_Ha ha! Ben kazandım! -Sevinçle ayağa zıpladım.
Shoto: Hayır, kazanmadın.
_Ne nasıl kazanmadım? Kazandım işte benim elimdeki sayı daha büyük.
Shoto: Sayının büyük olması senin kazanman demek değil.
_Hee?! Ne saçma iş bu? Mina ben kazanmadım mı?
Mina: Üzgünüm Rin ama hayır. -Gülüyordu birde.
_Nasıl yaa?! Nasıl olur ama...
Iida: Hadi ama Akiyama-chan oyun bozancılık yapmamalısın.
_Tamam be tamam ne diyorsanız öyle olsun. Tabii gördünüz benim gibi dişli rakip korktunuz değil mi? -Bu dediğimle daha fazla kimse kendini tutamadı ve kahkahalarla gülmeye başladık.
Durum özeti geçeyim: Okuldan yeni dönmüştük ki Denki'nin ortaya attığı oyun fikri ile hepimiz oyun oynamaya başladık ama aramızda gaza gelip oynamayı bilmemesine rağmen oyuna giren bir süper zeka vardı. Tahmin edin bakalım kim? Biz gülmeye devam ederken içeri Aizawa Sensei girdi.
Sensei: Sessiz olun! -Özgünlüğünü etkinleştirip söylemişti bunu. Gerçekten Sensei işinizi biliyorsunuz, böyle yapınca hepimiz suspus olup önüne dizilmiştik.
Sensei: UA öğrencilerinin yurt yaşamlarını incelemek için bir gazeteci gelecek ve fotoğraflar çekip sizinle röportaj yapacak. İşini zorlaştırmayın. -Sınıftan mırıldanmalar yükseliyordu ama içlerinden biri vardı ki:
Mineta: Gazeteci...Hmm kadındır umarım. Aman Tanrım! Hayal bile edemiyorum! Onun o...-Cümlesi Sensei'nin onu kayışlarla sarması ile son buldu.
???: Buna gerek yok Aizawa Sensei -O sırada içeri bir adam girdi. Sanırım gazeteci buydu.
Sensei: Size daha seslenmemiştim.
Gazeteci: Saat 18:00 daha fazla beklememe gerek yok.(Dediği saati hatırlayamadım şuan, o yüzden yanlış olabilir. Gomen) -Sensei adamı biraz süzdükten sonra Mineta'yı serbest bırakıp gitti. Biz ise adamın karşısında öylece dikiliyorduk.
Gazetici: Ah... Ben yokmuşum gibi davranın lütfen. Normalde bu saatlerde ne yapardınız.
Iida: Akşam yemeği hazırlıyor olurduk. -Bunun pek bir etkisi olmamıştı, herkes hala dikiliyordu.
Akiyama: Eee, adamı duymadınız mı? Ayrıca açlıktan ölelim mi? Dikileceğinize yürüyün mutfağa 1-A sınıfı, akşam yemeği hazırlayacağız! Çoğu kafasını sallayıp mutfağa yöneldi iki kişi hariç Shoto ve Bakugou. Ne yapacağım ben bunları...
_Shoto!
Shoto: Efendim?
_Nereye?
Shoto: Odama. -Sonra sırıtmaya başladı. Ne yapıyor bu çocuk?!- Yoksa sende mi gelmek istersin? -Ne diyordu lan bu? Bu çocuk önceden böyle değildi. Ne oldu buna? Kızarmayı çoktan aşmıştım yine.
_N-ne saçmalıyorsun sen? Yürü mutfağa hemen marş marş! -Ellerini başının üstünde teslim olurmuş gibi kaldırdı hala sırıtıyordu.
Shoto: Hay hay efendim! -Onunla sonra uğraşacaktım şimdi sıra Bakugou da ama onu tek başıma biraz zor ikna ederim. O yüzden:
_Krishima! -Gülümseyerek bana döndü.
Krishima: Efendim Akiyama-chan? -Elimle gel işareti yaptım o da hemen yanıma geldi. Sesimi biraz kısarak konuşmaya başladım.
_Bakugou'yu da mutfağa sokacağız çünkü ben 1-A sınıfı dedim ve azıcık dediğim dedik bir insan olma ihtimalim var.
Krishima: İhtimal? Azıcık? Sen kesinlikle dediğim dedik bir insansın. Neyse neyse nasıl olacak o iş onu söyle?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UA lisesinde yeni öğrenci
Teen FictionBu hikayede UA (bnha) lisesine başlayan tuhaf bir kızın başından geçen olaylar konu alınmaktadır. aslında bu kızın özgünlüğü için izlediğim bazı dizi ve filmlerdeki özel güçleri birleştirdim.