7.3

533 40 152
                                    

Leya'dan 

İçi boş çıkan valizle göz devirmiştim büyük ihtimalle deniz böyle düşüneceğimizi zaten tahmin etmişti hatta belki de böyle düşünmemiz için bir valizin içindekileri kasıtlı olarak saymamıştı. "Neden onunla ortak olmayı seçtin ki" demişti çağan ülkü'ye bakarak gören de suçlular ile falan ortak oldu sanacaktı. "Eğer bana yardım edersen sana şaka yapmam dedi ben de kabul ettim" aslında ülkü'nün cevabını duyunca onunla ortak olması oldukça mantıklı gelmişti.

Gözlerimi desenlerini incelediğim halıdan kaldırdığımda yağız ile göz göze gelmiştim , öyle güzel bakıyordu ki bana sadece o baksın istiyordum. "Sana benden başkası bakamaz zaten" yağız'ın yanıma gelerek bunu demesi üzerine az önce sesli düşündüğümü anlamıştım. 

Bir elini belime koyarak beni kendine doğru çektiğinde ait olduğum yere döndüğümü hissetmiştim , onun kolları arasına.. 

Bedenlerimizin birbirine değiyor olması kalbimin deli gibi atmasına neden olmak yerine hem kalbimdeki hem de zihnimdeki tüm sesleri susturmuştu. Onun kalp atışlarının sesi kulağıma kadar geliyordu ve sanırım bu duyduğum en güzel melodi olmaya adaydı.

Sağ elimi kaldırarak kalbinin üstüne koymuş "kalp atışlarını hissedebiliyorum" demiştim bunun üzerine oda bir elini yüzüme koyarak "o zaman kalbimin bu kadar hızlı atmasının nedeni olduğunu da biliyorsundur" demiş  ve beni tekrardan sarıp sarmalamıştı. 

Diğerleri çoktan yanımızdan ayrılmıştı zaten bizim gurupta durupta bizi izleyecek tek kişi deniz'di. Bir gün sevgilisi olduğunda yağız ile beraber çekirdek çitleyerek onları izleyecektik.

Yanımıza tanımadığımız bir kadın gelmiş "pardon bölüyorum ama iki dakika bir yere gidip gelmem gerekiyor burada da şu an bir tek siz varsınız acaba kısa bir süreliğine size emanet etsem olur mu" diyerek pusetteki bebeği göstermişti , yağız da ben de tereddüt etmeden kabul etmiştik.

"Hadi bak çok kolay yağız" diyerek kaç dakikadır bebeğe ismini öğretmeye çalışan yağız'a bakmıştım , daha çok küçüktü ve ondan yağız demesini beklemek saçmalık olurdu ama yağız bunu bir türlü anlamıyordu. "Agu" neden şu kelimeyi biz söyleyince kötü dururken bebekler söyleyince bu kadar tatlı geliyordu ki kulağa? "Ne agusu ya agu değil yağız" yok bu iş böyle olmayacaktı çocuğu artık yağız'ın elinden kurtarmam lazımdı.

Kucağıma alarak önce hafiften saçlarıyla oynamış sonra da güldürmek için elimden gelen her şeyi yapmıştım. Yağız köşede oturmuş bize bakıyordu ve halinden gayet memnun gibi görünüyordu. Kolundaki künyesinden anladığım kadarıyla adı topraktı.

Toprak'ın başını benim omzuma yaslamasıyla yağız bir an da ayaklanmış "ohh çocuktaki rahata bak" diye sitem etmişti , gerçekten kıskançlık yağız'da fazlasıyla vardı. Akşam sen de başını göğsüme koyarsın dememle neyse ki susmuş tekrardan yerine oturarak bizi izlemeye kaldığı yerden devam etmişti.

"Çok iyi bir anne olacaksın biliyorsun di mi" diyerek bana bakıp gülümsediğinde ona doğru yaklaşmış ve "çok uçmayın yağız bey sonra mazallah düşersiniz" diyerek imada bulunmuştum sonuçta bu kitapta düşen çoktu birkaç saniye sonra oda düşebilirdi hiçbir şeyin garantisini veremiyordum.

