Burçlar Ve Tepkileri

Burçların Yatkın Olduğu Psikolojik Sorunlar

Koç: Psikopati: Psikopati, ciddi bir antisosyal kişilik bozukluğudur. Psikopat insanlar istediklerini elde etmek için karşısındaki insanları kontrol etmede profesyonellerdir. Korku, üzüntü, pişmanlık ve merhamet duyguları yoktur. Duygu yoksunlarıdırlar. Karşısındaki insanı hem duygusal hem de mantıksal olarak manipüle ederek bir insanın sağlıklı düşünebilmesi için gerekli olan iki kavramı bloke ederler, bu sayede onların kendilerine kızmalarını engellerler. Kendileri suçlu oldukları halde karşısındaki insanlara kendilerini suçlu gibi hissettirirler. Empatiden yoksunlardır ve kendi çıkarları için kimseye acımazlar. Atacağı adımlar önceden asla kestirilemez, her türlü suçu işlemeye meyilli insanların sahip olduğu korkunç bir kişilik bozukluğudur.

Boğa: Megolomani: Megoloman insanlar bencil ve egoistlerdir. Güç ve başkalarını kontrol etme dürtüleri vardır. Söyledikleri bazı şeylere sahip olmasalar bile sahiplermiş gibi davranırlar. İnsanlara hayatlarını mükemmelmiş gibi göstermeyi ve inandırmayı severler. Manipülatif, kıskanç, soğukkanlı ve yalan söylemeye yatkın olurlar. Çoğu dolandırıcının ve seri katilin yatkın olduğu bir kişilik bozukluğudur.

İkizler: Çoklu Kişilik Bozukluğu: Çoklu kişilik bozukluğuna sahip insanlar kısa bir deyişle çift kişiliklidirler. Birinci kişiliği gayet normal özelliklere sahipken ikinci kişiliği pek normal olmayabilir. Birden fazla psikolojik rahatsızlığı içinde barındırabilir. Depresyon, panik atak, bipolar bozukluk, hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi sorunların görülmesi muhtemeldir.

Yengeç: Histerik Kişilik Bozukluğu: Bu kişilik bozukluğuna sahip insanlar aşırı derecede dramatik, ilgi delisi, ağlak ve manipülatiflerdir. Bir kişiden beklediği ilgiyi göremedikleri zamanlarda ağlayarak karşısındaki insana kendini büyük bir suç işlemiş gibi hissettirirler. Kötü yanı, duyguları her zaman gerçek olmayabilir. Duygularını kontrol etmede ustalardır. Karşısındaki insanı manipüle etmek için her çeşit duyguya bürünebilirler. Fazlasıyla tuhaf ağlayışları ve kahkahaları vardır.

Aslan: Narsizm: Haddinden fazla kendini sevme, beğenme. Sözde gayet basit bir kişilik bozukluğu gibi görünse de narsist insanlar empatiden yoksunlardır ve dünyadaki her şeyi hak ettiklerini düşünürler. Reddedilmeyi asla hazmedemezler. Aşk ilişkilerinde reddedildiği için cinayet işleyen narsistler çok fazladır.

Başak: Anksiyete: Anksiyeteli insanlar her zaman endişeli ve streslilerdir. En ufak şeyleri bile kendilerine stres yaparlar. Kriz anlarında çok panik olurlar. Her yeni bir gün farklı korkuları ve endişeleri vardır. Anksiyeteyi yaşayan insanlar için hayatı fazlasıyla dar eden, oldukça kötü ve zor bir kişilik bozukluğudur.

Terazi: Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu: Pasif agresif insanlar, kendilerini karşısındaki insana tamamen içinden geldiği gibi yansıtmakta zorlanırlar. Kendisine herhangi bir fikirde bulunan birine karşı o fikrin harika olduğunu söyleyebilirler ama içlerinde aslında o fikri asla beğenmemiş olabilirler. İnsanlara hayır demekte zorlanırlar, bir teklife evet dedikleri halde o teklifi önemsemiyor olabilirler. Dışarıdan gayet kibar ve neşeli görünseler de içlerinde oldukça alaycı, somurtkan ve düşmanca tavırlar sergiledikleri olabilir. Sakin davrandıkları durumlara yalnız kaldıkları zaman çok öfkeli tepkiler verebilirler. İnsanların öfkelerini ve dileklerini iyi bir şekilde yansıtmalarına engel olan bir kişilik bozukluğudur.

Akrep: Travma Sonrası Stres Bozukluğu: Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağan dışı ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olayların tetiklediği bir ruhsal travma ya da ruh sağlığı durumudur.  Bu olayların kişinin kendisinde veya bir yakınında ölüme yol açması ya da yaralanma tehlikesi yaratması durumunda ortaya korku, dehşet ve çaresizlik hisleri çıkabilir. Deprem, sel, ve yangın gibi doğal afetler, işkence, savaş ve tecavüz gibi insan kaynaklı travmalar, kazalar, ciddi ve ölümcül tıbbi durumlar ile hastalıklar, ya da beklenmedik ölümler gibi travmatik olaylar bireylerde ruhsal travmaya yol açabilir. Bu tür travmatik olayları yaşayan ya da onlardan etkilenen çoğu insan, geçici olarak şartlara ve çevrelerine uyum sağlamakta ve durumla başa çıkmakta zorluk çekebilirler.

