After The Match •Taekook•

Silence

Bölüm şarkısı: Lucia - Silence

Bölüm 9: Sararmış mevsimlerin isem, bir yaprak olur, düşerim canının damarına.

Üzerime bir tişört almak adına girdiğim odamda kendimi toparlamak için biraz vakit ayırdım kendime. Nefeslerim mi bana yetmiyordu yoksa sadece kalbim biraz fazla mı hıza geliyordu, anlamıyordum. Bir sıcaktı hava bir soğuk. Bir güneş açıyor, bir sönüyordu sanki.

Yere hızla düşen benim cansız sızlanmalarımdı sanki. Oysa ki dışarıda yağanın yağmur olduğuna yemin edebilirdim.

Ama bir şeyler vardı.
Ruhumdan zihnime taşınan yalancı fırtınalar vardı. Emindim ki beni kandırma peşindeydiler.
Yoksa ne diye kalbimin atışlarını bu denli rüzgarlarına çekerlerdi ki?

Bir an sonra kendimi hazırladım ve tekrar onun yanına inmek için adımladım.
Oraya ulaştığımda ise gördüğüm manzara hayalimim ötesinde bir manzaraydı.

Bir melek, bir şeytanı kanatları altına alabilir miydi?

Bir meleğin, kanatları altına aldığı bir şeytan gördüm.

Taehyung, o meleğin ördüğü, şeffaf duvarın içerisindeydi. Onu görüyordum. Ama sanki dokunsam yok olacakmış hissi veriyordu.

Yanına yaklaştım.
Vücudunun sıcaklığı, soğuk bedenime çarpıp bir enkaza dönüştü. Artçı depremler sardı evimin yörüngesini.
Ona baktım.

Tıpkı küçük bir erkek çocuğuna benziyordu. Çok masumdu. Çok masum görünüyordu. Kirli düşüncelerinin ardında saklanan bu yüzü, canımı acıtmıştı. Sebebi bilinmez, yüreğimi sarmıştı bir keder.

Yanında diz çöktüm ve daha net görmeye çalıştım çehresini.
Düzgün burnuna, kalın kırmızı dudaklarına, bir kısmı yüzüne dağılmış kırmızı yumuşak saçlarına.
Yanık teni parlıyordu.
Üzerine gölge olmak istemedim ama çekilmek de çok güçtü.

Elim saçlarına gitti ve yüzüne gelen tutamları itmek adına saçlarına uzandım ama sonra durdum, tereddüt ettim. Dokunmamalıydım ama ben yine dayanamadım.

Bütün kırgınlığımın onun göz kapaklarında kırılıp dağıldığını düşünerek önce gözlerine gelen saçlarını parmak uçlarımla, tenine değmemeye çalışarak geriye ittim. Mırıldanarak vücudunu oynattığın da korkarak geri çekildim biraz. Beni eğer bu şekilde görseydi bir ömür yakamı bırakmazdı.

Dudaklarını yaladı ve kaşlarını çattı.
Tekrar bir şeyler mırıldandı ama geri çekildiğim için ne söylediğini anlayamadım. Tekrar yaklaştım ona. Dizlerim üzerindeydim.
Başının kenarına bir elimi yasladım. Karnının üzerinde olan elini yumruk yaptı ve kaşları daha da çatıldı.

Kötü bir şeyler gördüğünü düşünmeye başlamıştım.
Benim gördüğüm şey ise, bir cennete ait olandı.

"Özür," dediğini duydum. Kelimelerini seçmek zordu. "Özür dilerim," dedi tekrar mırıldanarak. Kaşlarımı çatarak yüzüne eğildim. Nefesleri yüzüme çarpıyordu ve dudaklarına çok yakındım.