"Kalbine düşüyorsam bir sıkıntı yok" diyerek toprağı benim kucağımdan almış tıpkı benim yaptığım gibi yaparak onu eğlendirmeye çalışmıştı. Lakin söylenmeye başlaması pek de uzun sürmemişti "paşama bak sen yapınca gülüyor ben yapınca hiç yüz vermiyor" demesi üzerine kahkaha atmış pusetin arkasından oyuncaklarından birini çıkarmıştım. 

Toprak oyuncak tavşanını eline almasıyla hemen huzur bulmuştu bu çocukların oyuncak sevgisini anlamak gerçekten mümkün değildi. "Bir tavşan olamadık" diyen yağız toprak'ın tavşanına göz dikmiş gibi duruyordu bildiğiniz iki tane bebeğin arasında kalmıştım.

"Kıvırcığım bugün sen fazla mı atarlısın ne" diyerek toprak'ı pusetine yatırmış ben de yağız'ın yanına geçmiştim bu aralar bana normalde olduğundan daha da ilgili davranıyordu. "Korkuyorum leya" açıkçası böyle bir cevap duymayı beklemiyordum çünkü yağız gayet rahat görünüyordu. 

"Neden korkuyorsun" diyerek benden çekinmesin diye bakışlarımı ondan çekip duvara sabitlemiştim , oda benimle aynı noktaya odaklanmış duruyordu. Beyaz bir duvar anlatıyordu belki de hislerimizi , kimsenin umurunda olmayan boş bir duvar. "Biliyorsun üniversite sınavı var ve ayrılma ihtimali-" sözünü tamamlamasına izin vermeden onu bölmüştüm böyle düşüncelere kapılmasını istemiyordum. 

"Şimdi senden çok sevdiğin bir şarkıyı düşünmeni istiyorum" diyerek bu sefer ona doğru dönmüştüm , onun bakışları ise zaten benim üzerimdeydi. "Uzun bir süre boyunca onu dinlemediğini düşün" demiş ikimizi de birkaç saniye sessizlikle baş başa bırakmıştım. "Tekrar dinlediğinde ona olan sevgin değişir miydi" bu sorum üzerine hiç düşünmeden hayır cevabını vermişti. 

"Eğer bir gün yollar bizi ayırsa bile sonunda yine birbirimizi bulacağız yağız ve bizim sevgimiz tıpkı senin de dediğin gibi kaybolmayacak" kader bizi tekrar seçimlerin kıyısına sürükler miydi bilmiyordum , tekrar ayrı düşer miydik onu da ama bildiğim bir şey vardı ki insan döner dolaşır eninde sonunda ait olduğu yere geri dönerdi tıpkı benim de yağız'a döneceğim gibi.

Toprak'ın annesi teşekkür ederek bizden oğlunu almış sonrasında ise gitmişti. Normalde kalabalık olan otel sanki yağız ile biraz huzur arayışımızı anlamış gibi boşalmıştı. "Bizimkiler yok , şakalar yok , gürültü yok ve sen varsın ben daha ne isterim ki" diyip başını koltuğa yaslayan yağız'a bakmıştım , bana doğru dönmüş yarı kapalı gözlerle beni izliyordu.

"Galiba uykunuz geldi yağız bey" demem üzerine "hadi güzelim bak pişman oldum öyle dediğime inadı bırak da benimle uyu" diyip beni de çekmişti. Ellerimiz de dizlerimiz de birbirine değiyordu ve şu an içinde bulunduğumuz anın büyüsü nefesimi kesecek cinstendi. "Yarın yeni bir gün olacak" dememle "yarınım sensin ve tabi bugünümde" diyerek son kez gözlerimin içine bakmış ve kendini uykunun kollarına bırakmıştı ve tabi onunla beraber bende. 

"Haaaaaayırrrrr" duyduğum bağırış sesiyle nefes nefese uyanmam bir olmuştu ve gördüğüm manzara hiç hayra alamet değildi.


Merhaba 

Nasılsınız?

Deniz'e ve diğerlerine olanlara sonraki bölümde değineceğim ama finale çok az kaldığı için leyyağ'ya ağırlık vermek istiyorum

Bağıran kim?

Seviliyorsunuz 💙



Bir Dilek Tut | LeyyağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin