30 - ❝Kendi ellerimle yıktım❞

2.5K 214 183
                                    

EKİM 1976 / JAMES

Bacağımı oturduğum yerde sallarken diğer yandan da tırnaklarımı kemiriyordum. Annem bana bu özelliği bıraktırmak için elinden geleni yapsa da pek başarılı olamamıştı görünen o ki.

"Şşşt, Çatalak." Kuyruk'un seslenmesiyle irkilip bakışlarımı Valeria'dan çekip ona döndürdüm. "Ne?" dediğimde elini havaya sallayıp "Ohoo, sen uçmuşsun." dedi. "Ravenclawlara yapacağımız şakayı planlıyoruz, aklın nerede?"

Bir kez daha baktım Valeria'ya. Karşısındaki Evans ile gülüşerek öğle yemeğini yerken gözlerimi ondan alamıyordum. Gülüşü, düz saçlarını omzundan geriye atışı, bir şey anlatırken heyecanlanınca elindeki çatalı iki yana sallayıp durması, kirpiklerini kırpıştırması... Her şeyi o kadar kusursuzdu ki nasıl ona bakmadan durabilirdim ki?

"Belli ki aklı sevgili kuzenimde." dedi Pati şakayla karışık omzuma vurarak. "Yemin ederim çatladım olduğum yerde. Artık al şu kızın gönlünü."

Dudak büküp "İzin vermiyor ki." dedim. Ortak salonda ettiğimiz o kavgadan sonra ona ulaşmak için çabalamış, her çabamın sonucunda da kendimi sersemletilmiş bir şekilde yerde bulmuştum. 

"Haklı değil mi sence de?" Aylak'a baktım. Dudaklarımı ısırıp başımı hafifçe salladım. Haklıydı tabii, suç bendeydi.

Valeria'yı tanıdığım bu altı yıl boyunca hiçbir zaman boş şeyler için öfkelendiğini, insanlarla iletişimini kopardığını görmemiştim ve benden aniden uzaklaşması için çok büyük bir halt yemiş olmam gerektiğini biliyordum.

Kalbini ne kadar kırdığımı fazla geç fark etmiştim.

Günlerce kendimi yiyip bitirmiştim. Her şey güzel giderken neden bir anda aramıza soğukluk girdi diye ve şimdi sebebini biliyordum. Valeria ile konuşmam gerekiyordu, onun gönlünü almalı ve kendimi açıklamalıydım. Yaptığım şeyleri nedensiz yapmamıştım ama dışarıdan öyle gözükmüyordu.

"Baksanıza, kafası düzelmiş." dedi Pati bir yönü gözüyle işaret ederek. Aubrey'yi Slytherin masasında görünce yüzümü ekşittim. Söylediği iğrenç sözler hala kulağımdaydı.

Bakarken nefesimi tuttuğum Valeria hakkında o kadar rahat Rosier'den sonra bir de ben takılırım bakalım nasıl gidecek, baya da güzel kız deyişini kabullenemezdim. 

Onun güzelliğini benim gördüğüm gibi görebilme olasılığı olan biri sinirlerimi bozuyordu. Kimse görmesin, sadece bana özel kalsın Valeria'nın nefes tutturan güzelliği. Çok mu?

"İki tur ceza almamıza değdi." dedim sırıtarak. McGonagall bize hayatımızın fırçasını atmıştı elbette ama değerdi. Hem biz azar yemeye alışıktık, kulağıma ninni gibi geliyordu artık.

Tüm gün derslere girip çıktıktan sonra son dersim olan Biçim Değiştirme'den -ki açık ara favori dersimdi kendileri- esneyerek uzaklaşıyordum. En sevdiğim ders olması beni yormadığı anlamına gelmiyordu neticede.

Aylak ve Pati yine flörtleşirken onlara takılmak amaçlı kusuyormuş gibi sesler çıkardım. Pati bana orta parmak çekerken Aylak göz devirmekle yetinmişti. Kuyruk ile birbirimize sırıtıp yürümeye devam ederken arkamızdan yükselen tanıdık kahkahayla dudaklarıma bir gülümseme oturdu.

Ta ki arkamı dönüp manzarayı görene kadar. Valeria'nın Hufflepufflı bir çocukla gülüştüğünü görünce gülümsemem yüzümde donmuş, ellerim sinirden karıncalanmaya başlamıştı. 

Benim durduğumu gören arkadaşlarım da dururken "Kim bu be?" dedim sinirli bir biçimde. Gözlerim uzun boylu sarışın çocuktaydı. Valeria söylediği bir şeye başını sallarken çocuk ona samimi bir gülümsemeyle baktı. "Ölmek istiyor herhalde."

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin