Saldırı

94 13 0
                                    

İki gün hemencecik geçmişti heyecandan ölüyordum ama önce bir şey yapmam gerekiyordu. Bavulumun fermuarını kapattıktan sonra odamdan çıktım ve Momo'nun odasına gittim.

_Momo içeride misin?

_Evet Rin, içeri gel. -Kapıyı açıp içeri girdim.

_Şeey ben senden bir şey isteyecektim.

_Tabii, ne olursa. -Elimdeki güç taşını ona uzattım.

_Bu taşın uyabileceği bir kolye yapabilir misin?

_Ölçülerini aldıktan sonra çocuk oyuncağı ama sen bu taşı nereden buldun b-bu çok güzel.

_Teşekkür ederim annemden kalmış bir şey.

_Anladım hadi gel ölçülerini alalım.

Ölçülerini aldıktan sonra Momo gümüşten bir zincir ve taşın oturması için bir yer yaptı hepsini birleştirince kolyeyi bana uzattı.

_Momoo bu çok güzel. Çok teşekkürler.

_Ne demek, lafı bile olmaz çok güzel olacağına eminim ayrıca elbisene de çok yakışacak. Todoroki-san sana bakınca nutku tutulacak.

_M-momo saçmalama niye öyle o-olsun ki?!

_Bilemem artık. Neyse hadi sen artık aşağı in Todoroki-san gelmiştir.

_Tamam orada görüşürüz. Hadi kaçtım been! -Odasından çıkıp kendi odama gittim ve kolyeyi sırt çantama attım onu da sırtıma asıp bavulumu elime aldım artık hazırdım. Dışarı çıktığımda siyah bir Mercedes yurdun önünde duruyordu. Sonra içinden Todoroki çıktı üzerinde siyah yırtık kot ceket içinde beyaz bir t-shirt altında ise yine yırtık siyah kot pantolon vardı. Çok can alıcı gözüküyordu. Ben ise üstüme belimde biten siyah bir sweat altına siyah kot pantolon giymiştim üstüme de gri bir hırka almıştım.

Todoroki: Hazır mısın?

_Hm hm. -Kafamı aşağı yukarı salladım yine gülmüştü, vicdansız ya öleceğim bir gün bu yüzden.

Todoroki: E hadi o zaman. -Arabaya bindiğimizde nerdeyse hiç konuşmadık ikimizde bakışlarımızı birbirimizden kaçırıyorduk. En son araba bir hava pistinde durdu.

Todoroki: Hadi buradan sonrası uçakla. -Hava kararmıştı. İyi de niye kimse yoktu ki?

_Niye kimse yok?

_Şey özel uçak. -Ohaa ne cidden mi?!

_Yuh! -Bir dakika ne diyorum ben ya?! Aptal! Aptal! Aptal kafam! Kafama vurmaya başladım bir kere, iki kere, üç kere... dördüncü de elim kafam yerine başka bir ele vurdu. Gözümü açtım.

Todoroki: Kafana vurmamalısın. Yoksa yazık olur. -Ne dedi o?! Şu an yüzlerimiz çok yakındı birbirimizin nefesini duyabiliyorduk. Sonra ikimizde geri çekildik.

_A-aa ş-şey tamam.

Todoroki: Bence de t-tamam -Ardından uçağa bindik yanımızda iki görevli olduğu için yan yana oturmuştuk. Todoroki'nin kokusu burnuma geliyordu gerçekten çok hoş bir vanilya kokusu vardı. Yavaş yavaş bu kokuyla gözlerimi kapattım...

*Todoroki Shoto*     

Omzumda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi o tarafa çevirdim Akiyama omzumda uyuya kalmıştı o kadar masum gözüküyor ki şuan bir şey demedim uyanmasın diye, uçak adanın pistine indiğinde hala uyuyordu bende uyandırmadım zaten kısa bir araba yolculuğundan sonra kalacağımız otele varmış olacaktık. O yüzden onu yavaşça kucağıma alıp uçaktan indim arabaya bindiğimizde uyanır gibi olmuştu ama onun yerine kafasını dizime koyup uyumaya devam etti. Kalbim çok hızlı çarpıyordu. Sonra hareket etmeye başladı bir yandan da bir şeyler mırıldanıyordu. Bir dakika ne ağlıyor mu o?!

UA lisesinde yeni öğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin