Bölüm 17

113 10 0
                                    

Audra Laris Stark sinirlenince herkesin korktuğu biri oluyordu. Özellikle Tony ve Charles onun bu öfkeli hallerinden fazlasıyla çekiyorlardı. Avengers ilk defa Tony'nin Steve ve Natasha dışında birinden çekindiğine tanık olmuşlardı. Şu iki günde o anları fazlasıyla görmüşlerdi. Audra yiğenleri ile bir gün geçirmek istemişti. Ama Tony ve Erik bugüne zorla dahil olmuşlardı. Kendileri yetmediği gibi kocalarını da zorla bu işe çekmeleri sebebiyle Audra dördünü de azarlamıştı ve onlarla konuşmuyordu. Dörtlü akıllarına gelen her yolu denemişlerdi ama hala bir sonuca ulaşamamışlardı. Barışmak için Tony ona bir eyalet bile satın almayı denemişti ama karşılığında aldığı tek şey safir mavisi gözlerden ona gelen soğuk bakışlardı.

Steve: Bunu yapmak zorundayız Tony.
Esmer adam kocasının haklı olduğunu biliyordu. Ama yine de bu durumdan nefret etmeden yaşayamazdı. Akşam yemeği için herkes Tony ve Steve'in katında toplanmıştı. Tony etrafa huysuz bakışlar atıordu ve Steve fısıldayarak onu uyarmıştı. Bu durumdan o da memnun değildi ama yaptıklarının sonucuna katlanacaktı. Yemekten sonra herkes salona geçmişti. Tony kuzeninin yanına oturduğunda Audra kalkıp gitmek istemişti ama Tony onu durdurdu.
Tony: Özür dilerim.
Herkesin duyacağı şekilde konuştuğunda kumral kadın kaşlarını çattı. Bu kadar kolay mıydı yani? Bir özürle düzelecek miydi her şey?
Tony: Haklısın yapmamalıydık. Ama sana kendimizi affettireceğiz.
Bu defa Audra merakla ona baktı. Gözlerini yan yana oturan Steve, Erik ve Charles üçlüsüne çevirdiğinde onlarda da aynı yüz ifadesi vardı.
Erik: Bunu onayladığım için kendimden nefret ediyorum.
Tony: İnan bana benim kadar kendinden nefret edemezsin. Friday misafirimzi bu kata al.

Asansörün kapısının açılmasıyla kırmızı ve siyah kostümlü bir adam bağırarak içeri girdi.
Wade: STARKYY!
Tony'e koşarak sağrılmak istediğinde Tony defşetle geri çekilmişti.
Wade: Ben de beni özlediğini düşündüm Starky.
Tony: Hayatında bir defa düzgün davran.
Wade ona omuz silkip Steve'e yöneldi. Sarışın adam ahlaki kurallara uyduğu için Tony'nin aksine geri kaçmadı. Ama Tony'nin onu kolundan tutup kendine çekmes ile Wade'den uzaklaşmış oldu.
Wade: Onunla evlendiğin yetmiyor mu bir de beni onla aldatıyorsun!
Sahte bir drama ile yaptığı şovundan sonra Charles'a yöneldi.
Wade: Bende seni kuzeninle aldatırım.
Üstünde Erik'in delici bakışlarını hissetmişti ki Audra onu kolundan tutup sertçe kendine çekti. Wade'e sıkıca sarıldığında Wade maskesini sıyırıp Tony'ye dil çıkardı.
Wade: Bende seni özledim Minik Kelebeğim.
Audra arkadaşından ayrıldıktan sonra Wade'i diğerlerine tanıttı.
Laris: Wade Wilson ya da Deadpool. Evet o ölümsüz olan, yakın arkadaşım olur kendisi.
Natasha: Bir ölümsüzle mi arkadaşsın?
Laris: Diğer en yakın arkadaşım yüz yaşını aştı ve iskeleti adamantinyum ile kaplı. Ayrıca sinirlenince Shrek'e dönüşen bir dahi ile çıkan sensin Romanoff.
Çoğu kişi buna kıkırdamıştı.
Clint: Biliyorsun Nat o haklı.
Natasha elinde geçirdiği yastığı Clint'e attı.
Sam: Ölümsüzlerle derdin falan mı var senin?
Laris: Logan ölebilir. Kafası falan kesilierse yani. Ama Wade'in bir uzulu kesilierse yeniden çıkıyor. Bir kere ortadan ikiye bölünmüştü.
Wade: Kendimi de patlattım unutma.
Wanda: Bu iğrenç.
Wanda iğrenir bir yüz ifadesi takındığında Lorna düz tuttuğu yüz ifadesi ile ona cevap verdi.
Lorna: Bunu gördüğünü düşün bir de. Hayatımda gördüğün en iğrenç şeylerden biriydi.
Wade: Lorna bebeğim bende sana aşığım ama hani Marcos'un duyguları incinmesin diye bunu saklı tutacaktık?
Onun bu gevşek tavrı herkesin dikkatini çekmişti. Marcos ise ellerini hazır bir konuma getirdi ve tehditkar bir ekilde Wade'e bir adım yaklaştı.
Marcos: Ölüp ölmemen umrumda bile olmaz, seni pişene adar defalarca kızartırım Wade.
Wade: Büyüklerine saygılı ol küçüğüm. Hem halan varken Lorna'ya mı kaldım ben?
Audra'ya öpücük gönderdiğinde kumral kadın gülümseyerek başını iki yana salladı.

