Biz geldikk
Okuma saatlerinizi alalımm
Rastgele bir kaç kişiyi etiketleyelim
Mor kalplerimiz
Güzel okumlar dilerimm
Yorum ve oy vermeyi unutmayınız
Hatırlatma..
Telefona uzanmak için hamle yaptığım sırada başım dönmeye başladı ve bir anda kendimi siyahlar içinde buldum..
Gözlerimi açtığımda hala sokağın ortasındaydım ve sabah olmak üzereydi. Karnımdan akmaya devam eden kanlarsa bıçağın pekte iyi yere gelmediğinin ispatıydı. Issız sokakta yankı yapan telefonumun sesini duyabiliyordum ama oraya gidersem kanamadan ölecekmiş gibi hissediyordum. Beremi hızlıca çıkartıp kanayan yerime bastırmaya çalıştım fakat canım çok yanıyordu. Bir kez daha kendimi boşlukta buldum..
Gözlerimi tekrar açtığımda ambulanstaydım ve duyduğum ses şöyle diyordu..
"Çok kan kaybetmiş ve kanaması durmuyor.."
Tekrar kapandı gözlerim..
Gözlerimi acıyla açtığım sırada Demir, Berk ve Meriç'i başımda buldum. Meriç'in ağlamaktan olsa gerek gözleri kıpkırmızıydı ve saçları darmadağındı. Demir ve Berk'in de Meriç'ten pek bir farkı yoktu. Gözlerimi açtığımda dudaklarımdan acı dolu bir ses çıktı çünkü canım çok yanıyordu. Meriç anında elimi tutup öperken Demir koşarak hemşireyi çağırdı.
"Sizi dışarıya alabilir miyim ?"
Zorla da olsa üçü de çıkmıştı. Gözlerimi açamıyordum sadece sesleri duyuyordum.
"Sezen beni duyuyorsan elimi yavaşça sık."
Dediğini yapıp elini yavaşça sıktım. Ardından elini çekip gözlerime ışık tutmaya başladı. Oysa benim ağrım vardı.
Gözlerimi bir kaç dakika sonunda zorla açmayı başarmıştım. Karşımdaki doktor elindeki belgelere bakıyordu."Merhaba Sezen Hanım hastanedesiniz. Nasıl hissediyorsunuz?"
Işıklardan gözlerimi açıp tekrar kapatıyordum. Doktor ışıkları kapatıp tekrar yanıma geldiğinde karnımı gösterdim.
"K..karnım.."
Doktor yanındaki hemşireye bir şey söyledi ve serumuma iğne vuruldu. Sanırım ağrı kesiciydi. Ardından gelip ateşime baktı ve gülümseyerek yüzüme eğildi.
"Ameliyatınız güzel geçti şu an içinde kritik bir durum yok. Bir kaç gün sizi burada misafir edeceğiz Sezen Hanım, geçmiş olsun."
Ne?
Ameliyat mı olmuştum ben?
Elim karnıma giderken içeriye bir anda Meriç girdi ve elimi tutup öpmeye başladı."Nasılsın iyi misin sevgilim?"
Ah Meriç?
Kan kaybettim sadece, beynimi değil!
Elimi Meriç'ten kurtarıp başımı aşağı yukarı salladım. Meriç hayal kırıklığıyla başını yere eğerken içeriye Demir girdi. Elindeki dosya ve yanındaki polisler neden geldiğini hemen kavrayabilmiştim.."Sezen sırası değil biliyorum ama suçlunun bulunması için konuşmamız gerekecek.. uzun sürmez merak etme."
Yerimden yavaşça doğrulup başımı aşağı yukarı olumlu anlamda salladım. Meriç hiçbir şey demeden odanın bir köşesine geçerken Demir kalmasının sıkıntı olmayacağını polislere düzgün bir şekilde belirtti ve sandalyeyi yanıma çekip oturdu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FREKANS : 136
RomantizmSezen Akça... Sezen hayali gibi bir radyo kanalında sunuculuk yapan bir kızdı. İnsanlar onu çok seviyor saat 20.00'da radyoların başında saatlerce onun konuşmalarını ve şarkılarını dinliyorlardı. Sosyal medyayadaki fenomenliğini herkes konuşuyor ve...