𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」

32 - ❝Küçük bir sızı.❞

TEMMUZ 1996

İçeriye bir sessizlik hakimdi. Derin, tüyler ürpertici ve sürdükçe korkutan bir sessizlik.

Malfoy Malikanesi bu sessizlikle dolup taşarken Snape'in gözleri Lucius Malfoy'un üzerindeydi. Azkaban'dan kaçmış olsa bile orada kaldığı süreçte zayıflamış, yüzü çökmüştü. Siyah gözleri bu sefer tam karşısında oturan Bellatrix'e döndü.

Hiç sevmediği ve sevmeyeceği bir kadındı Bellatrix Lestrange. Güçlü ve hırslıydı, Karanlık Lord'a fazlasıyla bağlıydı ama burnu havada, kendini bir şey sanan birisiydi. Ve Snape de aynı kişiliğe sahip olduğundan onunla devamlı çatışıyordu.

"James Potter." diyen tok sesi duyulduğunda tüm Ölüm Yiyenler konuşan kişiye, Karanlık Lord'a döndü. "Harry Potter'ın babası."

Bu sözlerden sonra araya tekrar bir sessizlik çöktüğünde masadaki en küçük kişi, yani Draco Malfoy, Hogwarts tatile girmeden önce gördüğü adamı hatırladı. Tıpkı oğluna benzeyen adamın Snape'e laf atması aklına geldiğinde buz mavisi gözleri Snape'i buldu ama Snape'in yüzünde mimik oynamamıştı.

"Kim bu adam?" 

Tüm bakışlar yerinde ezilip büzülen ve bu sorunun hedefi olmaktan kaçınmaya çalışan Peter Pettigrew'un üzerinde durduğunda adam yutkundu birkaç kez. Bu masadaki herkes Pettigrew'un önceden onlarla çok yakın arkadaş olduğunu daha sonra da Potterları sattığını bilirdi.

"Şe- Şey- Lordum, Gryffindor'daydı, Öğrenciler Başkanı, Quidditch Takım Kaptanı. Yoldaşlık'ta aktif rol oynuyor." dedi Peter hızlı hızlı. "Dumbledore'un güvendiği insanlardan biri."

Voldemort kırmızı gözlerini boş bir noktaya dikerek uzunca bir süre sessiz kaldı. "Hatırlıyorum." dedi. "Ona ve Black'e Ölüm Yiyenler'e katılması için teklif götürmüştük. Hogwarts dönemlerinin en yetenekli iki büyücüsü olarak geçiyorlardı." 

Snape yüzünü ekşitmemek için kendini tuttu. 

"Başka?" diye sordu. "Potter'la ilgili tek bilgi bu mu? Eşi kim? Şu an nerede yaşıyorlar?"

"Lordum, eşi Lily Evans adındaki bulanıktı." dedi Bellatrix korka korka. Voldemort hatırladığı şeyle gözlerini kısıp "İkamet ettikleri yer?" diye sordu. Konu aniden değişmişti, o uğursuz gecenin bahsinin açılmaması gerekiyordu.

"Bilmiyoruz lordum." dedi Snape söze girerek. "Potterların yaşadığı yer gizli tutuluyor, Hogwarts'taki kayıtlarda bile yok, Dumbledore onları özel olarak koruyor."

Voldemort dişlerinin arasından tıslayarak Dumbledore'a lanet ettikten sonra arkasına yaslandı ve düşünmeye devam etti. "Potter'ın Valeria ile alakası nedir?" diye sordu sonunda. "Niye Potter'ın etrafında varisimin enerjisini hissediyorum?"

Uzun zamandır adı anılmayan kadını duyanlar yutkundu. "Sevgililerdi." dedi Snape kimsenin konuşmamasını fırsat bilerek. "Bir yıldan fazla süren bir ilişkileri oldu, sonra ayrıldılar. Belki hatırlıyorsunuzdur kızınız ortadan kaybolmadan önce Potterların iksir tariflerini çalmıştı, bir nevi kullanmıştı onu."

Öğrendiği bilgiler onun için de şaşırtıcıydı. Valeria'nın enerjisini hissetmek derken neyden bahsediyordu anlamamıştı Snape. Potterlar yine kendi aralarında bir şeyler karıştırmışlardı ve Yoldaşlık bu konuda bilgisiz kalmıştı muhakkak. Aptal ikili yüzünden her şey rezil olacaktı.