Bölüm 29

67 7 2
                                    

Audra karşısındaki büyük binaya bakıyordu. Bu bina Charles'in babasından kalmaydı. Charles'ın tüm hayatı bu evde geçmişti. Dolayısıyla Tony ve Audra bu eve çok sık gelmişlerdi. Evin iç dizaynı okula çevirildiğinden beri değişmiş olsa bile her köşesinde çocukluğundan ve gençliğinden anılarla doluydu.
Diana: Audra, hoş geldiniz.
Kumral arkadaşına sarılmıştı. Diana Avengers merkkezine geldikten sonra kocası ile birlikte mabede dönmüşlerdi. Şu anda okulda olmasının sebebi burda öğretmen olmasıydı.
Laris: Erik ve Charlie'nin haberi var mı?
Diana: Süpriz yapmak istediğini söylediğin için haber vermedim. Hep satranç oynadıkları salondalar.
Audra onu başıyla onaylamıştı. Diğerleri ile birlikte büyük bahçeden geçerek okula girmişlerdi. Diana onlarla birlikte salona gittiklerinde karşılaştıkları mazara gerçekten birçok duyguyu barındırıyordu.

Logan umursamaz bir şekilde bira içiyordu, Emma ise elindeki viskisi ile karşısındaki mazarayı gülerek izliyordu, Hank manzaranın parçası olanları durdurmaya çalışıyordu ve Lorna umursamaz bir şekilde dursa da gözü sürekli ordaydı.
Mazarayı ise Erik ve Charles oluşturuyordu. Charles'ın bacaklarına bir şekilde tutturumuş metal levhalar vardı. Erik ise güçlerini kullanarak onu yürütmeye çalışıyordu. Onları bu halde gören Wade kahkahalar atmaya başlamıştı. Ona kıkırdama olarak katılanlar da vardı. Audra ise gözlerini devirmişti. Charles'in bacağındaki metal levhaları bacaklarından sökmüştü.
Laris: Sadece normal bir çift olup sevişemez misiniz? İlla bir aksiyon olacak değil mi? İlla biriniz yaraancak ya da tutklanacak mı?
Erik düşen kocasını yakaladıkan sonra erken gelen Audra'ya çevirmişti ikisi de bakışlarını.
Charles: Sen öğleden sonra gelmeyecek miydin Laris?
Laris: Kuzenime süpriz yapmak istemiştim. Neden her buraya geldiğimde sizi değişik pozisyonlarda basıyorum?
Clint: Onları yataken de mi bastın?
Kumral kadın sevgilisine dönüp yüzünü buruşturdu.
Laris: Hayır, bu en azından normal olurdu. İnan bana bilemk bile istemeyeceğin kadar garip ve komikti.
Aklına gelen anılar ile yüzüne bir gülümseme yerleşmişti. Şu anda komik olsa bile o an inanılmaz garip bir durumdu bu.
Charles: Bunu sonra konuşalım mı canım? Hank okulu gezdirmek ister misin?
Hank: Üzgünüm Charles, birazdan toplantıya gtmek için çıkacağım. Raven'da benimle gelecek.
Harley: Charles Amca, bize binayı Emma Teyze gezdirebilir mi? En azından o burdaki birçok kişiden aha eğlenceli.
Sarışın kadın viskini masaya bırakarak ayaklandı.
Emma: Elbette küçük holigan.
Laris: Bence üçüzlerden en küçük olan da gezdirebilir, Esme.
Charles: Esme şu anda derste canım. Neden onu istedin ki?
Nerdeyse herkes Charles'a göz devirmişti. Bu kişilerin başında da Audra Stark geliyordu.
Laris: Üvey oğlun onunla flört ediyor da ondan. Aslında Sam'i de getirmleiydik, sonuçta White Queen'i etkileyebilmiş.
Emma: Birazdan o White Queen seni elmaslarla kaplayacak!
Sarışın kadın ona karşı tehtitkar bir şekilde konuşmasına rağmen Audra bu konu ile dalga geçecekti.
Laris: Tatlım, bana aşık olduğunu biliyorum ama Clint ile güzel giden bir ilişkim var.
Emma arkadaşının onunla şakalaşmasını umursamamıştı. Çocuklara okulu gezdirmek için gittiklerinde ise Audra sevgilisi ile birlikte burdaki odasına çıkmıştı.

Charles ve Tony her daim yaşadıkları evlerde kuzenleri için bir oda ayırmışlardı. Audra Avengers merkezine hiç gelmese bile ona özel bir labaratuar bile hazır bulunurdu. İki adam Audra'nın her daim hayatlarında olduğunu ve olacağını göstermekten çekinmiyorlardı. İkisi de bu kadına karşı olan sevgilerini göstermekten ve dile getirmekten asla çekinmemişti. Zamanla Charles ve Tony'nin evlenmesi ile Audra'nın hayatındaki kişi sayısı artmıştı. Erik'in çocukları, sonrasında Steve ve Tony'nin çocuk evlat edinmeleri ile aileleri daha da büyümüşt. Bu sırada Raven'ın Kurt'u doğurması ve Hank ile evlenmesi de ailelerini büyütmüştü. Şimdi de Wanda ve Pietro'dan sonra Clint'de ailelerine katılmıştı. Dört kişilik başlayan aileleri büyümeye devam ediyordu.

