Bölüm 28

69 5 13
                                    


Diana elindeki kağıtlara göz gezdiriken kenardaki biradan bir yudum daha aldı. Hamlesini yaptıktan sonra gözlerini Wade’e çevirdi.
Diana: Yeni dedikodular var mı Wilson?
Wade ona çapkın gülümsemelerinden birini yollamıştı. Sakin bir şekilde hamlesini yaptıktan sonra dudaklarını büzerek Audra’ya bakmış ve gözlerini yeniden Diana’ya çevirmişti.
Wade: Esme Frost hızlıbacak ile çıkıyorlar. Sarışın bomba kanatlı adamla flörtleşiyor. Metal kolu olan ihtiyar Erik’in bekar olan kızına aşık. Ama sanırım kız daha önceden şu kırmızı mutfak robotu ile çıkmışlar. Audra’nın tehdit ettiği general Ross şu anda kızıl bomba ile sevgili olan Doktor-Sinirlenince-Ortalığı-Yıkan-Banner’ın eski sevgilisi olan Betty Ross’un babası olduğu gerçeğini biliyor muydu?
Diana duyduğu haberlerle şaşırmıştı. İçtiği bira boğazında kalınca hafifçe öksürmüştü. Duydukları tahmin edemeyeceği şeyler değildi. Sonuçta Doctor Strange ile evliydi. Zamanın ve Gerçekliğin Koruyucusu... Yine de Avengers merkezi ve Xavier’ın Yetenekli Gençler Okulu’nda olan dedikodular bu kadını bile şaşırtabilirdi.
Diana: Pietro ve Esme’ye şaşırdım. Sam konusunda bir yorum yapmayacağım, Emma Frost’un cazibesi herkesin malumu.
Laris: Emma konusunda haklı.
Kumral kadın viskisinden bir yudum alarak konuşmuştu. Clint ise kucağında duran sevgilisine gözlerini çevirmişti.
Clint: Onunla birlikte oldun mu?
Laris: Bir kere olmuştu.
Kumral kadın Clint’in kıskanç bakışlarını fark etmişti. Clint sevgilisini eski ilişkilerini duymayı sevmeyen biriydi. Yine de Audra onu bu kıskançlıklarını anlıyordu. Clint’in eski sevgilisini görseydi kendisinin de bu durumu kıskanacağının farkındaydı.

Audra poker masasından kaybederek kalkmıştı. Kazana Logan olmuştu. Kumral kadın bu defa şanssızdı. Yine de bunu sorun etmeden sakince sevgilisinin kucağından kalkmıştı. Labaratuarına geri gittiğinde hesaplamaların bittiğini görmüştü. Sakin bir şekilde çalışma masasına oturarak holografik tabletini açtı. Tony için hazırlanan yaşam ve ameliyat pgrogramını gözden geçiriyordu. Eksikleri elbette Bruce ve Stephan ile konuşacaklardı. Helen Cho’da onlara yardımcı olacaktı bu konularda. Yine de Audra öncesinde kendisi bakıp mükemmelleştirmek istemişti programı. Şanslıydı ki kendisi gibi bir yapay zekası vardı. Ana’yı yaparken kendisi gibi mükemmelliyetçi olmasını istemişti. İstediği gibi bir yapay zekaya da sahipti.

Audra programı Bruce ve Stephan ile konuşmak için ikisini de labaratuarına çağırmıştı. Diğerlerinden önce üçü birlikte bir karar vermek istemişlerdi. Cho’ya ise program iletilmişti, o fikirlerini çoktan Ana yoluyla iletmişti. Diğerleri onun fikirlerine saygı duyarak programın son güncellemelerini yapacaklardı.
Stephan: Program çok iyi görünyor, Cho’nun eklediği değişiklikler ile daha iyi olacak.
Bruce: Bay Strange’e katılıyorum.
Audra ikisini de kenskin bir baş hareketi ile onaylamıştı. Ana programa son düzenlemelerini yaptığında Tony ve Steve labaratara çağrılmıştı. Charles yeniden hoografik olarak katıldığında Audra karşısında programdan haberi olmayan üçlü üstünde gözlerini gezdirdi. Başta Tony olmak üzere şu anda diyeceklerine tamamen uymaları gerekiyordu. Audra onlara konuşmadan önce üçünün üstünde de bakışlarını gezdirmişti. Sonrasında programı holografik olarak yansıtığında üçünün de incelemesi için bir süre bekledi.
Laris: Bu programa harfiyen uyacaksın Anthony, Steven onun uyfupundan emin olmak da sana düşüyor. Kocası olan sensin. Riski en aza düşürmemiz lazım.
Tony ona itiraz etmek istediğinde kuzeninin safir mavisi gözlerinin ona olan uyarıcı bakışları ile karşılaşmıştı.
Bruce: Bay Strange ve ben Tony’nin kişisel doktorları olarak bunu onaylıyoruz.
Tony’ya açık kapı bırakılmamıştı artık. Sakin bir şekilde onu onaylamıştı. Her ne kadar bu durum canını sıkmış olsa da bu defa karşı çıkmayacaktı. Hayatındaki en önemli insanların onun için endişelendiğini biliyordu. Buna bu defalık göz yumabilirdi.

Prorgram hakkında uzun bir şekilde konuşulmuştu. Clint de yaklaşık bir yarım saat sonra bu konuşmaarı dinlemek ve sevgilisinin yanında olmak için labaratuara girmişti. Daha doğrusu Diana’nın açtığı portalla ikisi de içeri girmişti. Audra ve Stephan ikisine de göz devire de bunun olacağını tahmin ediyorlardı. Stephan’ın pelerini omuzlarından kalkarak hızlı bir şekilde Diana’nın omuzlarına sarılmıştı. Diana pelerinin kendisine sarılmasına izin vermişti. Stephan ise eşine gözleri parlayarak bakıyordu.
Charles: Laris, Erik Wanda ve Pietro’yu okula çağırıyor.
Erik ikiz çocuklarıyla daha yakın bir ilişki kurmak istiyordu. Bunun için ona en başta yardımcı olacak kişi de kocasıydı. Charles her daim Erik’i destekliyordu. İkizleri davet etmekte kocasına cesaret veren de o olmuştu. Bunu Audra’ya ilk söylenmesinin nedeni onu da davet etme yoluydu. Kumra kadın bu teklife elbette hayır demeyecekti. Ama Tony’yi burda bırakmak da onun için zordu.

Tony, Audra’nın kafasında tarttığı ihtimalleri anlamıştı. Kuzeninin yanında olmasını çok sevse de hem Audra’nın bir dinlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyor hem de birazcık olsun Audra’nın kurallarından kaçabilmeyi umuyordu.
Tony: Laris, ikizlerle sen de git. Kafan dağılmış olur.
Laris: Saçmalama Anthony, sen bu haldeyken bir yere gidemem.
Tony: Tamam, gerekirse yapmamı istediğin her şeyi Natasha’ya bırak.
Audra bu fikri sevmişti. Kızıl ajan gerekirse Tony’yi bağlayarak bile o programa uymasını sağlayabilirdi.
Laris: Clint?
Kumral adam sevgilisinin beline sarılarak çenesini sevgilisinin omzuna yaslamıştı. Audra onun cevabını bu hareketinden tahmin etmişti.
Laris: Eğer kuralalrına uymadığından şüphelenirsem seni narkozsuz ameliyat ederim

Clint sevgilisinin Tony ile konuşmasında ve Nat ile konuşmasında sessizce dinlemişti. İki konuşma bittikten sonra Laris ikizlere haber vermek için aşağı inecekti. Ama Clint sevgilisini kucağına alıp labaratuardan çıkmıştı.
Laris: Clint!!
Kumral adam sevgilisinin uyarıcı sesine karşılık yanağına bir öpücük bırakmıştı. Daha çok gençlerin takıldığı salona gittiklerinde Peter, Harley, Cassie, Wanda, Pietro ve Kate’in birlikte oturduklarını gördüler. Clint’in kucağındaki Audra’yı gördüklerinde kızlar kıkırdamıştı.
Laris: Wanda, Pietro. Babanız sizi ve beni okula çağırdı. Clint’de bizle gelecek. Tabii isterseniz.
İkizler birbirlerine bakmışlardı. Ama yine de emin olamadıkları için bakışmaları bir süre devam etmişti. Ama en sonında kabul etmişlerdi.
Harley: Hala biz de gelelim.
Peter: Evet, lütfen halacım biz de gelelim!
Harley sakin bir şekilde söylerken Peter heycanla ayaklanmıştı.
Laris: Gidin babalarınıza sorun.
İki çocuk babalarının yanına gitmek için hızlıca o kattan ayrılmışlardı.
Cassie: Ben de gelebilir miyim?
Kumral kadın bu defa küçük adımlarla yanına gelmiş ve ona tatlı gözlerle bakan küçük kıza çevirmişdi bakışlarını.
Laris: Sen de git babana sor.
Cassie mutlulukla gitmişti. Babasını ikna edebileceğni herkes biliyordu. Audra’nın gözleri kenarda oturan siyah saçlı kıza takılmıştı. Kate de kesinlikle gelmek istiyordu. Kate elbette bunu söyleyecekti.
Kate: Audra, bende gelsem?
Laris: Sen de senden sorumlu olan kişiye sor.
Kate gözlerini Clint’e çevirdiğinde gözlerini kısarak ona baktıktan sonra sakin bir şekilde omuz silkmişti. Clint onun bunu neden yaptığına anlamaz veremezken Kate konuştu.
Kate: Clint zaten izin verir. Ben çantamı hazırlarım.
Clint: Öyle mi ufaklık?
Kate ona umursamaz bir şekilde omuz silktikten sonra Clint ona göz devirmişti.
Laris: Yarın öğlen gibi hazır olun. Charlie’ye süpriz yapmak istiyorum, o akşam geleceğimizi biliyor.
Wanda: Pietro’nun çantasını ben hazırlarım, o beceremez.
Pietro: Ben senden 12 dakika büyüğüm.
İkizler tartışmaya başlamıştı, Kate onları kısa bir süre izlemişti. Sonrasında telefonunu çıkartarak onları kaydetmeye başlamıştı. Clint ve Audra ise onları izlemişlerdi. Clint bir dakika kadar sonra kucağındaki sevgilisiyle odalarına çıkmışlardı.

BEKLENMEDİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin