Merhabalaar biz geldiiikk ☄
Nasılsınız bakalım, nasıl gidiyor?
Bu aralar o kadar fazla kaptırdım ki kendimi bölüm yazmaya her gün bir bölüm yazıyorum resmen, çünkü okul açılırsa yine yazamıycam ve sizi bölümsüz bırakmak istemiyorum ❤
Bölümler bomba gibi olacak bundan sonra hepiniz böyle şok olucaksınız ama lütfen spoi vermeyin yorumlarda olur mu ballarımmm
Okumaya başladığınız saat 🌼
Buraya mor bir kalp 💜
Buraya da rastgele birilerini etiketleyin ve kitabımıza davet edin 🌼
HATIRLATMA..
Meriç yine bir şey demezken kapı çalmaya başladı. Ben kalkıp kapıya giderken Meriç hala dalgınca bir yeri izliyor elini de stresten sıkıyordu. Acaba kafamda mı kuruyordum? Kapıyı Berk umuduyla açsam da karşımda hiç beklemediğim birini görmek beni şaşırttı.
"Demir?.."
Demir hızla içeriye girip kapıyı kapattı ve hemen salona geçti. Ben şaşkınca onun peşinden girdiğimde Demir Meriç'i görünce heh diye bir ses çıkardı. Ardından hemen kendini Meriç'in yanına attı ve benim de oturmam için karşı kanepeyi gösterdi. Meriçle ikimiz ne olduğuna anlam veremeyerek Demir'e baksak da Demir elindeki dosyaları bize uzattı.
"Başınız da büyük bir bela var."
Meriç kaşların çatıp ciddileşerek dosyayı inceledi ve küfür homurdanarak ayağa kalktı. Ben ne olduğunu hala anlayamamıştım bu yüzden Meriç'in fırlattığı dosyayı elime alıp okumaya başladım. Baştaki hukuksal yazıları geçip asıl yazıya geldim.
Duru Taş ölmemiştir ve her yerde aranıyordur gerekli kurumlara duyrulur.
Ne?
Ne demek Duru ölmemişti?
"Bakın, birinin size oyun oynadığı apaçık ortada. Meriç senin soruşturmayla ilgilenen polisi göz altına aldılar. Ağzını iyi bağlamışlar tek kelime etmiyor. Ama şunu iyi bilin, biri sizinle çok pis uğraşıyor. Duru büyük ihtimalle yurt dışında zaten onu uzun süre bulacaklarını sanmıyorum. Bu göz altındaki polisten ne koparabilirsek kar.. Eğer bunu kimin , neden yaptığını öğrenemezseniz ikinizin de başı çok fena belaya girecek."
Meriç art arta küfürler savurup evin etrafında dönerken ben bu işin altında kimin olabileceğini düşünüyordum. Meriç bir anda durup bana baktı.
"Tabi ya, annem.."
Meriç bir anda evden çıkıp koşarak merdivenlerden inmeye başladı. Arkasından bağırsam da o sinirle beni duymamıştı bile. Hemen telefonumla anahtarı alıp Demir'e baktım. Zaten o da beni bekliyordu. Arabaya biner binmez telefonumla defalarca Meriç'i aradım ama hiç açmadı..
"Sezen biraz sakin olur musun? Hiçbir şey yapamaz."
Demir'in rahat tavrı beni rahatsız etse de açmayacağını bile bile aramaya devam ettim. Demir en son telefonunu alıp birini aradı ve ardından yolunu değiştirdi.
"Demir ne yapıyorsun, şu yoldan gidecektin."
Korkuyla Demir'e bakıp ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Oysa bana alaycı bir tavırla gülmeye başladı.
"Seni kaçırıyorum Sezen Akça."
Bir an ciddi olduğunu sanıp kapıyı açacaktım ki gülmeye başladı. Elindeki telefonu bana uzatıp navigasyonu gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FREKANS : 136
Любовные романыSezen Akça... Sezen hayali gibi bir radyo kanalında sunuculuk yapan bir kızdı. İnsanlar onu çok seviyor saat 20.00'da radyoların başında saatlerce onun konuşmalarını ve şarkılarını dinliyorlardı. Sosyal medyayadaki fenomenliğini herkes konuşuyor ve...