Mutlu aile tablosu

1.2K 79 106
                                    

   Sağ tarafa dönüp, misafir odasının önünde durdum. Kapının kolunu tutup ona döndüm.

   "Galiba geçici olarak burdasın. Az önce Bediş senin eski odana giriyordu." Dedim. Önden ben çıktığım için görmüştüm.

  "Zahmet etmesinler. Çok kalmayacağım." Deyince göğüsüm sıkıştı.

  "Ben o kadarını bilemem." Deyip yalandan güldüm. Kapıyı açıp önden ben girdim odaya. "Anlatmama gerek yok herhalde. Banyo orada." Kapının arkasında kalan diğer kapıyı işaret ettim. "Zaten eskiden sizindi burası, evi hatırlarsın."

   Etrafa göz gezdirip yatağın ayak ucunda kalan pufa oturdu. Bir şeyler hatırlamaya çalışıyordu belki de.

    "Senin odan nerede?"

    "Eski odanın hemen karşısındaki oda." Başını salladı. "Amcamla, yengemin mezarına gidicek misin?"

    "Gelmeden önce uğradım."

    Anladığımı belli eden bir haraket yaptım. Tabi ki ilk oraya gidecekti. Poyraz o kaza da şans eseri kurulmuştu. Kolunda kırık vardı sadece. Cenaze de donmuş gibi etrafı inceleyişini hatırladım.

    "Ee beni akşam gezmeye çıkarırsın herhalde." Deyip sessizliği o bozdu.

   "Gezmeye mi? Sen beni hiç takmamıştın. Ben de seni takamam kusura bakma." Diye surat yaptım.

   Ayağa kalkıp burnunu sıktı. "Ben kocaman adamım. Çat kapı geldin. Programlarımı iptal edemezdim."

   "Sen de çat kapı geldin. Bende bozamam."

   "Aşk olsun ama. O kadar sene sonra geldim." Diye çapkın çapkın sırıttı.

    "Akşam yemeğini bir yiyelim. Bakarız. Ama söz vermiyorum." Selvi valizi odaya getirince konuşmam bölündü.

   "Buraya bırakayım mı?"

   "Evet. Ben hallederim sağ ol." Dedi Poyraz. Selvi ona bakmaya devam edince bakışımla  uyardım.

   "Neyse sen bir duş al, dinlen. Ben çıkayım. Akşam yemekte görüşürüz."

   "Tamam." Deyince odadan çıkıp kapıyı kapattım ama bir süre kolu bırakamadım. Burdaydı. Hemen kapının arkasındaydı. Kalbimin biraz sakinleşmesi için kapında uzaklaştım.

                             🎲 🎲 🎲

    Eski odam hala bana aitti. Neyi ispatlamak istemişti acaba amcam o odayı bırakarak. Benden aldığı onca şeyden sonra, bunu yaparak iyi biriyim mi demek istiyordu? Ben eski odamı değil, benden alınanları geri alacaktım. Önce hisse işi vardı. Şimdi de başka bir hedef belirlerdim. Küçük bir şeydi ama amcamı en çok onun yıkacağına emindim.

    Valizi açıp bir şeyler ayarladım. Banyodan çıkınca biraz uzandım ama uyuyamadım. Beklemek istemiyordum. Bir an önce halletmem gerekiyordu. Bir saat sonra odamın kapısı açıldı. Burçak mavi gözlerini bana dikmiş bakıyordu. Küçük, yuvarlak yüzüne hafif bir makyaj yapınca daha güzel görünüyordu. Üzerine siyah bir kot, şort, üzerine de buz mavisi kolsuz bir gömlek giymiş, gömleğin etek uçlarını önünde bağlamıştı. Boynunda küçükten büyüğe aşağı doğru inen kat kat ince bir kolye vardı.

   "Uyuyorsun sandım." Deyince ona bakmayı bırakıp, uzandığım yatakta doğrulup oturdum.

   "Yok pek uyku tutmadı." Tekrar süzdüm onu ama yeni fark ediyor gibi yaptım. "Sen ne güzel olmuşsun."

  Şaşırdı. Yüzü kızardı. "Teşekkürler. Gezmeye gidelim dedin ya. Yemekten sonra çıkarız diye böyle giyindim. Ama yorgunsan kalsın."

   "Hayır, hayır. Gidelim. Özledim İstanbulu. Ben hazırlanıp geliyorum aşağı. Herhalde yemek hazır demeye geldin."

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin