Kendine İtiraf

108 14 0
                                    

*Akiyama Rin*

Yurda döndüğümüzde saat 18:00 olmuştu bile akşam yemeğini yedikten sonra biraz oyalanıp odama geçmiştim. O adamın pis elleri hala üzerimdeymiş gibi hissediyordum o yüzden duş almaya karar verdim. Duştan çıktıktan sonra üstüme pijamalarımı giyip yatağa girdim ve bugün olanları düşünmeye başladım. Çocuklar orada olduğumuzu Momo sayesinde öğrenmişler çünkü Bakugou'ya mesaj atmış. Ardından bize ulaşamadıklarından gelmişler. Daha fazla kafaya takmama gerek yoktu bende gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım ama bir türlü olmuyordu her seferinde Todoroki gözümün önüne geliyordu, onu düşünmek bile beni çok heyecanlandırıyordu. Ne oluyordu bana böyle ya?! Sanırım ne olduğunu biliyorum ama kendime bir türlü itiraf edememiştim şu ana kadar ama artık vakti gelmişti...Ben ona aşıktım.

*Todoroki Shoto*

Kendimi gelir gelmez duşa atmıştım ama bir türlü o adam aklımdan çıkmıyordu nasıl dokunurdu Akiyama'ya kafamı meşgul etmek için biraz ders çalıştım ama olmuyordu hala aklımdaydı. Bende daha fazla düşünmemek için uyumaya karar verdim ama ne mümkün, gözümü her kapattığımda gözümün önüne Akiyama geliyordu. Neler oluyordu bana böyle? O kızın yanında bambaşka birine dönüşüyorum yada gerçek bene...Ama sorunun cevabını biliyordum kendime itiraf etmenin de vakti gelmişti, çok basitti her şey...Aşık olmuştum.

Ertesi gün okulda Aizawa Sensei gelip bu haftadan sonraki haftanın tatil olduğunu söylemişti. O hafta pek bir şey olmamıştı. Şuan okuldan dönmüş ortak salonda oturuyorduk yarın tatildi. Ardından yurda Aizawa Sensei geldi ve beni çağırdı:

_Bir şey mi oldu Sensei?

_Hayır, kötü bir şey yok sadece baban bunları gönderdi o günlerde işi olduğundan gidemeyecekmiş. -Sensei bana iki tane bilim adasında yapılacak parti için davetiye uzatıyordu. İlk başta kabul etmeyecektim ama aklıma gelen fikirle kabul ettim. Akiyama'yı davet edecektim ve ona onu sevdiğimi orada söyleyecektim. Akşama doğru odasına gidip kapıyı çaldım.

*Akiyama Rin*

Duştan yeni çıkmıştım ki kapım çaldı yine Mina gelmiştir kafamı şişirme fırsatını hiçbir zaman kaçırmıyor da kendisi. Gidip bir hışımla kapıyı açıp karşımdakinin yüzüne bile bakmadan konuşmaya başladım. Keşke baksaydım...

_Mina, bak canım arkadaşım gördüğün üzere kafamı şişirmen için müsait değilim.

_Şeey...Benim -Kafamı kaldırdım karşımda Todoroki vardı. İyi de neden gelmişti ki? Rin bir şeyi atlamıyor musun canım? Neyi? Mesela bornozla çocuğun karşısında dikiliyor olman gibi bir şeyi...

_Siktir! -Ben küfredince Todoroki bir anda geri çekildi ne olmuştu be?! Sanırım anlamadığım yüzümden belli oluyordu.

_Geçen de tam bana tokat atmadan önce de aynısı olmuştu, yani refleksle oldu.

_Aaa şey korkuttuğum için özür dilerim. -Todoroki bana bakmamaya çalışıyordu. Ne oluyor bu çocuğa? Malsın bak cidden söylüyorum. Ne be ne yine neyi unuttum? Kızım hala çocuğun karşısında bornozla dikiliyorsun! nE?! Yaa ''ne'' imiş, iç sesin olmasa hiçbir halttan haberin olmayacak gir içeri çabuk!

_T-todoroki bir dakika b-ben şey yapayım y-yani şey işte...

_T-tamam sorun değil sen şey yap ben bekliyorum.  

*Todoroki Shoto*

BEN AZ ÖNCE NE YAŞADIM! Şu an kıpkırmızı olduğuma eminim en iyisi dışarı çıkmak Akiyama'ya da işi bitince bahçeye gelmesini isteyen bir mesaj attım arkamı döndüm gidiyordum ki Midoriya ile karşılaştım:

UA lisesinde yeni öğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin