Tatlandırıcı | Kei Tsukishima X Reader

6 | Başka bir girişim

Yachi ve Yamaguchi ile otomata bakan Kei'yi gördün ve "Kei" diyerek seslendin.

"Oh, Yamaguchi-kun sen de buradasın. Merhaba!"

Kei başını çevirdi ve ondan birkaç adım ötede olduğunuzu gördü. Ortama aldırış etmeden sana doğru yürüdü ve adını seslendi.

Şüphelerini gizleyerek " Kazandınız, tekrar tebrikler!" Dedin.

Sana yaklaştığında ikiniz de ne diyeceğinizi bilmiyordunuz.

"Öyleyse, ben eve gideyim, yapacak birkaç işim var." Ayrılma girişimiyle kekeledin.

"Bekle, şimdi mi? Önce yemek yiyelim."  Diye önerdi Kei.

"B-benim ikramım!" Yachi sözünü kesti ve kalmanı sağlamaya çalışırken gergin bir şekilde gülümsedi.

"Neden sizinle?" Kei Yachi'ye dönerek kaşlarını çattı. Belki de seninle yalnız olmak istiyordu.

Küçük sarışın basitçe başını salladı, yüzünde hala o gergin gülümseme vardı. Kei'ye sanki başka seçenek yokmuş gibi ısrar ediyordu.

"Tamam, tamam. Yachi ve Yamaguchi ile yemek yiyelim." Kabul ettin. Yachi ne zaman böyle bir şeyde ısrar etse onu reddetmek çok zordu.

"Benimle?" Yamaguchi sordu.

Dördünüzün de istediği restoranta  gelmeniz uzun sürmedi. Aynı çifte randevu gibiydi. Kei sana yapıştırıcı gibi yapışmıştı, Yachi de Yamaguchi'ye böyle yaptı. Normal davranmaya çalıştınız belki, çünkü Kei'nin Tomone ile bir yüzük için tanışmış olma ihtimali gerçekten vardı. Durumun bu olduğunu düşünüyordun. Öyle görünüyordu.

"Hey, davetiyelerinizi aldınız mı? Tanaka-senpai ve Kiyoko-senpai evleniyor." Yamaguchi ortamı ruh halini hafifletmek için sordu ama yine evlilik üzerine bir konuşmaydı.

"Evet, ama gelip gelemeyeceğimi bilmiyorum." Diye cevapladı Kei. Yamaguchi şaşırmıştı.

"Ha, neden?" Aynı anda sordunuz. "Gitmelisin!"

"Annem ben ve kardeşimle denizaşırı bir yere geziye gitmek istiyor, bu tarihe denk gelebilir. Henüz bilmiyorum." Dedi. Bu seni şaşırtmıştı, bundan haberin yoktu.

"Gerçekten mi?" Sordun.

"Annem geçen gün sana mesaj attığını söyledi."

"Ah öyleyse yazdığı buydu" mesajı nasıl görmezden geldiğinizi hatırladınız.

"O zaman düğüne y/n-san benimle gelsin." Yachi söyledi.

Yamaguchi hüsrana uğramış gibiydi.

"B-ben mi?"

"Neden olmasın, erkek arkadaşım yok ki"

Yamaguchi mutlu bir şekilde "yapmıyor musun" dedi.

"Yemeğimiz geldi." Kei, Yamaguchi'yi duygularını bu şekilde dışa vurmaktan kurtardı.

Tüm zaman boyunca sessizdin, sadece önündekileti izledin. Kei de sizin ruh halinizi canlandırmaya çalışmadı, nede olsa ne bildiğinizi biliyordu. Yemekten sonra dördünüz dışarı çıktınız, Yamaguchi Yachi'ye onu eve götürmeyi teklif etmişti onları biraz yalnız bırakmamız gerekiyordu, bu yüzden yollarınıza ayrıldınız.

"Parmaklarını incittiğin doğru mu?" Kei'nin elini tutmaya çalışırken sordun.

"Yapmadım" yalan gibi duruyordu. Ama tam olarak kim yalan söylüyordu?

"Aslarını ne kadar iyi blokladığımı görmedin mi?'' Bir gülümsemeyle ekledi.

"Tamam, tamam gördüm." Kabul ettin. Gerçekten güzel oynamıştı, inkar edemezdin.

"Y/n?" Adını mırıldandı.

"Sen.." diye başladı cümleye "Sen..  çocuklar hakkında ne düşünüyorsun? Aile gibi." Kekeledi.

Bunu daha önce hiç düşünmemiştin, ama dürüst bir cevap vermen  gerekiyordu.

"Çocuklar... Sanırım bir gün iyi anne olmak isterim."

"Harika bir anne olacaksın!"

"Sende öyle"

"Anne mi?" (Çn: aynen anne ÖDLKDNFLWŞA)

Alay ettin ve başını salladın.

"Hayır, aptal. İyi bir baba olacaksın."

"Pek değil, sanmıyorum" sesi ciddileşti.

Kei, kibirli ve düşmanca görünse de, özellikle daha önce Karasuno'ya karşı kalıcı özgüven sorunları vardı. Bu onun kötü yanıydı ve onu böyle görmeyi hiç sevmiyordun.

Kıskançlığınızı ve şüphelerinizi bir kenara atıp, elini daha sıkı tuttunuz. "Harika bir baba olacaksın, bundan eminim" garanti verdin.

"Ah, ve koca" ekledin.

Beklenmedik bir güvence duyunca duraksadı.

"Beni kocan olarak mi görüyorsun?" Diye sordu.

"Başka bir teklif girişimi mi, neden bu kadar rahat?!"

"Peki, evet dersem?" Endişeyle cevapladınız.

"O- o zaman bu konuşma bir.. um-"

"Bir ne?"

"İstekli bir düşünce"

"İstekli bir düşünce değil, ama bu bir evet de değil." Dedin "bunu evet olarak kabul edemezsin"

"Ha?" Kafası karışmıştı. (Çn: benimde karıştı..)

Aniden Kei'nin zil sesiyle dikkatiniz dağıldı, evinizin hemen önünde olduğunuzu fark etmemiştiniz.

"Bunu açmayacak mısın?" Dedin ona "Sorun değil, gerçekten"

Kei yüzünde kızgın bir ifadeyle telefona cevap verdi.

"Kei-chan!" Telefondan boğuk bir ses geldi.

"Ah-"

"Bu ne?" Yüzünde daha kızgın bir ifade olan Kei'ye sordun.

"Her şey yolunda mi?" Görüşmeyi bitiren Kei'ye sordun.

Size tek nefeste duraksamadan "Dinle, Karasuno Voleybol Kulübü beni antrenman maçına davet ediyor, senin için de uygunsa gidebilir miyim? Hemen Şimdi. Akşam yemeğini birlikte dışarıda yeriz." Dedi.

Kei çok tedirgin görünüyordu. Şu anda neyin peşinde olduğu hakkında bir fikrin yoktu.

"Ama bu gün pazar, bunlar her gün antrenman mi yapıyor?"

"Evet, kesinlikle!" Diye haykırdı.

Onaylayarak "Tamam o zaman, sonra görüşürüz." Dedin.

"Ve en iyi kıyafetlerinden giy ya da başka bir şey giy" diye önerdi.

"Ha, neden?"

"U-unut gitsin, rahat bir şeyler giy, sana kalmış"

"Tamam, tamam"

"Sonra görüşürüz"

"Bekle" dedin ve bileğini tuttun.

Aranızdaki boy farkını telafi etmek için parmak uçlarınıza çıktınız ve ona yaklaştınız. Bir an için gözlerini kapattın ve dudaklarına bir öpücük kondurdun.

"Sakin ol, Kei" arkana yaslandıktan sonra küçük bir gülümseme sundun. Ama bu hareket yüzünü kızartmıştı. Böyle çok güzel görünüyordu.

______________________________________

Bir bölüm daha bitti.. son anlar biraz karışık geldi ama güzel bölümdü ahzoqkdiwşs.

ÖNÜMÜZDEKİ BÖLÜMDE GÜZEL ŞEYLER OLACAK BELKİ YARIN ATARIM

Keyifli okumalar|3

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?

Anime önerisi alabilir miyim :3

780 kelime