Yorum + Vote...Giydiğim siyah yağmurluk ve kafama taktığım siyah şapkayla dar sokakta yürüyordum. Yağmurun şiddeti umrumda değildi. Insanlar yağmurdan koşarken ben çok rahat bir şekilde yürüyordum. Ben kim miydim? Herkesin dilinden düşüremediği Okyanusun Kızı bendim, Sezen Akça...
Mor tabeladaki yazının önünde durup bir süre tabelayı inceledim.
FREKANS : 136
Hayalimdeki yerdeydim, şimdi kimsenin olmadığı binaya giriş yapacak ve Okyanusun Kızını insanların önüne atacaktım. Oysa Okyanusun Kızı çok farklı bir insandı, Sezen Akça çok farklı...Okyanusun kızı insanlara umut oluyor, onlara imkansız diye bir şey olmadığını anlatmaya çalışıyordu. Okyanusun kızının yalanlarına herkes inanıyordu ve sırf yalan söylediği için insanlar onu saatlerce dinliyor ve sırf yalan söylediği için onu çok seviyorlardı.. Kim bilir belki de bana göre yalan olan, onlar için yaşama umududur...
Sezen Akça..
Hayatı simsiyahtı, siyahtan başka bir renge ait değildi. Annesi ve babası o daha çok küçükken ayrılmış ve Sezen'i yurda bırakmışlardı.. Orada aldığı psikolojik darbeden dolayı kendini tamamen siyaha adamıştı. Onun en yakın arkadaşı kendisiydi her günü aynıydı değişiklik gösteren tek bir günü yoktu. Meriç Kaçan onu fark edene kadar...Adımlarım binaya doğru giderken mor ışıklara bir kez daha baktım. Ve titreyen sesimle fısıldadım..
"Hayatımdaki tek renksin.."
Cebimdeki anahtarı hızla çıkarttım ve etrafıma kısa bir göz atıp kimsenin olmadığına emin olduktan sonra binaya giriş yaptım. Elim ışıklara giderken içimde garip bir korku belirdi. Aslında her zaman böyleydi, yalnızlık güzeldi ama korkutucu ve ürkütücüydü.. Tek arkadaşın kendindin..
Düşüncelerimden sıyrılıp üzerimdeki siyah yağmurluğu ve siyah şapkamı çıkartıp askıda asılı olan siyah hırkamı giyindim ve mutfağa geçtim. Okyanusun Kızı için bir kahve yapıp elime aldım ve merdivenlerden yukarıya çıktım. Mor ışığın yansıması yüzüme hafif bir gülümseme bırakırken kapıyı açıp içeriye girdim.
Kahvemi masaya bırakıp bana ait olan koltuğuma oturdum ve kulaklığımı kulağıma takıp başlama düğmesine bastım. Masanın diğer yanındaki bilgisayarıma anında binlerce bildirim gelmeye başlarken umursamadan konuşmaya başladım.
"Geceniz güzel olsun sayın Frekans:136 dinleyicileri.. Güzel bir pazar akşamı ve hava aşırı güzel. Aslına bakılırsa kimse sevmez yağmurlu havayı ama ben bu havaya bayılıyorum, oturup saatlerce yağmurun yağmasını izleyebilirim.. Şimdi sizden ricam, kahvelerinizi elinize almanız ve yağmuru izleyebileceğiniz bir yere geçmeniz.. Siz kahvelerinizi yapana kadar bir şarkı gönderiyorum ve sonrasında sabaha kadar konuşuyoruz iyi dinlemeler..."
Sezen Aksu ; Sen ciddisin...
Şarkı kulaklarımı doldururken bilgisayarımı alıp gelen yorumları okumaya başladım. O an çok garip bir şey oldu herkesin yazdığı tek şey
" Meriç Kaçan seni dinliyor "
" Yorumlarımızı okumuyor musun Okyanusun Kızı Meriç Kaçan diyoruz!! "
" inanmıyorum Meriç Kaçan'da bizimle birlikte.. "
Sinirle arama motoruna girip Meriç Kaçan kimdir yazıp enter tuşuna bastım.
Dünyaca ünlü ressam Meriç Kaçan yine eserlerini konuşturdu, her kızın hayalindeki Meriç Kaçan'a eserlerindeki ilham sorusu sorulduğunda tek bir cevap verdi;
Okyanusun Kızını yani Frekans: 136 'yı dinlediğiniz taktirde kesinlikle beni anlayacaksınız.. yanıtını verdi.Fotoğrafta o kadar yakışıklı bir adam vardı ki, beni dinleme ihtimali yüzde sıfırdı..
Şarkı bitti ve benim bir konuşma yapmam gerekiyordu. Kahvemden bir yudum alıp kendime gelerek yorumları bir kez daha okudum. Gecenin yıldızı Meriç Kaçan'dı..
"Öncelikle umarım elinizde bir kahve ve karşınızda bir yağmur yağıyordur tabi yağmur olmayan illerimizde var ama önemli deği, bugün burada benimle olarak yağmuru hissedeceksiniz.. Ve diğer bir konu, yani günün konusu Meriç Kaçan. Verdiği röportajda bizden bahsetmiş şükranlarımı iletiyorum ve tekrar geceye dönüyorum.. "
Yorumlar o kadar acımasız ve sertti ki devam edecek cümleleri kendimde bulamıyordum. Sadece teşekkür etmem insanları kızdırmıştı !
Ne bekliyorlardı?
Gerçekten ne bekliyorlardı?Mikrofonu iyice kendime çekip derin bir nefes aldım ve kendimi sadece şarkılara odakladım.
"Günün konusu; Hayat
Hepimizin sorunları var aslına bakılırsa. Ama bunlar çözülebilir, bizim sorun diye gördüğümüz şeyler bazı insanların keşkeleri olabiliyor..
En basitinden annenizle olan kavganız."Gözlerim dolmuştu, tüm bu duyguları yaşamak istemesem de ben buydum. Çok güçsüz bir insandım, beni istemeyip bırakıp giden annem aklıma geldiğinde gözlerim dolacak kadar güçsüzdüm ben.. Sezen Akça buydu..
"Anne hayatın en mükemmel varlığı arkadaşlar, keşke herkes o mükemmeliyeti tadabilse ama bazılarımız bu konuda çok şanssız..her ne olursa olsun sizi seven, size değer veren , size sarılan her şeyi boş verin evde sesini duyabildiğiniz bir anneniz varsa kıymetini bilin..çünkü sizler bu dünyadaki en şanslı insanlarsınız.."
Gözlerimden yaşlar bir bir akarken bir şarkı açıp pencereye koştum. Pencerimi açar açmaz buz gibi hava yüzümü etkisi altına aldı. Derin bir nefes alıp pencereyi tekrar kapattım ve bilgisayarımın başına geçtim.
" insanlara iyi gelmek konusunda çok başarılısın. "
" senin konuşman sayesinde anneme gidip sıkıca sarıldım.. Ne kadar sevaba girdiğini tahmin bile edemezsin. "
" çok doğal konuşuyorsun sanırım annen senin gibi bir kızı olduğu için çok şanslı."
Yorumları tek tek beğenip tekrar mikrofonun başına geçtim. Son on dakikam kalmıştı. Ve son beş dakikada güzel bir telefon konuşması yapabilirdim.
Arayan ilk kişiyi açıp radyoya bağladım.
"Merhaba iyi geceler.."
Karşıdan öyle heyecanlı bir ses gelmişti ki yüzümde hafif gülümseme oluştu.
"İnanmıyorum açtınız, şu an Frekans:136 ' dayım değil mi ? Okyanusun Kızı sen mükemmel bir insansın."
Aşağıdan gelen kapı sesi tüm konsantrasyonumu dağıtırken telefonu hızla kapattım.
" Alo - Beyefendi orada mısınız? Ah sanırım şebeke çekmiyor. Madem öyle bir şarkıyla veda edelim bu geceye. Yarına kadar kendinize çok iyi bakın. Varsa ailenizi üzmeyin, sevdiklerinizi üzmeyin ve hayatınıza kabullenin iyi geceler, yağmurlu havalar dilerim.."
Bir şarkı daha açıp hızla aşağı indim. Kapı bir kez daha çalarken korkuyla kapıya baktım. Yemek siparişi vermemiştim, peki kimdi gecenin bu saatinde kapıma gelen?
Yavaş adımlarla kapıya yaklaşıp sesi dinledim ama ses yoktu. Sonra yavaşça kapıyı açıp karşımdaki adama baktım..
Herkes buraya bir şarkı bırakırsa her bölümde kitaba ekleyeceğim..
Ve tabiki konuşma konusu olarak istediğiniz bir konuşma olursa yorumlarda belirtirseniz içimden gelenleri yazarak belki size iyi gelen bir kitap yazabilirim..
Desteklerinizi bekliyorum,diğer bölümde görüşmek dileği ile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FREKANS : 136
Storie d'amoreSezen Akça... Sezen hayali gibi bir radyo kanalında sunuculuk yapan bir kızdı. İnsanlar onu çok seviyor saat 20.00'da radyoların başında saatlerce onun konuşmalarını ve şarkılarını dinliyorlardı. Sosyal medyayadaki fenomenliğini herkes konuşuyor ve...