Sesleri susturmak gerek.

50 7 0
                                    

Bilgilendirme: Burada Midoriya'nın ikinci özgünlüğü ortaya çıkmayacak çünkü eğer öyle olursa hikaye fazla uzayacak. Ayrıca yazmak istediğim bir fanfic ve bir de kurgusu tamamen kendime ait bir hikaye yazmayı düşünüyorum. O yüzden fazla uzatmayacağım.

*Uraraka Ochaco*

Ben, Deku-kun, Iida-kun, Kyouka-chan ve Momo-chan ile Rin'in başında uyanmasını bekliyorduk. Bizimle birlikte yan taraftaki yataktan Todoroki-san'da onu izliyordu. Deku-kun ona her şeyi anlatmıştı. Todoroki-san'sa aynı bizim gibi Rin'in yanımızdayken ondan korkmayalım diye kendini baskılayıp değiştirmeye çalıştığını düşündüğü için kendini suçluyordu.

Bu olanların hiçbiri onun suçu değildi. Hepimiz içimizde bize veya sevdiklerimize zarar verenlerin canını yakmak isteriz ama ne bizim ne de sevdiklerimizin bu kadar canının yandığını görmediğimiz için tepkisi bizi korkutmuştu ama durup biraz düşününce -Yıllarca kötüler tarafından gördüğü işkenceler -hala ne kadar belli etmemeye çalışsada üzerinde hissettiği baskı- ailesine olan özlemi ve onları öldürenlere karşı olan nefreti, şimdi de Todoroki-san'ı öyle görmesi- bu yaptıkları az bile kalırdı. Şifacı kızın dediğine göre bu ona beyninin bir oyunuymuş Todoroki-san'ı Pony'e karşı koruma isteği yaptırmıştı bunları ona.

Rin: Anne...baba, özür dilerim özür dilerim özür dilerim. Sizi kurtaramadığım için...- Rin sayıklamaya başlamıştı ve soğuk soğuk terliyordu. Todoroki-san oturduğu yerden fırlayıp hemen Rin'in yanına gidip elini tuttu.

Shoto: Şşş...Rin geçti, geçti güzelim. Ben buradayım sakin ol. Sadece kötü bir kabus. -Rin Todoroki-san'ın sesini duyunca biraz sakinleşmişti. Ama bu seferde ağlamaya başladı.

Rin: Shoto...B-ben özür dilerim. Ben i-insanları yaraladım. -Bilinci tam yerinde değildi ama yaptıklarını hatırlıyordu sanırım. Bu görüntü hepimizi mahvetmişti. Deku-kun'un yanakları çoktan yaşlarla ıslanmıştı benimkilerde zor dayanıyordu. Momo-san'ın da birkaç gözyaşı firar etmişti. Kyouka-chan ve Iida-kun da dokunsan ağlayacak haldeydi. Düşüncelerimizden bizi sıyıran şey ise: Todoroki-san'ın bağırışıydı.

Shoto: ŞİFACI KIZ'I ÇAĞIRIN ATEŞİ ÇOK YÜKSEK! -O sırada çoktan kendisi sağ eliyle alnını soğutmaya çalışıyordu.

Aradan üç gün geçti. Todoroki-san'ın söylediğine göre Rin artık çok daha iyiydi ama odasından dışarı çıkmıyordu sadece Todoroki-san girebiliyordu içeri. O da sadece yemek yemesi için bir şeyler götürüyordu ve hemen geri çıkartılıyordu. Çünkü Rin onu kapı dışarı ediyordu direnirse de onu zorla odadan çıkartıyordu. Kaç defa kapısına gitmiştim artık sayamıyorum ama yerimden kalkıp yine odasına doğru yürüdüm.

Deku: Yine mi?

_Ondan asla vaz geçmeyeceğim. Ne kadar bunu istese de onun gözlerindeki ışıltıyı geri getireceğim. Onu gülümseteceğim. Tıpkı onun Eri-chan'a Todoroki-san'a Bakugou-san'a tıpkı hepimize yaptığı gibi onu gülümseteceğim. -Sınıfın yine gözleri dolmuştu.

Deku: Başaracağına eminim. -Hafif kızarmıştım. Kafamı salladım ve Rin'in kapısına doğru ilerledim.

*Akiyama Rin*      

Odanın kapısının önünde karanlıkta sırtımı kapıya vermiş bacaklarımı kendime çekip kollarımı etrafıma sarmış ve kafamdaki seslerle boğuşmaya çalışıyordum.

Taşın Ruhu: Hahahaaha şapşal kız katil dürtülerinden kurtulabileceğini mi sandın gerçekten. Hahahaaa çok komik. Eminim öğretmenler orada olmasaydı onları öldürürdün. -Ellerimi kafamı götürüp söylenmeye başladım.

UA lisesinde yeni öğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin