"tm" yazdıktan sonra telefonu kapattım ve tezgaha koydum. Bulaşıkları yıkarken düşünebilirdim bu kızın neler karıştırdığını. Neden bilmiyorum ama bulaşık yıkarken birden bire ilham falan geliyordu heralde, aklıma gelmeyen şeyleri bile düşünebiliyordum.
Kendi kendimi 'düşün düşün' diye zorlarken bulaşıkları yıkamayı bitirmiştim bile. Bu sefer aklıma bir şey gelmiyordu. Aman, yarın belli olur zaten neymiş derdi.
Şimdi uzuuunca bir uykuyu hak etmiştim.
Sabah annemlerin sesiyle uyandım. Annem ve babam giyinmiş, telaşla bir şeyleri arıyorlardı.
"Buldum kız Meryeeem" diye sevinçle bağırdı babam diğer odadan.
Yine aynı saçma enerjiyle koridora gittiler ve ceketlerini giyinip çıktılar. Eve bakmaya gidiyorlardı.
Bu kadar erken uyandığım için biraz sinirlenmiştim. Ne yapacağımı bilmiyordum şimdi. Gidip biraz Furkan'la uğraşayım bari.
Kapısını sessizce aralayıp baktım. Hâlâ uyuyordu. Ben bu kadar erken uyandıysam o da erken uyanmalıydı.
Nasıl uyandısam acaba diye düşünürken aklıma bir fikir geldi.
Telefonumu açıp youtube'a girdim. Arama kısmına "ela bela" yazıp arattım. Canım kardeşim bu şarkı ile uyanmaya çok sevinirdi kesin. Hihihhi.
Şarkıyı son ses açıp ben de söylemeye başladım.
"ELADIR ELAAA GÖZLERIM BELAAAAĞ"
Yanına yaklaşmaya korktum çünkü havaya rastgele tekmeler savırıyordu.
Daha fazla dayanamadım ve kapattım. Birazcık acımıştım doğrusu.
Kızarmış gözleri ve dağılmış saçları ile yüzüme bomboş bakıyordu.
Şu an olanları idrak etmeye çalışıyordu ve idrak ettikten sonra da direkt saldırıya geçeceğini bildiğim için kapısını kapatıp kaçtım hemen oradan.
Ee, şimdi ne yapacaktım?
Biraz instagramda gezinmeye karar verdim. Keşfetime düşen yemek tarifi ile gözlerim ışıldadı. Oruçlu iken yemekle ilgili herhangi bir video izlemenin hastasıydım.
Bu bir makarna tarifiydi. Canım şu an tatlı bir şeyler istiyordu aslında, kaydırarak başka bir tarife geçtim.
Bu bir tatlıydı!
Videoyu izlerken ağzım sulanmıştı.
Hem basit bir tarifti hem zaten ne yapacağımı da bilmiyordum. Bunu yapmamam için hiçbir engel yoktu şu an. Hem fırın bile çalışmıyordu!
Fırınla uğraşmayı sevmem, pişirme işi bana göre değil..
Tarif için etimek gerekiyordu, Furkan'ı markete gönderebilirdim.
Eveeet, Furkan'ı markete göndermeye ikna edebilmiştim, hem de onca yaptıklarımdan sonra... İkna kabiliyetimin kuvvetli olduğunundan bahsetmiş miydim?
Etimekler gelene kadar diğer şeyleri hazırlayabilirdim. Tarifimizin adını sorarsanız ise 'gelin pastası'...
Diğer her şeyi hazırlayınca Furkan da gelmişti marketten.
"Nerden çıktı bu pasta işi?" diye sordu Furkan.
"Ya ne var, 40 yılın başında heveslenip tatlı yapıyorum size, sevinmen gerekir şu anda."
"Sevinmediğimi kim söyledi. Endişeliyim sadece güzel yapamazsın diye." dedi ve güldü.
"Abartma Furkan, zor bir şeyi yok ki. Kek falan da pişirmeyeceğim yani. Güzel olacak merak etme." diye emin bir şekilde konuştum.
Aa güzel olursa akşam bir tabak Cansellere de götürürdüm, hem kızlar da tadına bakardı.
Bu fikir aklıma gelince daha da heyecanlandım. Kesinlikle güzel olmalıydı çünkü kızlara karşı adım çıkmıştı beceriksiz diye.
Bir keresinde onlara yemek yapayım diye düşünüp onları bize davet etmiştim ve pek olmamıştı galiba. Kızlar da o günden sonra bununla dalga geçerler ara ara. Bu şekilde beceriksiz isminden sıyrılabilirdim belki!
■■■■■■■■■■■■
beğendiyseniz oy vermeyi unutmayııın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi' Cüz? | yarı texting
Spiritual05****: Bi cüz versem okur musun? Aylin: Olur ama 30 benimdir.