📎Ders 14: Ömür📎

1.3K 130 208
                                    

Selamlar. Mantığı bir köşeye atıp bölüme besmele ile giriyoruz.

▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️

C

Cuma gününde yine bir İngilizce dersindeydik. Tam karşımızda olan sınıfta ise Edebiyat dersi vardı. İki ezeli düşman olan hocalar kapıları açmış birbirlerini arada kesiyorlardı. Hatta öyle bir kesiyorlardı ki ders bile doğru dürüst anlatamıyorlardı. İngilizce Hocası o kadar farklı bir alemdeydiki az önce benden cümle kurmamı istediğinde ona cümle olarak "Leydin is centilmen mınha!" demiştim ve yüz almıştım.

Bu şans benim hiç alışık olduğum bir şey değildi. Kesin ölüyorum bu sefer.

Alptuğ, "Aman tanrım şarjım kopmuş!" dedi dehşetle. Ona bakıp "Buna da şükür." dedim. Şu an az önce yaşadığım şans patlamasından sonra asla kalmayan şansımla ayakta duruyor olmam tuhaftı. "Çükün de kopabilirdi." diye devam ettim.

Alptuğ bana tuhaf tuhaf baktığında aklıma gelen şeyle elimle ağzımı kapattım şaşkınca. Bahçede Mert'in ayarsız ayağından çıkan topun gol olduğunu unutmuşum.

Kaleye değil Alptuğ'un çükene gol olmuştu.

Artık beden hocası topları nasıl terbiye etmişse voleybol topuyla futbol oynamamız Alptuğ'un çocuklarına mal olmuştu. Alptuğ eğer ilerde çocuğu olmazsa Mert'in sugar daddy'si olacağını söylemişti.

Arkadaşımın zengin olduğunu söylemiş miydim?

Alptuğ elini kaldırdı. "Hocam!" diye çağırdı Ferhat hocayı.

"Tell me who raised it hand " elini kaldıran o kişi söyle. Dedi başını kapıdan çevirmeden.

Mert araya girip "Hocam it cansız varlıklar için yanlış cümle kurdunuz." diyip hocayı uyardı.

Alptuğ sıradan hayal kırıklığı ile kalkıp "Yaşayan bir ölü olduğum bu kadar yüzüme vurulmaz be!" asla akmayan göz yaşlarını sildi. "Suni teneffüs yapan vardı da ben mi yaşamadım?"

*mood

Toprak yine milli teselli görevi için sırasından kalktı. "Üzülme ama Alptuğ. 'İt' sadece cansız varlıklar için kullanılmaz." yumuşakça baktı Alptuğ'a. "Hayvanlar için de kullanılabilir."

Alptuğ gözlerini kısıp baktı. "Sen istiyor öpücük?"

Miraç birden ayağı fırladı. "Hey hey RTÜK var. Erkek erkeğe olmaz." hepimiz ona baktık. "Ama kadınları değersiz gibi gösterip şiddet uygulayabilir. Töre, namus, intikam kelimeleri ile haklarını elinden alabilirsiniz." ironik bir şekilde gülümseyip yerine oturdu.

"Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür. Halay ise her yere!" birden okulu Mahmut Tuncer şarkısı doldurunca Ferhat Hoca hemen eşyalarını topladı günlük tartışmayı yapmak için Emine Hocaya yetişmeye çalışıyordu. Bize döndü. "Siz istiyor ülkeden gitmek. Zorunda olmak İngilizce öğrenmek. Bu da size kapak olmak."

Toprak, Ferhat Hoca ile kaçarcasına sınıftan çıkınca yemini kaybeden Alptuğ ve Mert bizim sıraya geldi. Mert masaya otururken Alptuğ, Miraç'ı bana doğru itip sıraya oturdu.

" Ben yazar olmak istiyorum hanfendi. " diyip bana sırıttı Miraç. "Ama sadece kitap yazmak istemiyorum. Size de yazabilir miyim?"

"Çocuk resmen yavşaklıkta sanat yapıyor. Bana da yavşasana." Miraç ona ters ters baktı. "Sıkıldım ailemizden gizli okuldan kaçalım."

Grupmatik |Yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin