6.8

562 45 168
                                    

Leya'dan 

"Kasırga?" onlar bize biz onlara garip bakışlar yollarken uçağın sallanması umurumuzda bile değildi. *ulan belki de uçak düşecek siz hala kasırga derdindesiniz* Esat şaşkınlığını üzerinden atıp "biz artık kasırga değiliz" dediğinde yağız gülmüş "fırtına falan olmaya mı karar verdiniz" demişti. 

Keşke şu an olanları videoya çekebilseydim çünkü deniz uyandığında hem uçakta türbülans hem de kasırga olduğunu öğrenirse kaosu kaçırdım diye yıkılabilirdi. Tuana "necisiniz pardon nesiniz o zaman" dediğinde defne "artık okçulukla ilgilenmiyoruz" diye cevap vermişti şahsen buna şaşırmıştım hadi ben yağız gidince bırakmıştım da bunlar kimin yokluğuna dayanamamıştı bizim mi?

Deniz yattığı yerde biraz gerinmiş sonrasında ise sonunda gözlerini açmıştı ama işin garip tarafı çocuk uyanınca uçak sallanmayı bırakmıştı. "Ne bu gürültü ya" diye bize dönen deniz'e nasıl olanları söyleyebileceğimi düşünürken yağız direkt intikam alırmışçasına söylemişti. 

"Sen uyudun ya o sırada türbülans oldu aynı zamanda kasırgayı gördük atıştık falan ha bir de unutmadan yengenle romantik anlar yaşadık falan" sırf deniz daha da çok yıkılsın diye olanları abartmıştı ve başarılı da olmuştu çocuk bildiğiniz koltuktan kayıp gitmişti. 

Deniz'in koltuktan yere doğru kaymasının üzerinden yaklaşık altı dakika geçmişti ama çocuk bir türlü toparlanamıyordu. "Uçak neredeyse düşüyormuş , kavga çıkmış , shipim moment vermiş ve ben uyuyormuşum" diye sürekli olarak kendi kendine bu cümleyi tekrarlayıp durduğunda ona iyi gelecek şeyi biliyordum. 

Ona ne sarılma iyi gelirdi ne de teselli ona iyi gelecek şey çikolatalı süt ve dondurmaydı. Bu olay sadece deniz için geçerli de değildi , çikolatalı süt ve dondurmanın çözemeyeceği problem yoktu. Zaten çikolatalı süt bizde boldu hostesden de biraz dondurma isterdik olur biterdi.

"Deniz'im hadi bak sana neler geldi üzülme artık"  dediğimde başını kaldırmış elimdekilere göz gezdirip hemen yemeye başlamıştı ama bir yandan da söyleniyordu. "Hepsi bu hödük yüzünden oldu yenge bana nispet yapmak için söyledi öyle , sen ayrıl bundan" tabi deniz bunları söylerken yanımda sinirden şekilden şekle giren yağız'ı unutuyordu.

"Ne demek ayrıl lan , ulan deniz seni dost bildik düşman çıktın" yağız bunları sinirle söylerken birkaç ön çaprazımızda oturan kasırga da arkalarını dönmüş çekirdek çitleyerek izliyorlardı. Deniz kasırgayı pardon ya eski kasırgayı görmesiyle "şimdi kasırganın yerinde olmak vardı be ben kavganın içinde olmayı sevmiyorum ki izlemeyi seviyorum" demişti. 

*denizciğim ben hep senin tarafındayım ama fazla kızdırdın yağız'ı birde sinan'ım üstüne geliyordur şimdi çocuğun*  uçağın iniş yaptığı anonsunu duymamızla derin bir nefes almıştım bence ikisi de sağlığı için bu kadar uzun süre aynı ortamda kalmamalılardı. 

Deniz hepimizden önce koşarak uçaktan inmişti yağız ise bana "o insin biz ikimiz uçakta kalalım" gibi şeyler söylüyordu sanırım artık otelde başbaşa kalabileceğimize dair umudunu yitirmişti. Deniz orada planlarını yapmaktan hayatta uyumazdı zaten şimdiden uyumasının sebebi de buydu. "Sorun yok yağız ben yalnız kalmamızın bir yolunu bulacağım" 

İki saattir deniz'in tüm valizlerinin gelmesini bekliyorduk biz kendimizinkileri çoktan almıştık ama çocukta zibilyon tane valiz olduğundan kaç dakikadır buradaydık. Hepimizin beyni sulanmıştı zaten deniz deseniz karşımızdaki alete elleriyle değişik hareketler yaparak "gel gel bili bili" diyordu sanırsınız valiz değil tavuk çağırıyordu. Sonunda son valizinin de gelmesiyle havaalanından çıkabilmiştik.