Logan: Bu herif neden bu kadar çok konuşuyor?
Kendi kendine sormuştu Logan. Wade'i sevmek ile ondan öldüresiye nefret etmek arasındaki ince çizgide duruyordu. İmkanı olunca onun karnını deşiyordu ama ölmeyeceğini bilerek yapıyordu bunu.
Wade: Starky beni aradığında çok şaşırdım biliyor musun? Dedim sonunda beni Avenger yapıcaklar.
Steve: Wade para için adam öldürüyorsun. Seni neden Avenger yapalım?
Wade: Yanlışın var büyükbaba, para için benden daha kötü olan kötü adamları öldürüyor ya da yaralıyorum. Dünyayı kurtarmıyor olabilirim ama tacizcileri ya da uyuşturucu satıcılarını öldürüyorum.
Charles: Kokain bağımlısıydın.
Wade: Hey beni etkilemiyor bile.
Kumral kadın onların bu atışmasından bıkmıştı. Elini Wade'in maskesinin içine soktu ve kulağını yakaladı. Kostümlü adamın kulağını bükerek kendine doğru çekti.
Wade: Ah- ama sevgilim bu acıtıyo- ahh kadın bıraksan ben Deadpool- ah tamam bu hepsinden çok acıttı.
Wade'in söylenmeleri üstüne Audra onu kulağından tutarak sürüklemeye başadı.
Audra: Biz, benim katımda olucaz sizde merkezin ortasına büyük bir delik açmayın yeter.
Asansöre ilerlerken bile Wade'in kulağını bırakmamıştı. Zavallı Wade başı kumral kadına eğik bir şekilde onun peşinden gitmek zorunda kalmıştı. Audra kendi labaratuarına gidene kadar onun kulağını bırakamıştı. İçeri girdiklerinde ise Wade'i zorla tarmaya sokmuş ve ondan zorla kan almıştı. Her ne kadar Wade gerksiz bulsada Audra onun iyi olduğundan emin olmak istiyordu.


İşleri bitinde Audra'nın katındaki televizyonda kendilerine filim açmışlardı. İkiside filmi izlemek yerine birbirleri işe sohbet etmeyi tercih ediyorlardı.
Wade: Hala Pençe-Adam ile yatıyor musun?
Laris: Bazen.
Omuz silkerek cevap vermişti. Wade memnuniyetsiz bir homurtu çıkarttı. Logan'ı severdi Wade. Belli etmese bile onla arkadaştı. Ama Audra Wade için daha önemliydi. Logan'ın Jean'e aşık olduğunu bilmeyen yok sayılırdı. Bunu Jean'de biliyordu. Ama Jean'ın Scott Summers ile güzel giden bir ilişkisi olduğunu da herkes biliyordu. Wade bu yüzden Logan ve Audra arasındaki bu tuhaf durumdan memnun değildi. Yatak dışında çok yakın arkadaş olduklarını biliyordu ama iş yatağa gelince ikisinin yatmasını sevmiyordu. Ona göre bilbirlerini kullanıyorlardı. Ki bu durumu ikiside inkar etmiyordu. Logan'da Audra'da birbirlerini kullandıklarında hem fikirlerdi. Wade'de öncesinde sürekli birileriyle beraber olan biriydi. Ta ki Vanessa ile tanışana kadar. Audra başta sevmesede Vanessa ile yakın arkadaş olmuşlardı. Ölümü Wade'i fazlasıyla sarsmıştı ve belki yüzlerce defa intahar etmeyi denemişti. Audra onu o karanlık çukurdan çıkarmıştı.
Wade: Hiç aşık oldun mu Audra?
Kumral kadın için bu sorunun cevabı netti.
Laris: Aşka inanmıyorum.
Yalan söylemiyordu. Wade adı gibi biliyordu Audra Laris Stark aşka inanmazdı. Onun inandığı şey ise
sevgiydi.
Wade: Hiç birine tutuldun mu peki?
Soruyu değiştirerek sormuştu. Aslında vereceği cevabı tahmin edebiliyordu, hatta emindi de bu cevabı alacağından. Ama yine de sormuştu. Bir şeylerin değiştiğini umarak sormuştu.
Laris: Sonra konuşuruz Wade.
İşte bu Wade'in beklemediği bir cevaptı. Normalde Audra Stark "Hayır" diyerek konuyu kapatırdı. Ama belirsiz bir şekilde bırakmıştı konuyu. Wade yeniden sormak istesede çekindi. Kumral kadının son cümlesindeki sesi netti ve bir açık bırakmıyordu. Bu konuyu sonraya ertelemeye karar verdi.

Audra Wade'e odasını gösterdikten sonra içini gıdıklayan histen kurtulmak istedi. Bunun için aklına ilk gelen şeyi yapmaya karar verdi.
Ana'nın sesi Steve ve Tony'nin salonunda duyuldu. Çocuklar çoktan odalarına gitmişlerdi. Lorna ve Marcos kendi katlarına inmişlerdi. Salonda sadece Steve Tony, Logan, Charles, Erik, Natasha, Bruce ve Clint vardı.
Ana: Bay Howlett, Patron "Jimmy" kodunu kullanmamı istedi.
Logan ayağa kalktığında ilk kaşlarını çatan Clint olurken ilk tepki Bruce'dan gelmişti.
Bruce: Jimmy kodu mu?
Logan: Aramızda bir şey önemli değil.
Diğer soruları es geçerek Audra'nın katına gitti Logan. Onun odasına girdiğinde kumral kadın elinde viski şişeleri ile onu bekliyordu. Logan şişelerden birini eline alıp büyük bir yudum içti. Audra'da ona katılmıştı.
Logan: Jimmy olmamı ister misin?
Laris: Buna ihtiyacım var.
İkiside bunu doğru olduğunu sanıyordu. Ama Audra'nında Logan'ında asıl ihtiyaçları çok farklı şeylerdi. Gün gelince öğrenecekti ikiside...


BEKLENMEDİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin