir farkla benim bakışlarım nefret doluydu.

"Oo ülkücüğüm hayırdır sana bir cesaret gelmiş"  Esat alayla konuştuğunda iyice sinirlenmeye başlamıştım , bana istediklerini yaptıramazlardı bazen düşünüyordum da neden onlarla arkadaş olmuştum ki?

"Zaten senin aksine bende hep vardı Esat"  elini yumruk yaparak masaya vurmuştu ne bekliyordu bu hareketinden korkmamı falan mı? Böyle şeyler yaparak anca Defne ve Mert'i etkisi altına alırdı ki onların da Esat'a daha fazla katlanabileceklerini sanmıyordum. 

Karşımda kahkaha atmaya başladığında sinirim giderek artmaya başlamıştı "senin yerinde olsam laflarıma dikkat ederdim ülkü"  Defne uyarıcı bir ses tonuyla konuştuğunda dediğini fazla umursamamıştım.  "Aman Defne dur şovlarına devam etsin"  şovmuş bana bunu  söyleyenin de Esat olması ayrı bir ironiydi zaten. 

"Ülkü unuttun galiba ne dersek yapmak zorundasın yoksa anahtarlığını unutsan iyi olur"  (ne anahtarlığı diyenler veya unutanlar için açıklama Ülkü hastanede Damla'dan bahsettiği kısımda ondan geriye sadece bir anahtarlığın kaldığını belirtiyordu.) 

"Esat sen ne zaman bu kadar vicdansız oldun uzatma bu işi ver onu bana" anahtarlığımdan vazgeçemezdim belki sizin için aptalca bir şey gibi geliyor olabilirdi ama benim için çok önemliydi , manevi açıdan çok değerliydi bir kere.

"Mavi aydan alacağımız intikam bittikten sonra onu geri alabilirsin"  mavi ay'ı satmak istemiyordum onları gerçekten seviyordum , uzun süreden sonra bana ilk kez birilerinin değer verdiğini hissetmiştim ama Esat'ın elindeki anahtarlığımda vazgeçemeyeceğim kadar önemliydi benim için. 

"Suskunluğunu bizimle devam ediyorsun olarak algılıyorum" Esat biraz daha konuşursa gerçekten elimde kalacaktı , daha fazla onu dinlemeye dayanamayacaktım. Koşturarak odadan çıkmıştım ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu , bana değer veren insanları üzmek istemiyordum ama değer verdiğim bir şeyi kaybetmekte istemiyordum.

Sırtımı duvara dayayarak ağlamaya başladığımda içimin boşaldığını hissediyordum , sanki başkalarına söyleyemediğim kelimeleri gözyaşlarım aracılığıyla anlatıyordum. Artık toparlanmam gerekiyordu yıkılmamam lazımdı , kasırgaya inat güçlü duracaktım ama işin kotü tarafı böyle yaptıkça da onlara iyilik yapacaktım.

Sonrasında ne olacaktı bilmiyordum ama artık seçimim doğrultusunda bir adım atmam gerekiyordu , mavi ay okula gelmişti ben de koşarak onların yanına gitmiştim.

"Sizinle bir şey konuşabilir miyim?" 

Merhaba 

Nasılsınız? 

Sizce Ülkü mavi ay'a ne söyleyecek?

Gezi bölümü gelmek üzere yani şarkı da eğer varsa buraya şarkıda bulunmasını istediğiniz bir cümle yazabilirsiniz 

Seviliyorsunuz 💙