Söz konusu deniz olunca ayarladığı yerden hiç umudum olmamıştı ama şu an karşımdaki kocaman otele bakıyor ve yanıldığımı anlıyordum burası için ne desem eksik kalırdı gerçekten mükemmel görünüyordu.

Deniz'in kulağına eğilerek "doğru söyle kimden arakladın buranın parasını" demiştim tek emin olduğum konu benden almadığıydı. Önce yüzüne bir sırıtış yayılmış sonrasında ise düşünüyormuş gibi yaparak "hımm herkesin annesinden biraz aldım ama asıl yardımı hödükcüğümle kalascığım yaptı tabi ki" demişti.

Diğerleri de benim gibi büyülenmiş gözlerle otele bakıyorlardı , çağan deniz'e dönerek "vallah beklemiyordum otel gerçekten mükemmel" dediğinde deniz "gerçekten öyle kesene bereket çağancığım" diyerek kaçmıştı eğer gerçekten de ülkü'nün dediği gibi ölümsüzlüğü bulmadıysa bu sefer işi zordu.

Çağan başta deniz'e bayağı bir sövmüş sonrasında ise bunun intikamını alacağını söylemişti ama söz konusu deniz ise kim kimden intikam alır emin olamıyordum doğrusu. Hazır deniz kaçmışken yağız fırsattan istifade kolunu omzuma atmış anı kalsın diyerek de bir tane fotoğrafımızı çekmişti , ikimizinde mutluluğu fotoğrafa kadar yansımıştı bu tatilin bize iyi geleceğine inanıyordum.

Resepsiyon'a gitmiş işlemlerimizi halledip oda kartlarımızı almıştık. Deniz üç yatak bulunan iki oda ayarlamıştı , kızlar bir odada erkekler bir odada kalacaklardı. Uçakta bana çok uyuyorsun iması yapan yağız'a tatilde bu sözünü yedirecektim , gece dörtte odasına gel bir şeyler yapalım diye gidersem görürdü gününü.

Çağan "hadi o zaman odalarımıza yerleşelim sonra lobide buluşuruz" demişti biz de onu onaylayıp odalara dağılmıştık. 

Burası oldukça sıcaktı ve ben bunu tahmin ettiğim için yanıma şort almayı ihmal etmemiştim , kızlarda benim gibi tercihlerini şorttan yana kullandığında eşyalarımızı dolaba yerleştirip odadan çıkmıştık. Tuana "leya dikkat et kartı kaybetme" dediğinde gözlerim şokla açılmıştı "iyide kart ülkü de değil miydi" dememle ülkü de tuana'ya dönerek "tuana kartı sen almamış mıydın" demişti. Daha otele giriş yaptığımız ilk an bize yedek kartın çalışmadığını ve kaybetmememiz gerektiğini söylemişlerdi ama biz daha bir saat geçmeden kartı kaybetmiştik. 

Kızlara dönerek "ee ne yapacağız dediğimde" tuana balkon demişti bu fikir çok mantıklıydı çünkü biz büyük ihtimalle kartı içerde unutmuştuk ve yan odayla bizim balkonlar bitişikti. "Yandaki kişiye durumu açıklarsak birimiz onun balkonundan bizim odaya girer biz de kartı alırız" diyen ülkü'ye aynen diyerek onay vermiştim.

Yan odaya giderek kapısını çaldığımızda orada kalan kişinin içerde olması için dua ediyorduk. Kapı açıldığı an karşımıza çıkan kişi ise hepimizi şoka uğratmıştı..


Merhaba 

Nasılsınız?

Yan odada kim var?

Deniz: ben olsam benimle tatil yapmak isterdim / siz olsanız bu ekipten kiminle tatil yapmak isterdiniz?

Seviliyorsunuz 💙

Bir Dilek Tut | LeyyağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin