UA lisesinde yeni öğrenci

Staj

Aradan 1 hafta geçti ve sıra dışı bir şey olmamıştı. Bugün Aizawa Sensei staj formlarımızı dağıtacaktı. Ben spor festivalinde olmadığım için bir yerden teklif almamıştım o yüzden teklif almayan öğrencilerin gittiği yerlerden birini seçecektim. Bende Hosu şehrinden bir yer seçtim. Çünkü bize verilen yerlerden en iyileri oradaydı. Formumu öğretmenler odasına bıraktıktan sonra yurda döndüm. Ortak salonda Kaminari, Mina, Uraraka, Krishima ve Sero şişe çevirmece oynuyorlardı.

Mina: Akiyama, sen de bizle oynamak ister misin?

Yapacak işim yoktu bende kabul ettim. Mina şişeyi çevirdi, Uraraka ile Krishima'ya geldi.

Krishima:D&C

Uraraka:D

Krishima: Midoriya'dan hoşlanıyor musun? -Bunu deyince Uraraka kıpkırmızı oldu. Daha cevap veremeden içeri Todoroki ve Midoriya girdi. Uraraka neredeyse mora dönmüştü. Ben daha fazla zorda kalmasın diye:

_Bence cevabımızı aldık sizce de öyle değil mi?

Mina: Bence de öyle. Eh hadi o zaman devam.- Uraraka şişeyi çevirdi. Benle Kaminari'ye geldi.

Kaminari: D&C

_D -Kaminari düşünmeye başladı. Sonra birden bakışları köprücük kemiğimin üzerinde sabitlendi. Neye bakıyordu lan bu?!

Kaminari: O yara izi nasıl oldu? Yani çok özel bir şeyse anlatmak zorunda değilsin. -Bunu demesi ile odadaki her yüz bize döndü. Todoroki ve Midoriya da dahil. Açıkçası herkesin bana daha doğrusu yara izime bakması rahatsız ediciydi. -Ben biraz sustuktan sonra cevap verdim.

_Bıçakla -Sonuçta kimin yaptığını sormamıştı, nasıl olduğunu sormuştu. Tabii ki ona Shigaraki bana sinirlendi, o sırada elindeki bıçakla yaptı diyemezdim. Ben bunu söyledikten sonra bir sessizlik oldu, kafamı kaldırıp Todoroki'ye baktım yüksek ihtimalle nasıl olduğunu anlamıştı. Çünkü geçmişimi öğrenciler arasından bir tek o biliyordu. Gözlerinde garip bir şekilde  anlayış vardı. Daha fazla sorgulamadım ve gergin ortamı dağıtmak için gülümseyerek şişeyi çevirdim...

Bugün staj yapacağımız şehre gidiyorduk. İstasyonda Sensei bizi çocuk gibi tembihliyordu, sonra herkes farklı yönlere ayrıldı. Ben sınıf başkanımızla aynı yöne gidiyordum.

_Sende mi Hosu şehrine gidiyorsun?

Iida: Evet -Bu tuhaftı çünkü spor festivalini izledim ve o performansla çok daha iyi yerlerden teklif aldığına eminim neden bu şehri seçti ki? (Ajansları farklı)

Ertesi gün devriye geziyorduk, pek bir şey olmamıştı sadece bir teyzenin kedisini ağaçtan kurtarmıştım. Akşama doğru şehir merkezinde bir patlama oldu hemen ardından şehre Nomular saldırdığının haberini aldık ve şehir merkezine doğru koştuk. Karşımıza aniden bir Nomu çıktı, Tam bana saldıracakken onu geriye doğru fırlattım o sırada yanımızda olan kahramanlar hemen durumu kontrol altına aldı, biz koşmaya devam ederken telefonuma bir mesaj geldi; Sınıf grubundandı. Midoriya konumunu paylaşmıştı- Midoriya'yı azıcık tanıyorsam sırf eğlence için böyle bir şey yapmazdı, acil bir durum muydu? Bunu düşünerek vakit kaybetmeyecektim. Gönderdiği yer bana yakındı koşmaya başladım. Geldiğimde Iida'nın başında bir adam vardı ve kılıcını kafasına dayamıştı ve saplamaya hazırlanıyordu.

Bu adam...Kahraman katili

Hemen adamı Iidanın üstünden alıp duvara fırlattım. Yerde baygın halde yatan bir kahraman vardı arkada Midoriya hareketsiz yatıyordu ama bilinci açıktı, aynı şekilde Iida'da öyle

Midoriya: Akiyama-kun?!

Iida: Akiyama-kun kaç hemen buradan!

_Eğer kaçarsam nasıl bir kahraman olurum söylesene?- O sırada kahraman katili bana doğru koşuyordu.