7.7

506 42 121
                                    

Yazar'dan 

Leya ve yağız kapıyı açınca kan ter içinde bir çağan ile karşılaşmışlardı , daha onlar ne olduğunu bile anlamadan çağan içeriye girmiş elindeki poşeti yatağın altına saklamıştı.

"Ne oluyor çağan" diye sormuştu yağız , şu an oda leya da olan bitene anlam veremiyorlardı. Çağan'ın suskunluğunu koruması ise bir hayli sinirlerini bozmuştu. "Açın lan kapıyı çağan buradasın biliyorum" deniz'in bağrışı bırakın koridoru tüm otelde yankılanmış olayı daha da alevlendirmişti.

Normalde çağan'dan korkan deniz olurdu şimdi ise çağan deniz'den korkuyordu , her ne olduysa roller değişmişti. "Paraları veremem ne yapıp edip deniz'den kurtulmamız lazım" diyen çağan kurtuluşunu leya ve yağız'a bağlamıştı.

"Oğlum delirdin mi sen? Sen kendini deniz mi sanıyorsun nasıl çalarsın çocuğun parasını" yağız zaten deniz'in yapacaklarından yeteri kadar çok korkuyordu birde deniz'in kara listesine girmeyi göze alamazdı. 

Leya karşısında tartışan iki erkeğe göz devirmişti ona göre saçmasapan bir konuyu tartışıyorlardı. Deniz'e parayı verir kurtulurlardı yani bu leya'nın düşüncesiydi ama çağan buna razıymış gibi görünmüyordu.


Yağız'dan 

Ne paraymış arkadaş elden ele dolaşıyor kimsede bir diğeriyle paylaşmak istemiyor. *ne paragöz insanlarsınız be* sen niye bana atarlanıyorsun ki şimdi sanki para benim umurumdaydı benim tek derdim leya'ydı. 

"Sen de leya taktiği uygula balkondan rüzgar'ın odasına geç" dediğimde çağan helal lan diyip enseme vurmuş ardından sakladığı parayı tekrardan eline alarak balkona çıkmıştı.

Leya gülerek "balkondan geçme işi de moda oldu yakında camdan da atlarız" demişti , o demese bile ben tövbe desem iyi olurdu sonuçta başımıza gelmeyen şey kalmamıştı ve yarın öbür gün bunun yaşanıp yaşanmayacağını da bilemezdik.

Bugün bu oteldeki son günümüzdü yani gider ayak çağan'ın başına bir şey gelmezse iyiydi. Demirden bir bacağını atıp eş zamanlı olarak elini de onun önüne koyduğunda sonrasında tuana bizi dövmesin diye video kaydını başlatmıştım.

Galiba leya'nın bu seferki rolü de ülkü gibi yayılıp izlemekti *bu dediğini elif'e söyliyim de gör oda leya'ya söylerse başına gelecekleri sen düşün artık*  aman aman kurban olayım söyleme söz iki gün boyunca kalbimin ya da zihnimin değil senin sesini dinleyeceğim. 

Çağan tam diğer ayağını da geçirmişti ki yukardan geçen bir kuş çağan'ın kafasına pislemişti. *allah şans dağıtırken çağan para peşinde koşmuyorsa ben de iç ses değilim*  deniz'in intikam almasına gerek bile kalmamıştı zaten çağan'ın başına gelmedik dert kalmıyordu.

Leya çağan üzülmesin diye "kuş kafana pislerse piyango bileti al derler , iyi tarafından bak hem belki de bu gelecekte sana gelecek paranın habercisidir" demişti ama bu bile çağan'ın moralini yerine getiremiyordu.

Sonunda çağan rüzgar'ın balkonuna ulaşmış oradan içeriye girmişti biz de sanki çağan pes etmiş gibi yapıp deniz'i içeri alacak çağan kaçana kadar onu oyalayacaktık. Fakat kapıyı açtığımızda yerlerde sürünen bir çağan ve paralarını sayan bir deniz ile karşılaşmıştık sanırım deniz yaptığımız planı anlamıştı.

▪▪▪

"Cam kenarı benim" deniz koşarak kendini cam kenarına attığında leya onun yanına ben de leya'nın yanına oturmuştum. Hala nasıl sapasağlam kurtulduğumuzu anlamasam da tatil macerasını bir şekilde atlatmıştık.

Lakin hepimizin bildiği bir gerçek vardı ki daha da olaylı günler bizi bekliyordu.

*kötü günler bitti şimdi sırada daha da kötü günler var" 

Soluma döndüğümde deniz ile leya'nın birlikte oyun oynadıklarına şahit olmuştum hem de bensiz. Bu bana yapılır mıydı be , sevgilim bensiz düşmanımla yok yok çok dram oldu sevgilim bensiz arkadaşımla oyun oynuyordu hançer yedim sol yanımdan.

"Biriniz bana bunu açıklasın" diye isyanla yakındığımda ikiside bana *ne diyon aq* bakışlarını yollamışlardı. Sizce de bana karşı yaptıkları büyük bir ayıp değil miydi?

Leya eliyle yanağımdan makas almış "oy çen kıskandın mı çen" demişti , ben bu hallere düşecek insan mıydım? Sanırım aşkın insanı değiştirdiği doğruydu sadece benim bunu anladığım zamanlar biraz saçmaydı.

Onunla zaman geçiremiyorum diye üzülmeyi bir kenara bırakmıştım çünkü önümüzdeki günler içinde bizimle ilgili çok güzel sürprizlerim olacaktı. Bozulmasını istemediğimden yapacaklarımdan kimseye bahsetmemiştim ama deniz bana hödük dedikçe de söylememek için kendimi zor tutuyordum.

*kitap final yapıyor sen hala bu gerçeğe alışamadın*  kitap final yapınca yaşayacaklarımızın sonuna gelmiş olmuyoruz iç ses son sadece geleceğin bir ön gösterimi olacak. 

Uçağın iniş anonsunu duymamla yerimde doğrulmuş hayattan bezen bizim tayfaya bakmıştım. Normalde tatil insanı dinlendirir derlerdi ama biz gittiğimizden de yorgun bir şekilde dönüyorduk. Tabi bunda deniz'in oyunlarının , yarışmanın ve çağan'ın para sevdasının da payı vardı ama her şeye rağmen güzel bir tatildi.

"Uff şu uçaktan bir inelim ilk iş olarak bersu'nun evine gideceğim ne halde görmek istiyorum" diyen deniz'e gitme diyen olmamıştı , bizim açımızdan vaktini onunla harcamasında hiçbir sorun yoktu hem belki ikizi ile arkizine de uğrardı.

Ülkü "ben eve gidip uzanarak çizgi film izlerim vallah" dediğinde tuana da "çağan fifa oynar mıyız" diyerek ona dönmüştü. Herkes planını önceden yapmıştı tabi leya'nın haberi olmasada bende..

Leya kemerini çözerken "o zaman ben de ülkü'ye katılırım" demişti ki "sen benimle geliyorsun güzelim" diyerek elimi elinin üstüne koymuştum. 

Her şeye en baştan başlamanın zamanı gelmişti..


Merhaba 

Nasılsınız?

Bugün aktif olamayacağım akşam yorumlarınızı okuyup cevaplarım artık

Her şeye en baştan başlamak derken? 

Seviliyorsunuz 💙

Bir Dilek Tut | LeyyağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin