Shoto'nun beni sürükleye sürükleye getirdiği yer şehrin tenha yerlerinde bir tepeydi ve manzarası çok...başkaydı. Güzel diyerek bu manzarayı sıradanlaştırmak istemiyorum. Shoto beni yine çekiştirerek çimlerin üzerine götürdü, bende hemen oturdum o da yanıma:
_Burası gerçekten mükemmel. Yani diyecek başka bir şey bulamıyorum.
Shoto: Beğenmene sevindim. -Beğenmek mi gözlerimi alamıyorum şuan, bu manzarayı seyretmekten başka daha güzel ne olabilir? Yanındaki manzarayı unutuyorsun aptal! İlk defa hak veriyorum o yüzden şimdilik susuyorum. Kafamı tekrardan manzaraya çevirdim ve güneşin batışında oluşan bütün o renkler...Sonra dayanamayıp kafamı Shoto'ya çevirdim. Bana bakıyordu. Yine kızardım.
_N-neden izlemiyorsun?
Shoto: Benim izlediğim güneş daha güzel ayrıca kaybolmuyor. -Huh? Kalbim yine çırpınıyordu. Ama gözlerimi alamadım bir şey engel oluyordu sanki gözlerimi çeksem kaybedecekmişim gibi...
Shoto: Sen neden izlemiyorsun?
_Benim izlediğim güneş daha güzel ayrıca o kadar yakınımdaki onu hissedebiliyorum. -Hala gözlerimizi çekmeden birbirimize bakıyorduk. Sonra sanki kontrol ediliyormuşçasına aynı anda birbirimize yaklaştık...
_Hatta o kadar yakınki...
Shoto: Ona dokunabiliyorum. -Cümlesini bitirir bitirmez dudakları ile dudaklarımı örtmüştü, bende ona karşılık verdim. Bu ilkinden farklıydı daha derindi, tabii bilincimin tamamen açık olmasının da etkisi var. Ama bu bambaşka bir şeydi. Sonunda nefessiz kalınca ayrıldık ama dudaklarımda hala dudaklarının kadifemsi hissi vardı.
Gözlerimi açtığımda kızarmış yanakları ve birazda nefes nefese kalmış bir Shoto ile karşılaştım.
_Ş-şey şimdi biiiz...
Shoto: Sevgiliyiz...sanırım?
_Bence de. -Gerçek olamayacak kadar güzeldi. Bir süre hiçbir şey demeden öylece oturduk.
Shoto: Artık yurda dönmemiz lazım. Sevgilim. -Öldüm! gerçekten şuan kalp krizinden öldüm. Kriz sebebi: Aşırı dozda mükemmel 'Sevgilim' diyen Todoroki Shoto duyumu.
_T-tamam. -Bana beklenti ile bakıyordu. Ulan ölücem utancımdan. Ama yapabilirim. -S-sev...sevgilim- Uh be dünya varmış. Ayağa kalktım ve Shoto ile beraber yurda döndüm.
Odama varınca sabah Krishima'ya yaptırdığım kapıyı açtım ama bilin bakalım içeride ne vardı? Tabii ki kızlar. Ve yine tabii ki de girer girmez kafama yastıklar fırlatmış ve bir yandan da çığlıklarını atmayı unutmamışlardı.
_Kızlar hayırdır bunu neye borçluyum?
Mina: Sence biz sizin çıkmanızı bu kadar küçük bir şekilde kapatır mıyız?
Jirou: Aslında kapatırız. Ama işe sen dahil olunca pek küçük bir şekilde kapatmamız mümkün olmuyor. -Daimi destekçim Kyouka, kıyamam şuan kendini tam bir kaosun ortasında bulmuş gibi. Daha doğrusu bulmak zorunda kalmış.
Mina: Ya siz nasıl çıkabilirsiniz hayır ben zaten sizi yapacaktım. Benden habersiz nasıl gerçekleşebilir bu. Bu arada siz ikiniz neredeydiniz? -Bunu söyleyince aklıma beni öptüğü an geldi istemsizce elimi dudaklarıma götürüp gülümsedim. Maalesef bu tatlı düşüncelerim Mina'nın çığlığı ile bölündü.
Mina: AMAN TANRIM ÖPÜŞMÜŞLER!
_Mina sus! Bağırma.
Uraraka: YANİ DOĞRU?
_Kızlar ben ne diyorum siz ne yapıyorsunuz.
Momo: İTİRAZ ETMEDİ!
_KIZLAR!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UA lisesinde yeni öğrenci
Novela JuvenilBu hikayede UA (bnha) lisesine başlayan tuhaf bir kızın başından geçen olaylar konu alınmaktadır. aslında bu kızın özgünlüğü için izlediğim bazı dizi ve filmlerdeki özel güçleri birleştirdim.