Yay: Atipik Depresif: Atipik depresyon, anlaşılması en zor ve en tehlikeli depresyon çeşididir. Çünkü atipik depresifler, depresyonda olduklarını asla belli etmezler. Hatta kendileri bile depresyonda olduklarının farkında olmayabilirler. İnsanlara neşeli, pozitif ve güler yüzlü yaklaşmaya devam ederler. Ama bu sadece gerçekçi ve cezbedici bir maskedir. Hiçbir insan atipik depresiflerin bir sıkıntısı olduğunu düşünmez çünkü onlar usta birer dert gizleyicidirler. İnsanı içten içe tüketen, çok sinsi bir depresyondur. Kişi en sonunda depresyonun farkına vararak birden derin bir boşluğa düşer. Herkesten sakladığı duygularına yenik düşerek kendine zarar vermeye başlayabilir, hayatını bile sonlandırabilir.

Oğlak: Borderline Kişilik Bozukluğu: Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerde ani ruh hali değişiklikleri görülebilir. Bu bozukluğa sahip kişiler sık sık hayattaki rollerini, gerçekte kim olduklarını ve ne amaçla yaşadıklarını sorgulayan düşüncelere kapılır. Bu düşüncelerdeki hızlı değişim kişinin değer yargılarının, ilgi alanlarının da değişmesine yol açar. Bu kişilerin insanlar hakkındaki fikirleri de sebepsiz yere çabucak değişebilir. Bir gün çok samimi bir arkadaşı olarak gördüğü birine, ertesi gün bir düşmanmış gibi davranabilir. Bu nedenle insanlarla olan ikili ilişkileri istikrarsızdır. Kendilerini sürekli boşlukta hissederler, aile, arkadaş ve sevgili gibi sosyal ortamdaki kişilerle ilişkileri çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanır, fikirleri aniden değişir, bir gün birine samimi davranırken ertesi gün düşmanca yaklaşabilir. Kişi bu durumun farkındadır ve bundan çok rahatsızdır ama kendisini değiştiremez. Bu da eğer tedavi görmezse onu kendine zarar vermeye ve intihara sürükler.

Kova: Sosyopati: Psikopati gibi sosyopati de ciddi bir antisosyal kişilik bozukluğudur. Tıpkı psikopatlar gibi sosyopatlar da kural tanımazlar, karşısındaki insanın duygu ve mantık kavramlarını bloke ederek onların üzerinde güç kurarlar, empatiden ve pişmanlık duygularından yoksunlardır. Ama sosyopatlar psikolatlara göre daha kararsız ve suç işleyecekleri zaman detaylı plan yapma konusunda daha başarısızlardır. Bu yüzden sosyopatlar, psikopatlar kadar büyük suçlara meyilli değillerdir. Hatta günlük hayatta gayet normal bir yaşam süren sosyopatlar da çok fazla vardır. Sosyopatın psikopattan bir diğer farkı ise sosyopatın sonradan olunabilmesidir. Psikopatlar doğuştan psikopatlardır.

Balık: Maladaptive Daydreaming Sendromu: Maladaptive daydreaming, yani uyumsuz hayal kurma sendromu aşırı hayal kurma bozukluğudur. Sinsi bir sendromdur, çünkü kişiyi asla rahatsız etmez, aksine mutluluk verir. Kişi o kadar çok hayal kurar ki günlük hayattaki ihtiyaçlarını aksatır, insanlarla olan sosyal ilişkileri gittikçe zayıflar. Kendi hayal dünyasını her zaman gerçek hayata tercih eder. Kişi zamanla hayal dünyasına o kadar bağımlı hale gelir ki artık hayatta kalmak için yapması gereken en basit şeyleri bile gerçekleştiremez. Gerçek hayat kişiye her geçen gün cazibesini biraz daha kaybettirir. Kimseyle arkadaşlık kurmak veya sevgili olmak istemez, çünkü onun kendi dünyasında kusursuz arkadaşları ve muhteşem bir sevgilisi var zaten. Hem de onu asla arkasından bıçaklamayacak, aldatmayacak kişiler bunlar. Kişi bu düzensiz hayal kurmanın kendisine hissettirdiği mutluluğa bağımlı hale gelerek kendisini yarı komada bir hayata sürükler. İlk başta ne kadar tatlı ve zararsız görünse de her şey gibi hayal kurmanın fazlası da zararmış gördüğünüz gibi. Bu yüzden bu sendroma sahip insanlar eğer hayal kurma bağımlılıklarını kontrol altına alamazlarsa ileride büyük sıkıntılar ve zorluklar çekebilirler.