George, Chloe'nin bulduğu adresi deli gibi merak etse de önce halletmesi gereken birkaç iş çıkartmıştı kendine. Adresi telefonda almak istememişti, eğer adresi telefonda alsaydı Chloe ile bir daha ki buluşma için sebep kalmazdı. George akşam odasına gelen yemeklerle karnını güzelce doyurmuştu. Aklındaki acaba Chloe adresi buldu mu? Sorusu da geçip gitmişti. George'un aklındaki soru gittikten sonra kat görevlisine birkaç saatlik diz üstü bilgisayar varsa kullanmak için rica etmişti. Yaklaşık on dakika sonra da görevli elindeki diz üstü bilgisayarla George'un odasına gelmiş ve ona teslim etmişti. George gece boyunca ilk gelen mektuptan sonraki Google'da Dr. Wesley için ikinci kez araştırma yapmıştı. İlk yaptığı araştırmada gözden kaçırdığı bir şey olmuştu.
Dr. Wesley'in Violetta Austin isimli bir bayanla evlenip boşandığını görmüştü. Violetta Austin, Dr.Wesley ile evlenmiş ve şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanma davası açıp boşanmış. Kefalet olarak yüklü bir miktar para almıştı. Violetta Austin'de bu şehirdeki başka bir hastanede görev yapan kalp cerrahlarından biriydi. Çalıştığı hastane Primchy hastanesiydi. İnternet sitesinde gördüğü bina ise Experonce Tıp Fakültesinin yanında bir gece kondu gibi kalan eski bir hastaneyi andırıyordu.
George sabah uyandığında ise kat görevlisine diz üstü bilgisayarı teslim edip kahvaltısının odasına gelmesini istemişti. Kahvaltı etmeyi sevmese de birkaç bir şey atıştırmak ona gün içinde harcadığı enerji kaynağı olabilirdi. Kahvaltısını ettikten sonra günlük planını uygulamaya geçebilirdi. Aklındaki plan Violetta'nın çalıştığı hastaneyi bulup onunla konuşmaktı. Bu kadınla konuşup Wesley hakkında birkaç bilgi almak fena olmazdı. Boşanmanın sebebinde şiddetli geçimsizlikten daha başka sebepler olduğunu seziyordu. George sevinçliydi. Kadının ağzından çıkacak her söz katili yakalamak için yaklaşılan bir adım gibi görüyordu.
George kahvaltı tabağını masaya bırakıp hızlıca hazırlanmaya başladı. Önce bavulundaki eşyaları dolabına yerleştirip sonra da dolabındaki beyaz gömleğini, siyah kravatını ve siyah kot pantolonunu alıp yatağın üstüne koydu. Üstünde gecelik sıradan giysilerini çıkartıp yatakta duran giysilerini giymeye başlamıştı. Üstünü giydikten sonra otelin odalara koyduğu parfümlerin kapağını açıp kokladı. Güzel bir kokuydu gömleğine birkaç kez sıktı. Hazırdı, askılığa yürüyüp ceketini aldı. Arabasının anahtarını ceketinin cebinde olduğunu anladı. Cüzdanını masanın üstünden alıp içinden çıkarttığı beş doları kahvaltı tabağının yanında bıraktı. O çıktıktan sonra hizmetliler odasını düzeltip çöp kovasını boşaltıp kahvaltı tabağını alacaklarını biliyordu.
George odasından çıkıp şarap kırmızısı koridor boyunca yayılan uzun halının üzerinde yürüyerek asansöre ulaştı. Binip otelin avlusuna indi. Resepsiyondaki bayana selam verip camlara işlenmiş olan vitray desenlerine göz gezdirerek otelden çıkıp yandaki otoparka yürümeye başladı. Arabasına ulaştığında kapılarını açıp bindi hava sanki bir bahar hissi uyandırıyordu. Birkaç gündür şehrin üstündeki kara bulutlar şehri esir almaktan sıkılmış ve gitmişlerdi. George arabasını çalıştırıp otoparktan ayrıldı. İnternet'ten bulduğu Primchy hastanenin adresini küçük bir not defterine yazarak direksiyonu tutan parmaklarının arasına sıkıştırdı. Geçtiği ara sokak ve caddelerin isimlerine bakıp bir de kağıtta yazan sokağın ismine bakıyordu.
O sırada pantolonun cebindeki telefon çalmaya başlamıştı. Arabasını yavaşlatıp telefonunu cebinden çıkartıp numaraya bakmadan açtı.
''Nasılsın George?''Sesi tanımıştı Chloe'nin ses tonu hiçbir zaman kulaklarından ve hayalinden çıkmamıştı.
''Gayet iyiyim. Wesley ile ilgili yeni bir bilgi buldum ve onu araştırmaya gidiyorum.''
''Neymiş o bilgi?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Mektup (RAFLARDA.)
Gizem / Gerilim(Hikayeye yeni başlayacak olan arkadaşlarım 30.Bölümden sonrası Wattpad'den kaldırılmıştır.) Her şey genç avukatın bürosuna gelen o ölüm kokan gizemli bir mektupla başlamıştı. Sicili uyuşturucu ve şiddetle dolu başarılı bir cerrah. Dağ evinde işlene...