EKİM 1976
James'i görmezden geleceğim bir dönem olacağını söyleseler gülerdim. Birinin James ile arkadaşlığının bozulması, onunla iyi anlaşmamak o kadar zordu ki kimse ona küsemez, ondan uzak kalamazdı.
Şey, bunu başaran ilk kişi oluyordum galiba.
Hastane kanadı olayının üzerinden üç gün geçmişti ve ben üç gündür James ile konuşmuyordum. Konuşmamak bir yana ortama girdiği an gidebileceksem gidiyor, gidemeyecek durumdaysam da ders kitaplarıma gömülüp herkesten uzaklaşıyordum.
Remus ve Peter bendeki bu değişimi anlayamamış olsalar da Sirius üzerime gelmemeleri için onları susturmuş, uzak tutmuştu. En azından ben öyle düşünüyordum çünkü Sirius'un bana bakışlarından benim için endişelendiği okunuyordu.
James ise şüpheyle bana bakıyor, yaklaşmaya çalışıyordu. Başarılı kaçışlarımla çabaları bir hiç olsa da bu duruma şaşırdığı barizdi. Neyine şaşıyorsa? Hala beni kollarının arasına alabileceğini mi düşünüyordu?
Kalbim evet, hala onun için çarpıyordu ama kendimi daha fazla düşürmeye niyetim yoktu.
"Duydun mu Slughorn kulübüne öğrencileri almaya başlamış bile." diyen Marlene'i dinliyordum. Başımı sallayıp "Duydum, becerikli ve yetenekli bulduğu kişileri alıyormuş sadece." dedim.
Marlene yüzünü ekşitti. "Sorsan aramızda ayrışma olmasın, herkes birbiriyle iyi geçinsin isterler ama Slughorn bir kesimi yüceltirken aramıza soktuğu uçurumlardan habersiz galiba."
Kaşlarımı kaldırıp ona hak verdim. "Haklısın ama Lils de kulüpte, aramızdan bir kişiyi seçkin görmüş Slughorn anlaşılan." Gülüştük. Slughorn'un kulübünde olmakta ikimizin de gözü yoktu. Lily bu durumdan hoşlanıyor olabilirdi elbette ama Marlene ve bana göre değildi pek.
"Hey, adımı duydum." Eteğini toplayıp çimlerde yanımıza oturan Lily'ye gülümsedim. "Benim dedikodum mu dönüyor ortamda?"
"Yook, hiç yapar mıyız öyle şey?" dedim sırıtarak. "Slughorn'un kulübüne girmenden bahsediyorduk."
Lily hım diye bir ses çıkarıp "Çok da önemli değil. Eminim ki sıkıcı bir şey olacaktır." dedi. Başını omzuma yaslayıp gözlerini kapatmıştı. Göz altlarının morluğu dikkatimi çektiğinde "Lils, yine mi gece yarılarına kadar kitap okudun?" diye sordum.
"Yakalandım ha?" dedi alay edercesine. Gözlerimi devirdim. "Hep böyle yapıyorsun sonra uykusuzum diye söyleniyorsun." dediğimde dudak büktü.
"Üzülme Lils," dedi Marlene sırıtarak. "Potter seni her halinle beğenir, morlukları dert etme."
Yüzümdeki huzurlu ifadenin kayboluşunu mimiklerimden hissettim. Anında bedenimi saran kırgınlık ve hınçla dişlerimi sıktığımda Lily "Çok meraklıydım ya onun beğenisine." dedi, hafifçe kıkırdıyordu. "Ama doğruyu söylemek gerek, biraz değişmiş ve kendini toparlamış."
Marlene kaşlarını kaldırıp "Bu ne demek Bayan Evans?" diye sordu.
"İşte neredeyse iki ay önce Diagon Yolu'nda karşılaştık ya Val, arkamdan gelip benimle konuşmak istedi."
O gün hissettiğim hüznü ve arkada bırakılmışlığı hatırladığımda tepki vermemek için kendimi zorladım. "Ne konuştu?" diye sordu Marlene.
"İşte Snape ile olanlar için özür diledi, kendisi hakkında öyle düşünmemi istemezmiş falan. Sorun olmadığını söyledim, samimi duruyordu konuşmasında."
Lily'nin başına yanağımı yaslayıp iç çektim. "Ayrıca hastane kanadındayken çok yardımcı oldu. Bence olgunlaşıyor."
"O hep sana karşı öyleydi!" dedi Marlene. "Tatlı, sevimli Potter. Değil mi Val?"
![](https://img.wattpad.com/cover/262671040-288-k359051.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」
Fanfiction𓆩*𓆪 𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 𓆩*𓆪 Harry'nin ailesinin sakladığı büyük bir sır var ve Harry bu sırrı öğrenmek için can atıyor. ╔════════════╗ james potter x fem!oc audrisimpavi | 2...