18

670 206 1.1K
                                    

Hheeellloooo uzun süredir beklediğiniz bölümle geldiiimmmmmmm

İnanın sizin kadar bende heyecanlıyım tüm duygularınızı bu bölümde bana bildirin istiyorummm

Sizi burada fazla tutmuycam çünkü direk bölüme uçacağınızı biliyorumm hsuxbsjx

Başlama saatinizz

Hatırlatma..

"Hadi anlat."

Meriç şaşkınca yüzüme baktı. Evet normalde öyle bir kavgadan sonra asla böyle davranmazdım ama sevdiğini söylemişti ve ben duymuştum. Belki önemsiz bir şey ama biz kızlar sevildiğimizden emin de olsak, hep acaba deriz.. ve bunu bize değil bir başkasına söylediğindeyse o insanı tüm hatalarına rağmen affederiz..

"Neyi?"

Oturduğum koltuktan kalkıp Meriç'in yanına geçtim ve kolunun altına girdim..

"Her şeyi Meriç Kaçan, çocukluğunu.. ergenliğini.. acını, hüznünü, mutluluğunu her şeyi.."

Meriç bir kaç dakika sadece sussa da diğer eliyle elimi tutup bana döndü..

"Hazırsan başlıyorum Sezen Akça.."

Meriç'ten..

Her insan dünyaya gelirdi fakat her insan şanslı olamazdı , benim ve abim gibi... o kadar isterdim ki mutlu bir ailede büyümeyi, annemin bana kızmasını, babamla maça gitmeyi.. abimin bana acımasını değil, sırf kıyafetini giydim diye bağıra çağıra beni dövmesini isterdim.. Ama biz dünyadaydık, keşkelerle hayallerle kendimizi avutamıyor çığlıklarımızı susturamıyorduk... Ben çok bağırmak istedim, çığlık çığlığa bağırmak istedim ama, dünya beni bağıra bağıra, çığlık çığlığa susmaya mecbur bıraktı, bu benim tercihim değildi..

Seneler önceydi, küçük bir çocuktum yanımda sadece abim ve yengem var. Anne ne demek baba ne demek asla bilemedim ama hissettim.. Abim ve yengem bir kez olsun bana eksikliğimi hissettirmedi.. Hoş abim de annesiz ve babasız büyümüş hatta benim kadar şanslı olamamış kendi kendini büyütmüş o da yetmezmiş gibi bir de beni büyütmüştü.. acılarına gülümser mi insan , ben her aklıma geldiğin de gülümsüyorum.. sanırım beni büyüten acılarımdı, belkide sırf bu yüzden gülümsüyorumdur. Abim ve yengem bir dediğimi iki etmedi, her ihtiyacımı anında karşıladılar ve beni bu zamana kadar getirdiler.

Bir gün abimin şansı yaver gitti ve çok iyi bir şirkette müdür olarak işe başladı. O kadar cana yakın ve samimiydi ki şirketin sahibi kimsesiz olduğundan ve abimin şirkete verdiği emeği gördüğünden, ölmeden önce tüm varını yoğunu abime bırakmış.. Tabi abim adamı çok sevdiğinden ölümüne uzun bir zaman alışamadı.

Zaman geçince ilk iş olarak beni on üç yaşında Amerika'ya gönderdi, ayrıca beni hiçbir şey için zorlamadı ve istediğim okula gitme şansını da bana verince hiç düşünmeden Güzel Sanatlar Fakültesine yazıldım. Resim yapmayı o kadar çok seviyordum ki yaparken adeta kendimi kaybediyordum. Hatta bazen günlerce odamdan çıkmaz resim çizerdim. Tabi ondan sonrada uzun süre kendime gelemez aylarca resim çizmez, düşünmezdim.

Amerika'da öyle güzel bir evde kalıyordum ki abim her şeyi düşünmüş tek bir şeyimi eksik etmemişti. Tabi birde dünyalar tatlısı dadım vardı. Beni öyle çok severdi ki kendi çocuğundan çok benimle ilgilenirdi. Annesizliği en iyi bilen ben ve annesizlik ne demek hiç bilmeyen yine bendim, yanımdakiler sayesinde..

Tabi annem ve babam olmadığı için gittiğim her okulda ve ortamda hep ezildim, küçük görüldüm ve tüm bu duyguların vermiş olduğu hisle de psikolojim bozulmuş yanımda kimse olmadan uyuyamamaya başlamıştım. Psikolojimi ve uyku düzenimi hiç bir doktor düzeltememiş ve sürekli bu sorun yüzünden hayata hep yorgun başlıyordum.. Yani ben hayata herkesten bir sıfır geride başlamıştım..

FREKANS : 136Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin