Bölüm şarkısı: Cigarettes After Sex-Apocalypse
Bölüm 5: İnançsızlık dizimi kırsa da.
Başım çatlamak üzereydi. Birileri sürekli kafamın içinde tepiniyormuş gibi hissediyordum ve bu ciddi anlamda ağrı veriyordu. Sanki tüm dünya zihnimin içinde koşuşturuyordu.
Sol yanağımı saran acı bir süre sonra yerini hissizliğe bırakmıştı. Vücudum terler içindeyken başım hiç olmadığı kadar ağrıyor, ayakta durabilme kabiliyetimi zedeliyordu. Bazı sesler kulaklarımdan silinirken zihnime dolan acı beni kanser ediyordu.
Israrla gözlerimin önünden gitmeyen sikik sahneler ellerimi yumruk yapmama sebebiyet veriyordu. Bir şekilde ellerimi sabit tutmam gerekiyordu. Çünkü kendimi tutamazsam bir şeylere zarar verecektim. Ve bu, en çok acıyı bana verecekti. Biliyordum.
Bedenim acıyordu, zihnim bana oyunlar oynuyordu.
Yıkılmış bir şehrin ortasında ayakta durmaya çalışan güçsüz bir bina gibiydim.
Yıkılmıyordum ama iyi de değildim."Ne bok yediğinin farkında mısın?"
Üzerime doğru bir kaç adım atıp hemen karşımda dikilen ve benimle sert bir tonda konuşan Yoongi'ye baktım. "O yumruktan daha fazlasını hak ediyordun."Gözlerinden geçen ifade benim gözlerime öfkesini kustu. Baktığı yerde bir yıkım yaratmak ister gibi bakıyordu. Ama bilmiyordu, ben zaten yıkımın kendisiydim. Zaten yıkılmıştım.
Sırtımı dolaba bastırdım. Acımı bastırmaya çalıştım. Karşımda öylece durdu.Beni tanıyordu.
Beni en çok tanıyan oydu. Ve görüyordu ne hissettiğimi. Sadece çok fazla sinirliydi. Ve öyle haklıydı ki karşı çıkamıyordum."Nasıl böyle bir şeyi söyleyebilirsin? Sana inanamıyorum Taehyung." dedi yaptığım şeye inanamayarak.
Saçlarını hırsla geriye doğru taradı.
Arkasında duran oturağa hızlı bir biçimde yerleşti. Neden bu kadar fazla tepki veriyordu? Beni de duyması gerekirdi. Ruhumun ağrıyan yanını göstermek istemiyordum.
Ama ben de haklıydım. Tek suçlu ben değildim."Bana söylediğini duydun." dedim yumruk yaptığım elimi daha sıkı bir hale getirirken.
"Bu konumu hak etmediğimi söyleyip durdu. Tek suçlu olan ben değilim." Tek hatalı olan ben değildim, yalnızca ben değildim.Beni küçük düşürmesi ve ona bunun karşılığında verdiğim tepki haksızlık değildi.
"Onu bin kere öldüğü yerden tekrar vurdun, kanattın, yaşamını sızlattın. Gözlerini gördün mü? Göremeyecek kadar kör olmadığını biliyorum." Sesi bu kadar hüzün ve pişmanlıkla yükselirken içimde bir savaş durmadan tekrar ediyordu.
Susmasını istiyordum. Zaten beynimin için de hiç susmayan, devamlı konuşmaya devam eden sesler vardı. Beynimi yok etmek istiyordum. Bu seslerin susması için her şeyi yapabilirdim. Katlanamıyordum.
Biliyordum, görmüştüm. Daha fazlasını hissetmek istemiyordum. Daha fazla görmek istemiyordum.
Bundan ilerisi ölümdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
After The Match •Taekook•
FanfictionÖyle tutkulu sevişiyoruz ki Aklım başımdan gidiyor her zerren için. Başka aşk tanımıyorum ben. Sadece seni biliyorum. •●•