our place in time | hannigram çeviri

Between Deaths - Bölüm 2

Küçük eller başını kaldırıp yastığa koyarken Will ıstırap içinde uyandı. Kolları ve bacakları doğruldu. Will gözlerini açtı ve yanında Chiyoh'u buldu. 

''Ağrı kesicilerini alacağım,'' dedi ve ayağa kalktı. Hannibal'ın nerede olduğunu sormak için uzanıp onu geri çekmek istedi ama kolları seğirmedi bile. Sonsuzluk gibi gelen süre sonra bir bardak su, pipet ve haplarla geri döndü. Başını kaldırmasına yardım etti, hapları ağzına koydu ve pipeti dudaklarına götürdü. Will yutmaya çalıştı ama onun yerine büyük bir kargaşa yarattı. Acı ve hayal kırıklığından gözyaşları akıyordu. Chiyoh iç geçirdi, hapları ağzından çıkardı ve tekrar ayrıldı. Enjeksiyonla geri geldi. İlaçların nihayet işe yaramaya başlaması mutluluktu.

"Hannibal ve Robert, yola çıkmaya hazırlanırken şüpheli biri tarafından fark edildi," diye açıkladı Chiyoh odada ilerlerken. Bir süre sonra onu bir battaniyeyle örttü. ''Onlara belgelerini ve bagajlarını götürmek zorunda kaldım. Mesaj bırakmadığım için özür dilerim. " 

Beni terk etti, diye düşündü Will. 

"Omuz yaranı kontrol etmem gerekiyor," diye bilgilendirdi Chiyoh ona. İlaç verilmemiş olsaydı, bu uyarı onu korkuturdu. Beyni şu anda bulanık olduğu için, gömleğini kesmesine ve şikayet etmeden bandajı çıkarmasına izin verdi. Eldivenli parmaklarıyla yarasını dürttü. Ağır ağrı kesiciler Will'i uyuşmuş ve Chiyoh'un dokunuşlarından uzak hissettirdi.

"İyi görünüyorlar," dedi Chiyoh rahatlamış bir sesle. "Lütfen kendine daha fazla zarar vermemeye çalış. Hannibal'ın yaptığı kadar seni bir araya getiremem. " Bu mantıklı geldi, diye düşündü ve yavaşça başını salladı. Chiyoh yarasını temizledi ve iyileştirdi. ''Seni taşıyamam,'' dedi. ''Yürüyebileceğini düşünüyor musun?'' 

Will omuz silkmeye çalıştı, emin değildi. Chiyoh'un incinen omzundaki eli hareketi durdurdu. ''Deneyelim,'' diye karar verdi.

Birkaç dakika sonra Will ayağa kalktı. Chiyoh, yara almamış kolunu omzunun üzerinden geçirdi ve yavaşça koridordan yatak odasına geri döndüler. Chiyoh minyon göründüğü kadar kilosunu kaldıracak kadar da güçlüydü. Kendisine yardım edemedi ama Molly'nin sakladığı çelik sıcaklığını hatırlattı. Ağrı kesicilerin sisi altında Will, Hannibal hapishanedeyken Chiyoh'un ne yaptığını merak etti. Hannibal'ın ona göz kulak olmasını istediğini söylediğinin daha önceki bir versiyonunu hatırladı.

Yatağa vardıklarında düşünceleri kesintiye uğradı. Çoğunlukla kontrollü bir şekilde üzerine düşürdü. Will kalan tüm gücün onu terk ettiğini hissetti. Hareket edemeyeceğini anlamış olmalı çünkü bacaklarını yatağa kaldırıp üzerine bir battaniye koydu. Uyuyakalırken Will, ilk mahkumundan kurtulduktan sonra onun bakımını istemenin acımasız mı olduğunu merak etti. Bitkinlik onu dibe çekmeden önce düşündüğü son şeydi.

Will'in bir dahaki sefere uyandığında iyileşmesini yavaşlattığı anlaşıldı. Tek başına tuvalete gidemeyecek kadar zayıftı ve Chiyoh ona yardım etmek zorunda kaldı. İçmek zordu ve onu yutabilmesi için ağrı kesicileri ezmeleri gerekiyordu. Günlerce ateşli bir uykuya daldı. Chiyoh, Hannibal'dan çok daha düşünceliydi. Ne zaman uyansa, ona ne kadar zaman geçtiğini ve Hannibal ve Robert'tan haber alıp almadığını ona söyledi. Ona ayrıntıları vermedi, ancak başlangıçta planlanandan daha yavaş bir ulaşım şekli almışlardı.

Hannibal ayrıldıktan sonraki dördüncü günde Will daha sık uyanmaya başladı ve normalleşmiş bir uyku düzeni ile kabuslar geldi. Çoğunlukla farklı zaman çizelgelerinde tekrar uyanmakla ilgiliydi ve bazen ise düşüşün ardından Hannibal'ı denizde kaybetmekle ilgili. Ter içinde uyandı ve ara sıra Hannibal için, kırık bir sesle çığlık attı. Üçüncü gecesinde ağzının iç kısmından dikiş atmıştı. Chiyoh tekrar dikmek zorunda kaldı ve kabuslar hakkında onu sorguya çekti. Yenildiğini hissettiği için not defterine ''Hannibal'ı kaybetmek'' yazdı. İtiraf için alay edilmesi gerektiğini düşündü ama Chiyoh onunla alay etmedi. Bunun yerine, ertesi gece rızasıyla ona ilaç verdi ve ertesi sabah yatağın yanına bir telefon düşürdü.