Jiyoung'la artık son sınıftaydınız ve eskisi kadar yakın değildiniz, sınıflarınız ayrıldıktan sonra onunla arkadaşlığınız en iyi arkadaş olmaktan tanıdıklara dönüştü.
Onun ve senin sahip olduğun eğlenceli anıları özledin, onu her gün görüyodun ama onunla sohbet etme şansın olmamıştı Jiyong'un gelip sizinle aynı takımda oynadığı her gün olduğu gibi sahada öğle yemeği vaktinde voleybol oynuyordunuz, hepiniz oyuna o kadar odaklanmıştınız ki, o pasör iken sen merkezdeydin .
Oyun devam ederken topu karşılamak için hamle yaptın ama o da topu almaya çalıştığı için Jiyong'un kollarına düştün.
"Çok üzgünüm Soul ah"
"Sorun değil" diye cevapladın.İkiniz de oynamaya devam etmek için ayağa kalkarken, herkes Ooooo dedi ve ikinizle de alay etmeye başladılar, omuz silktin ama onu hala sevdiğin gerçeğinin suratına çarpmasına engel olamadın.
* Ring Ring Ring*
Zil bir sonraki derse gitmeniz için çaldı, arkadaşınızın sizi hayal kurarken yakaladığı sahada neler olduğunu unutamazsınız.
"Soul merhaba....., merhaba iyi misin?"
"Ah..Evet ,Ben iyiyim"Sınıfa girdiğinde bir sınıf arkadaşın vardı, neler hissettiğin hakkında sana sorular sorup durdu, en sonunda sinirlendiğin için yer değiştirdiniz, böylece arkadaşının yanına oturdun.
Sınıf yavaş yavaş dolarken gözün cama çarptı jiyong dışarda Bae ile konuşuyordu. Ve o sırada Bae senin olduğun tarafa baktı ve gülümsedi. Bae artık senden hoşlanmıyordu bu konuyu konuşmuştunuz ve Bae'nin şuan başka bir kız arkadaşı vardı. Ama sen hala jiyong'a olan hislerini açamıyordun. Bae'ye jiyong'dab hoşlandığını söylemiştin çünkü kimden hoşlandığını öğrenmek konusunda çok ısrar etmişti.
Ve şuan onunla konuşurken sana bakması rahatsız etmişti. Ona anlatmış mıydı yoksa. Yüksek ihtimal şuan anlatıyordu çünkü jiyoung'un senin suratına bakıp öpücük atması akıl işi değildi.
Ve sana bakarak okulun kapısına doğru adım atması da. Öğretmen kapıdan içeri girdiğinde büyük bir nefes aldın. En azından düşünmek için biraz daha zamanın vardı. Tabii o zaman jiyoung'un gelip seni müdürün çağırdığını söylene kadar sürmüştü.
Öğretmen çıkmanı söyledi ve hızlıca kapıdan çıktın sınıfın hizasını geçtiğin anda koşmaya başladın tabi jiyong'da arkandan.
"Yah Soul ah dursana !!!"
"Bırak peşimi ji, konuşmak istemiyorum."
"Hadi ama bunu konuşmalıyız, bu bomb- yah önüne bak!!"
Önündeki kaygan zemin tabelasını gördüğün ama ona takılıp düşmen kısa sürdü.
"Yah iyi misin neden önüne bakmadan koşuyorsun!!"
"Bağırma bana herkes derste ve bacağım acıyor."
"Tam bir aptalsın cidden."
"Kes sesini kwon."
" Agu gugu minik bebeğimin canı çok mu açıyor, tmm hadi konuşabileceğimiz bir yere gidelim."
Dedi ve seni kucakladı , Ardından revire doğru yürümeye başladı. Tek kelime edemedin çünkü heycanlanmıştın. Sen heycanını yenmeye çalışırken çoktan revire girmiştiniz. Seni yatağa bıraktı ve dolaplara yöneldi.
"Ne konuşucaz?"
"Ne konuşucağımızı bilmiyorsun ama benden kaçıyorsun.... İnandırıcı değil.
Herneyse benden hoşlandığını biliyordum ama yine de emin değildim, bu şok etkisi yaratmadı değil."" Neden şok oldun ki ?"
"Bilmem.... Bu söylemek kolay değil ama senin yanında kendimi iyi hissediyorum mutlu, güçlü yani ben zaten güçlüyüm yanlış anlama canım ama sen yanımdayken daha güçlü hissediyorum."
" Bu kadar mı?"
"..... Evet bu kadar başka ne olmalı???"
"Tmm, yani sen .... Benden hoşlanıyor musun?"
"Yaniii ben.... Evet senden hoşlanıyorum"
"Komik miydi beni taklit etmen?"
"Yoo değildi senin dilinden konuşmaya çalıştım ama yani sadece çalıştım kedi dilini bilmiyorum."
" İşe bak bende köpek dili bilmiyorum ama gayet anlaşıyoruz"
"Çünkü ruh ikiziyiz biz konuşmaya gerek kalmıyor bebeğim."
Dedi ve sarıldı sana tebrikler artık bir süs köpeğine sahipsin.
Ne güzel saçmaladım beee tebriğe gerek yok. Neyse beterin beteri vardır derler bu birinci beter oluyor çünkü daha kötü bölümler daha gelmedi kendinize iyi bak
See u 🌙
xxxx
xxxx
💎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
G-Dragon 🐲 ONE SHOTS
FanficKwon jiyong x reader 🥇#bigbang 🥇#g-dragon 🥇#gd 🥇#kwonjiyong 🥇#minzy 🥇#daesung 🥇#chanwoo 🥇#seungri 🥇#bobby 🥇#seunghyun 🥇#jinhwan 🥇#dk