🖇️Ders 10: Veteriner🖇️

1.8K 162 190
                                    

Alptuğ'un sözlerinden sonra hepimizi bir sessizlik kaplamıştı. Herkes birbiri ile bakışıyordu. Türk dizisi bakışma sahnelerini bile geçmiş olabilirdik. Bu sırrımı zaten daha önceden bilen Mert'e baktım. Umarım koyu bir Kemal Sunal hayranıdır.

"Haçi maço takito faka basmasa." dedim beni anlamasını umarak.

Beni neyse ki anlamıştı. "Faka basmasa bokuto yemişişko." diye cevap verdi.

"Eyvah ko!" Miraç ve Alptuğ bize sanki klasik müzik eşliğinde halay çekmişiz gibi bakıyordu.

"Daha daha nasılsınız?" Mert konuyu dağıtma çabasına ayak uydurdum. "İyiyiz işte kuşlar uçuyor, köpekler havluyor, balıklar yüzüyor falan filan." dedikten sonra tekrar bir sessizlik kapladı etrafı.

Miraç, "Beni ne zaman istemeye geliyorsun?" diye sorunca ona bakakaldım. Alptuğ, Miraç'ın yanaklarından tutup kendine çevirdi. "Noodle mısın sen Miraç? Biraz ağırdan sat hemen yumuşuyorsun?"

"Bu çocuk kolanın içine bile tuz katıyor. Çocuk, gelin beni isteyin diye bağırıyor evrene." Mert haklıydı. Ben sırf bu yüzden sürekli tuzlu şeyler içmek zorunda kalıyordum.

Miraç yanaklarını Alptuğ'dan kurtarıp "Vazgeçtim isteme beni." dedi. Mert buna karşılık "Sen döneksin." dedi.

"Sen Abdülhamid'i savundun!" dedi Alptuğ sıradan kalkıp. Konu ne ara buraya geldi?

*medyaya videoyu koydum izleyin çok iyi aktivite emflslckkd

"Savunmadım!" diye bağırdı Mert. Şu an ikisi de kendilerini acayip role kaptırmışlardı. Mert ardından "Çıkar göster!" deyince Alptuğ ellerini önünde çapraz olarak koyup kendini sakladı. "Çok ayıp!" dedi.

Mert de aynı şekilde ayağıya kalkıp "Ayıbın yolu kayıp." deyince kollarından tutup aşağıya çektim onu. "Çabuk gaza geliyorsun. Bak, ne demiş atalarımız 'Armudun iyisini ayılar yer.'" bir bilge dede edası ile nasihat verdim.

"Bu atasözünün konumuzla alakası yok ki." diyen Mert'e baktık. Kaşlarını çatmış ağlayacakmış gibi bakıyordu. Alptuğ Mert'in başını alıp omzuna yasladı. "Sen bakma ona ben doğrusunu söylerim. 'Ekmek yoksa pasta yiyin."

Miraç, "O atasözü değil ki mal!" deyince Mert kafasını kaldırıp "İşte mantıklı birisi" dedi.

Miraç, Mert'en gaz alıp "Seni çöpe atacağım, poşete yazık! İşte doğru atasözü bu." dedi. Mert bayılmış gibi kendini geri attı. "Susun! Konuştukça Titanik gibi batıyorsunuz."

Güzelce arkama yaslanıp konuyu dağıtmanın mutluluğu ile gülümsedim. Konu benim rüyama gelmediği sürece turşu, limonlu mu olur yoksa sirkelimi olur kavgası bile yapabilirdim. Ama sınıf kapısından girip Miraç'a seksi bakış atacağım diye kabız olmuş gibi görünen Hatice'yi görünce kaşlarımı çattım.

Hani parka giderseniz ve o en büyük, güzel kaydıraktan kayarsınız. Çok mutlu hissedersiniz ama kaydırağın sonunda su vardır. Arkanız tamamen ıslanmıştır. İşte öyle bir burukluk vardı şimdi içimde.

▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️

Depresyoncu: Bazı cümleden vir🌹ü çıkarınca anlam bozuluyor ya. İşte sende vir🌹sün benim için. Çıkarınca seni hayatımın anlamı bozuluyor.

TDK: Alptuğ?

Depresyoncu: Safinaz'a atmam gereken mesaj size gelmiş la.

TDK: Bana geldi sanmıştım. Tam bana çıkma teklifi etmelik cümle.

Grupmatik |Yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin