Medyada Ecem
"Mevsimler geçiyor içimden. Sen geçmiyorsun..."
Bunların burda ne işi vardı.
İnanmıyorum ya. Bu kız Allahım bız bu kızla eskilerdn kavgalıydık. Nefret ederdim ben bu kızdan, sürekli kavga eder disipline giderdi. Anlayacağınız bizim eski okulun belalı kızıydı..
Adı Ecem'di.
Resmen şuan benim gördüğüm manzara gerçek olamazdı. Tam karşımdalardı. Hakan ve Ecem el ele. Olamaz bu. Bir tarafta benim sevdiğim çocuk,bir tarafta benim sinir olduğum kız. Allah'ım bu nasıl bir çelişki. Bana sabır eyle YaRabbi.
Ele ele kantine doğru gittiler. Ben oturduğum yerden onları izliyordum.
Ben onları izlerken Büşra beni izliyordu.
- Orda ne gördün de bu kadar şaşkınsın.
Ben gerçekten çok şaşkın ve sinirliydim. Neden bu kadar aşırı tepki gösteriyordum. Benim olmayan biri için. Büşranın sorduğu soruyu dikkate alarak ona döndüm
- Yok... yok birşey hadi gidelim burdan sınıfa çıkalım.
- Tamam gidelim ama bana burda neler döndüğünü anlatacaksın.
- Tamam tamam yeterki burdan gidelim.
Masadan kalktık ve beraber kol kola girip sınıfa doğru yürüdük. Sınıfın kapısına geldiğimizde Alper ve Şeymayı sınıfta otururken buldum.
İkiside çok şekerlerdi. Allahım sen ayrıma YaRabbi dedim içimden.
İçeri girdiğimiz zaman Şeyma'nın suratı düşmüştü. Beni her gördüğü zaman yüzünden düşen bin parça olup suratını asıyordu.
Biz Alper'lerin yanına gittik ve sıramıza oturduk Allah'ım bir günde neler olmuştu. Ben bunları kaldıracak kadar güçlü değilim. Neden daha ilk günden böyleydi.
Hakan ve Ecem sınıfa girdiler. Hakan kolunu Ecemin omuzuna atmış bir şekildelerdi. Hemen arka sırama oturdular. Gülüp gülüp duruyorlardı. Allahım sen sabır ver.
Demek ki Ecemle aynı sıftayız. Bu olamaz. Arkamda ikisi birlikte oturuyorlar ve ikide bir gülüşüyorlardı. Çok sinirime gitti.
Ders zili çaldı ve hoca derse girdi ders coğrafyaydı. En sevdiğim dersti coğrafya.
Ama hoca derse başlayalı hiç dersi takip etmiyordum. İçimden bir ses arkanı dön bak diyordu. Dönüp bakmadım ama aklım hep onlardaydı.
Acaba napıyolar,el ele tutuşuyorlar mı birbirlerine sarılıyorlar mı,yoksa hiçbir şey yapmayıp ders mi dinliyorlar. Bu sorular aklımda gidip gelirken ders zili çaldı.
Son ders olduğundan eve gidecektik. Herkes hazırlandı ve çoğu kişi çoktan gitmişti. Alper ve Şeyma da hazırlanmışlardı. Alper bana döndü ve
- Hadi Sidenur birlikte gidelim.
- Yok ya ben sizi rahatsız etmeyeyeyim. Siz gidin Şeymayla. Ben yolu biliyorum zaten.
- Tamam ama eve gidince ara beni tamam mı? Kendine dikkat et.
- Tamam ararım. Sizde kendinize dikkat edin.
Alper ve Şeyma kol kola girerek gittiler. Bütün bunlar olurken Hakan ve Ecem çoktan gitmişti. Ben tek başıma sınıfta kalmıştım. Sınıftan çıktım ve bahçeye doğru yürüdüm. Bahçede olanları görünce şaşırdım.
Onlar burda oturuyor benimi izliyorlardı. Hakan ve Ecem bir banka oturmuş beni izliyorlardı. Hayırdır inşallah dedim içimden.
Hakan bana yaklaşıyordu. Ben bana yaklaştığını farkedince birden olduğum yerde dondum kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günaydın Gece
Novela JuvenilAşk zamansız gelir derler. Öyle zamansız çalar ki kapını ne hazırsındır ne de red edebilirsin. Kelimeler boğazında tıkanır öylece kalırsın. Ne anlarsın yaşadıklarını ne de önemsiz bir hayal gibi gülüp geçersin. Çünkü bir kez çaldı mı aşk kapını işte...