*Todoroki Shoto*
Bir aydır...tam bir aydır hiç uyanmamıştı. O günden beri hiç uyanmadı. Ne yaptığını hala çözememiştik yaydığı mavi güç dalgaları hepimizi iyileştirmişti ama kendisini iyileştirememişti. Rin neden hep kendini bu kadar zorlamak zorundasın ki? Neden hep başkalarını düşünmek zorundasın? Neden hiç kendini düşünmüyorsun ki? Neden?
Hastaneye gitmek için hazırlanmıştım. Evden çıkacakken Fuyumi beni durdurdu.
Fuyumi: Yine mi hastaneye? -Bir aydır her gün gidiyordum ve bugünde gidecektim o uyanana kadar her gün gidecektim. Sessizce kafamı salladım. Okul tatildi ama birkaç haftaya tekrar açılıyordu. İkinci senemize başlayacaktık ama ben onsuz başlamak istemiyorum.
Artık ezberlediğim koridorda yürümeye başladım. Odasının önüne geldiğimde gözlerimi kapatmadan edemedim. Buraya her geldiğimde, odaya girdiğimde beni, bana bakan morun en güzel tonlarındaki gözleri ile karşılamasını umut ediyordum. Nefesimi tutup içeri girdim.
Yine aynıydı, o günden sonra çoğu beyazlayan saçları yastığına saçılmış, gözleri kapalı, bembeyaz porseleni andıran pürüzsüz cildi hareketsiz uzanıyordu. Odada çıkan tek ses ona bağlı makinelerden geliyordu ve dikkat edildiğinde nefes sesleri de duyulabiliyordu. Yanına gidip yatağına oturdum. Boğazıma bir yumru oturmuştu yutkunamıyordum. Titremeye başlayan ellerimle buz gibi elini tuttum.
_Rin, uyan artık sevgilim. -Kafamı yastığına koydum ve uzun süredir içimde tuttuğum gözyaşlarımın akmasına izin verdim.
*Akiyama Rin*
Gözlerime vuran ışık çok parlaktı gözlerimi açmama fırsat tanımıyordu bile. Nerede olduğumu bilmiyordum buraya nasıl geldiğimi de bilmiyordum. Ama bazen onun sesini duyuyordum bana sesleniyordu ancak ona karşılık veremiyordum ağızımı açmaya çalışıyor ancak yapamıyordum ona dokunmak istiyordum fakat üzerime tonlarca ağırlık bindirilmiş gibi hissediyordum.
Bugün farklıydı yine aynı yerdeydim ama bilincim daha netti ve gözlerime vuran o ışık yoktu etraf zifiri karanlıktı. Vücudum hala ağırdı ama hareket edebileceğimi hissediyordum. Kendimi zorlamaya başladım Hadi Rin. Sen bu değilsin. Uyan artık.
Shoto: Rin, uyan artık sevgilim. -Sesini yine duymuştum ama diğerleri gibi bunu karşılıksız bırakmayacaktım. Ona söz vermiştim değil mi? Evet, ve o sözü de tutacağım. Gözlerimi zorlayarak açmayı başardım.
Etrafımdaki ışığa alışabilmek için kendime biraz süre tanıdım. Neredeydim ben? Etrafımı saran vanilya kokusu Shoto'nun yakınımda olduğunu kanıtlarcasına ciğerlerime doluyordu ama neredeydi? Yanağımı ıslatan göz yaşları ile olduğum yerde dönmeye çalıştım ama yapabildiğim tek şey kıpırdanmak olmuştu. Ama yanımdaki vanilya kokusunun sahibi anında hissetmişti.
Oluşan sessizlikten sonra endişe ile dolu bir sesle bana seslendi.
Shoto: Rin? -Kurumuş dudaklarımı dilim ile ıslatıp konuşmaya başladım.
_Shoto...neredeyiz? Kazandık mı? -Tuttuğu elimi bırakmadan oturur pozisyona geçti ve yaşlı gözleri ile konuşmaya başladı.
Shoto: Sen, hatırlamıyor musun? -Neyden bahsediyordu? Olumsuzca kafamı salladım.
Shoto: Beni kurtardın, hepimizi kurtardın. Nasıl olduğunu bizde çözemedik ama sen hepimizi iyileştirdin. Ben, benim bilincim kapanmıştı gözlerimi açtığımda dizlerindeydim ellerin göğsümdeydi, güçlerini kullanıyordun...mavi bir anka kuşuyla...- Çok fazlaydı anılar birbir beynime akın ediyorlardı. Olanlar, yaptıklarım birbir gözümün önünden geçerken gözlerimi tekrardan Shoto'ya çevirdim. Şükürler olsun, iyiydi. Kendimi zorlayıp yattığım yerde doğrulup ona sıkı sıkı sarıldım ve beni kendine daha fazla aşık eden kokusunu içine çektim. Ondan ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UA lisesinde yeni öğrenci
Novela JuvenilBu hikayede UA (bnha) lisesine başlayan tuhaf bir kızın başından geçen olaylar konu alınmaktadır. aslında bu kızın özgünlüğü için izlediğim bazı dizi ve filmlerdeki özel güçleri birleştirdim.