Clint: Burdaki odan üniversite odalarına benziyor.
Laris: Charlie işte, hala 14 yaşımdayken kullandığım dekorasyonları kullanıyor. Nostarjik.
Kumral adam kenarda duran çerçeveli resimlerden birini eline almıştı. Tony'nin gençliğini tanımak zor olamıştı. Audra onun sırtına atlamış bir şekilde duruyordu. Charles'ın sırtında ise sarışın bir kadın vardı. Clint ilk defa Tony'yi bu kadar rahat görmüştü. Normalde gerekmedikçe çoğu kişiyle fiziksel temas kurmayan adamın bu kadar rahat olması komikti.
Laris: Tony, Charles, Raven ve ben. Sanırım bu MIT'de mezun olduğumuz gün.
Clint: Çok rahat görünüyorsunuz.
Laris: Yıllar çok şey değiştirir.
Clint çerçeveyi yerine bıraktıktan sonra kolunu sevgilisinin beline doladı. Onun hakkında araştırma yapmamıştı. Bir Stark olduğu için kolayca bulamayabilirdi ama bir ajan olduğu için de asla eli boş dönmezdi. Yine de araştırma yapmamıştı. Audra'nın ona anlatmasını beklemişti.

Emma kendisinden beklenmeyecek bir sakinlikle çocuklara okulu gezdirmişti. Peter ve Harley zaten bianyı bildikleri için çok bir fark olamıştı onlar için. Cassie ve Kate bütün binayı ilgiyle dolaşmışlardı. Cassie sorular bile sormuştu. Wanda ve Pietro ise babalarının yaşadığı bu yeri daha iyi tanıma şansına sahip olmuşlardı. Okul gerçekten çok iyi bir şekilde tasarlanmıştı. Emma onlara bazı derslikleri de göstermişti. Burası normal bir okul gibiydi. Öğrenciler yaşlarına göre sınıflandırılmıştı. Normal bir okulda hangi dersler varsa o dersler görülüyordu. Tek fark öğrencilere güçlerini nasıl kullanacaklarını da öğretmek için dersleri olmasıydı. Avengers merkezinden farkı buydu. Burası gerçek bir okuldu.

Kate ve Cassie odalardan birine yerleşmişlerdi. Peter ve Harley ise buraya geldiklerinde sürekli kaldıkları odaya gitmişlerdi. Wanda ve Pietro için Charles bir süredir bir oda hazırlıyordu. Erik'e dün bu odayı göstermiş ve süpriz yapmıştı. İkisi de odalarına yerlşemişlerdi. Yan odalarında Lorna ve Marcos kalıyordu. Nina ise babalarının odasına yakın olan çocuk odasında kalıyordu.
Harley: Yerleşebildiniz mi?
Wanda: Evet, Charles her detayı düşünmüş.
Harley: Amcam öyledir.
Onlar kendi aralarında konuşurken yanlarına gelen Kurt'da sohbete katılmıştı. Peter sohbete en az dahil olan kişiydi. Sürekli telefonundaydı.
Kate: Pete bırak şu telefonu.
Peter: Ned ve MJ ile konuşuyorum. Selamları var.
Basın sakinleşene kadar Steve ve Tony oğullarının okula gitmelerini istememişti. İkisininde okulunun önünde her gün bekleyen basın mensuplarının sayısı daha kabul edilebilir olduğunda gitmelerine karar verilmişti. Peter ve Harley bu durumu pek sememişti. Özellikle Peter sürekli görüştüğü iki arkadaşı ile görüşmeyi çok istiyordu. Yine de babasını ikna etmişti. Amcalarına yaptıkları ziyaretten sonra arkadaşlarını çağırabileceği kısmını onaylamıştı.

Esme Frost'un masaya doğru gelmesi ile Pietro ilgisini ona çevirmişti. Bu sarışın genç kadın ile flört ediyodu sürekli. Esme başta ona yüz vermese de şu anda Pietro ile flört etmeyi o da seviyordu. Yine de gümüş saçlı genç adamın çapkın olduğu gerçeğini aklından çıkartmıyordu. Güçlerini Pietro üstünde kullanmak istemişti birkaç defa. Bunu yapmakan vaz geçmişti hemen sorasında. Charles, Jean ve annesinin konuşması sırasında Pietro'nun zihnine giremeyeceklerni öğrendiğinden beri de düşünmeyi bırakmıştı. Ama nedenini sorduğunda ise Pietro'nu hızlı düşündüğü için bunu yapamadığını öğrenmişti.

Oturan genç grubunun yanındaki kişiler zamanla değişmişti. Dersi olanlar giderken derste çıkanlar yanlarına geliyordu. Wanda ve Pietro bu kadar yeni kişiyle tanıştıkları için mutluydu. Wanda biraz gerilse de Pietro hep yanında olmuştu.

BEKLENMEDİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin